Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Sayın Devlet BAHÇELİ’nin “25. Dönem Milletvekilliği Genel Seçimlerinin Kesin Olmayan Sonuçları” hakkında yaptıkları basın açıklaması. 8 Haziran 2015
Ana SayfaAna Sayfa  

Genel Başkan

Konuşmaları

Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Sayın Devlet BAHÇELİ’nin
“25. Dönem Milletvekilliği Genel Seçimlerinin Kesin Olmayan Sonuçları”
hakkında yaptıkları basın açıklaması.
8 Haziran 2015

 

Sayın Basın Mensupları,

Değerli Dava Arkadaşlarım,

Hepinizi saygılarımla selamlıyorum.

25’inci Dönem Milletvekili Genel Seçimleri bugün itibariyle yapılmıştır.

Her türlü elverişsiz şartlara rağmen aziz milletimizin iradesi sandıkta tezahür etmiştir.

Bu kapsamda Genel Seçimlerin kesin olmayan sonuçları da büyük oranda belli olmuştur.

Milliyetçi Hareket Partisi milli iradenin tercihine şüphesiz ki saygı duymaktadır.

Türk milleti vahşice kurgulanan dayatma, karartma ve aldatma mekanizmalarına rağmen hür iradesini sandıkta göstermiştir.

Bu şartlar altında Türkiye’de yeni bir siyaset tablosu belirmiştir.

Tüm siyasi partiler öncelikle bu tabloyu samimi ve dürüst şekilde okumalı, milli iradenin verdiği mesaja kafa yormalıdır.

7 Haziran Milletvekilliği Genel Seçimlerinin ilk sonucu, hiçbir partinin tek başına hükümet kuracak bir sayısal çoğunluğa ulaşamamasıdır.

Adalet ve Kalkınma Partisi yaklaşık 13 yıldır süren tek başına iktidarını kaybetmiştir.

AKP için sonun başlangıcı görünmüştür.

Türk milleti kutuplaşma simsarlarını açıkça ikaz etmiştir.

Gerilim ve gerginliğe dayalı siyaset anlayışı bugün ağır bir yenilgi almıştır.

Dahası milli iradeyi karartmaya, demokrasiyi çarpıtmaya dönük her türlü algı operasyonunun tutmayacağı artık net olarak anlaşılmıştır.

Şurası inkar edilemeyecek bir gerçektir ki, AKP 7 Haziran seçimlerinde devletin tüm imkanlarını pervasızca kullanmıştır.

Devlet kanalı TRT, yandaş medya AKP’nin siyasi kampanyası için seferber edilmiştir.

Valiler AKP’ye çalışmıştır.

Hazine kaynakları AKP’nin emrinde ahlaksızca israf edilmiştir.

Demokrasiye aykırı ne kadar tutum ve tavır varsa bizatihi AKP tarafından hevesle uygulanmıştır.

Haksızlık, usulsüzlük, eşitsizlik hiçbir dönemde olmadığı kadar vasat bulmuştur.

Yalan, riya, iftira, dedikodu hiç bu kadar hâkimiyet kurmamıştır.

Esasen demokrasinin ruhu gasp edilmiş, vicdani, hukuki ve ahlaki tüm sınırlar çiğnenmiştir.

Hepsinden önemlisi, Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanı olduğunu inkar edercesine meydanlara çıkmış, kişisel ego ve hırsları uğruna Türkiye’nin huzurunu kaçırmıştır.

Türk milleti siyasete doğrudan müdahale eden, tarafsızlığını çok açık biçimde ihlal ve imha eden bir Cumhurbaşkanı profiliyle ilk kez karşılaşmıştır.

Erdoğan’ın başkanlık propagandası amacına ulaşamamış, milletimizden kabul ve ilgi görmemiştir.

Sistem ve rejim düşmanlarının başkanlık kılıfına bürünmeleri bir işe yaramamış, herhangi bir sonuç doğurmamıştır.

AKP’deki ciddi erimenin en büyük müsebbibi de hiç kuşku yok ki Erdoğan’ın yasa ve Anayasa tanımaz hırçın, hasis ve seviyesiz üslubu olmuştur.

Erdoğan acı bir mağlubiyet almış, anti demokratik ve gayri ahlaki zihniyeti ayağına dolaşmıştır.

Açılış ve temel atma kisvesi altında mitingler düzenleyip AKP’ye oy dilenen, yeni Türkiye propagandasına yeltenen Erdoğan kaybetmiş, miadını doldurmuştur.

Ve nitekim 10 Ağustos 2014’deki oy oranının çok gerisine düşmüştür.

Artık Recep Tayyip Erdoğan’ın Cumhurbaşkanlığı koltuğunda oturması telafi edilemeyecek, kaldırılamayacak hasarlara neden olabilecektir.

Bu itibarla 7 Haziran’ın başlıca kaybedeni olan Erdoğan görevine devam edecekse ya anayasal sınırlarda kalmalı ya da istifayı düşünmelidir.

Türkiye yeni dönemi, kriz ve kaos aktörlerinden arınarak karşılamalıdır.

Toplumsal dengenin, siyasal istikrarın ve ekonomik güvenliğin sağlanabilmesi, keskinleşen cepheleşmenin törpülenebilmesi için Erdoğan’ın devre dışı kalması demokratik bir zorunluluktur.

Ve inanıyorum ki, Başbakan Davutoğlu da kendisini gözden geçirecektir.

Milletimizin dirliğe, birliğe ve sağduyuya ihtiyacı vardır.

Ülkemizin toparlanması ve yüklerinden kurtulması acilen temin edilmelidir.

 

Değerli Basın Mensupları,

Maalesef demokrasi rayından çıkmıştır.

İç barış ve huzur ortamı yaralıdır.

Türkiye risk ve belirsizliğin koyulaştığı bir dönemdedir.

AKP’nin hızlı düşüşü şikayet ve sorunların sandığa yansıdığının açık kanıtıdır.

Türk milleti AKP’den tamamen kurtuluş sürecini başlatmış, tercihini yapmıştır.

Bu olumsuzluklara karşı Milliyetçi Hareket Partisi 12 Haziran 2011 Genel Seçimleri’ne göre oyunu yüzde 33 arttırmıştır.

Kim ne söylerse söylesin, partimiz 7 Haziran seçimlerinden başarıyla, alnının akıyla çıkmıştır.

Tuzak, fitne ve istismar felaketine rağmen milletvekili sayımıza 31 yeni ilave olmuştur. 

Müfterilerin yoğun gayretine rağmen gücümüze güç eklenmiştir.

Milliyetçi Hareket Partisi adım adım hedefine ilerlemektedir.

Hiçbir engel yolumuza çıkamayacaktır.

Hiçbir karalama kampanyası önümüzü kesemeyecektir.

Partimizin başarısını küçültmeyi, verdiğimiz mücadeleyi sulandırmayı aklından geçiren, geçirmeye tevessül eden kim varsa yanlıştadır, yanlış taraftadır.

Bugün AKP kaybetmiş, Türkiye umutlanmıştır.

Bugün zalimler, zorbalar, zulüm havarileri kaybetmiş, Türkiye için yeni bir dönem başlamıştır.

Türkiye’yi kimseye teslim etmeyecek milliyetçi irade TBMM’de etkin bir şekilde temsil edilecektir.

Milliyetçi Hareket Partisi aziz milletimizin varlığını idame ettirme, tarihsel haklarını savunma, birliğini koruma ve güvenceye alma konusunda her zamankinden daha çok azimlidir.

Bu vesileyle siyasi kampanyamız boyunca üstün bir mücadele kararlılığı sergileyen fedakar teşkilat mensuplarımıza içtenlikle teşekkür ediyorum.

Partimize oy veren, dua eden, açık hava toplantılarımıza katılan ve desteklerini esirgemeyen aziz vatandaşlarıma, muhterem dava arkadaşlarıma şükranlarımı sunuyorum.

Ve her şeye rağmen seçim sonuçlarının ülkemize, milletimize, Türk siyasetine ve demokrasimize hayırlı olmasını Cenab-ı Allah’tan niyaz ediyorum.

Hepinizi bir kez daha saygılarımla selamlıyorum.

Sağ olun, var olun.