Genel Başkanımız Sayın Devlet Bahçeli'nin
Kurban Bayramı Nedeniyle Yayınladıkları Kutlama Mesajı

19 Aralık 2007

Aziz Milletimizin, yüce dinimizle müşerref olduğu kutlu asırlardan bu yana inanç, ihlâs, coşku ve heyecanla kutladığımız bir Kurban Bayramını daha idrak ediyoruz.

Özellikle vatanımızın esenliği ve milletimizin birliği uğruna şahadetlerin arttığı bu günlerde yaşadığımız acıların yanı sıra, komşumuz Irak başta olmak üzere, İslam coğrafyasındaki ızdıraplar hepimizi derinden üzmektedir.

Müslümanların kardeşliğini arttırması, insanlığa ve mukaddesata olan sorumluluklarını hatırlaması gereken mana yüklü bu günlerin, yaşadığımız acıların son bulması için bir uyanış ve başlangıca vesile olması en samimi dileğimdir.

Bugün, ülkemizin içine sürüklendiği ekonomik sorunların yanı sıra; barış, huzur, kardeşlik ve dayanışma duygularının ağır tahribata maruz bırakıldığı dramatik bir dönemi maalesef hep birlikte yaşıyoruz.

Ne hazindir ki, insanımızın birbirine karşı sevgisinin azaldığı, en temel ahlak kurallarının bile alenen çiğnendiği ve adaletsizliğin bir fırsat olarak görüldüğü ciddi bir toplumsal çözülme süreci ile karşı karşıyayız.

Üretmeden tüketmenin bir erdem olarak sunulduğu, haksızlığın ve yolsuzluğun mazur görülebilecek küçük bir kusur, yoksulluğun ise makul kabul edildiği bu dönemin acıları ve sarsıntıları artık toplumumuzun bütün kesimlerinde derinden hissedilmektedir.

Bu itibarla milletimizin ağır ekonomik ve toplumsal sorunlarla bunaldığı, geleceğe olan ümidinin, huzur ve refaha olan iyimserliğinin her geçen gün yerini kaygı ve karamsarlığa bıraktığı artık gün gibi ortadadır.

Bu sorunların yanında; insafsız ve hayâsızca tartışılan milli kardeşlik duygularımız, birlikte yaşama idealimiz, ortak bir geleceği paylaşma ülkümüz ciddi ve bekamızı etkileyecek boyutlarda risk ve tehditlerle yüz yüze kalmış bulunmaktadır.

Küresel senaryoların alabildiğine sahnelendiği ülkemiz ve yakın coğrafyamızda yaşanan gelişmeler ile sosyal dokumuzda ortaya çıkan buhran aziz milletimizin geleceğini ve bütünlüğünü sarsacak niteliktedir.

Ancak her şeye rağmen, liyakatin yerini partizanlığın, onurlu duruşun yerini teslimiyetin, müzakerenin yerini ise çaresizliğin aldığı bu marazi ortamda, toplumun her kesiminde, düştüğü bunalımdan kendisini kurtaracak bir arayış hâkim olmaya başlamıştır.

Özellikle, yaşadığımız vahim olaylara paralel olarak, Cumhuriyetimizin temel değerlerinin savunulmasında ve binlerce yıllık kardeşlik hukukunun devamında mili duruş ve kararlılık talebi, her yöremizde aziz vatandaşlarımızın yüreklerinden yükselmeye başlamıştır.

Yakın geçmişte bile içinde bulunduğumuz daha zor durumlardan azimle çıkmasını bilen milletimiz, gelecekte de bunu tekrar başarabilecek güç ve heyecana sahip olduğunu mutlaka gösterecektir.

Türk milleti, bütün kurum ve kuruluşların sorumluluklarının şuuruyla hareket etmeleri halinde; bugün içine düştüğü yokluk, yoksulluk, gerilim ve çatışma ortamının üstesinden gelerek, dostluk ve barış içinde, gelecek yüzyıllara birlikte ulaşacaktır.

Bu duygudan aldığım inanç ile içinde bulunduğumuz ağır şartların etkisiyle zayıflamaya yüz tutmuş olan milli ve dini hassasiyet ve hasletlerimizin, yaşadığımız anlam dolu bayram günlerinin feyiz ve bereketiyle yeniden güçlenmesini temenni ediyorum.

Her şeye rağmen, ülkemiz üzerindeki tehdit ve tehlikelerin yoğunlaştığı bu zaman sürecinde, içinde bulunduğumuz mübarek günlerin; milli kardeşlik duygularımızı, dostluk ve dayanışma heyecanımızı artırmasını ümit ediyorum.

Başta milletimizin birlik ve beraberliği, devletimizin bölünmez bütünlüğü uğruna canlarını feda eden terörle mücadele ve dava şehitlerimize; dünyanın her yerinde zulme maruz kalarak hayatını kaybeden Müslüman kardeşlerimize Cenab-ı Allah’tan rahmet diliyor, gazilerimize minnet ve şükranlarımı sunuyorum.

Mukaddes bayram vesilesiyle büyük Türk milletinin, Türk dünyasının ve İslam âleminin Kurban Bayramını içtenlikle kutluyorum.