Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Sayın Devlet BAHÇELİ’nin 12. Olağan Büyük Kurultay kapanışında yapmış oldukları konuşma. 18 Mart 2018
Ana SayfaAna Sayfa  

Genel Başkan

Konuşmaları

Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Sayın Devlet BAHÇELİ’nin
12. Olağan Büyük Kurultay kapanışında yapmış oldukları konuşma.
18 Mart 2018

 


Aziz Dava Arkadaşlarım,

Ekranları Başında Bizleri İzleyen Saygıdeğer Vatandaşlarım,

Yüreği Vatan Sevdasıyla kavrulan Yiğit Ülküdaşlarım,

Değerli Divan Başkan ve Üyeleri,

Muhterem Misafirler,

Sayın Basın Mensupları,

Hepinizi bir kez daha sevgi ve saygılarımla selamlıyorum.

Milliyetçi Hareket Partisi’nin 12’inci Olağan Büyük Kurultayı sabır, sükûnet, sağduyu, aynı zamanda muazzam bir katılım ve coşkuyla gerçekleşmiştir.

Bu salonda görkemli, göğüs kabartıcı bir heyecan yaşanmıştır.

Kucaklaşmanın, dava arkadaşlığının, yüksek hedeflere ulaşma azminin en güzel örnekleri bugün sahnelenmiştir.

Bu nedenle hepinize müteşekkirim, hepinizle gurur duyuyorum.

Ülkemin dört bir yanından Ankara’ya gelen dava arkadaşlarım, Milli Duruşun, Şühedaya Vefanın, Millete Bekanın gereğini yapmışlardır.

Ankara’da tarihe geçecek bir kurultay, asla unutulmayacak, hafızalardan çıkmayacak kutlu bir buluşma, anlamlı bir toplantı yapılmıştır.

Milliyetçi Hareket Partisi imrenilecek, gıptayla hatırlanacak, hayranlıkla yorumlanacak büyük bir başarıya imza atmıştır.

İradenin sahibi Milliyetçi-Ülkücü Hareket sözünü söylemiş, tercihini yapmış, gelecek hedeflerine inanmışlıkla kilitlenmiştir.

Mutluyum, huzurluyum, emin olunuz ümit doluyum.

Bugün dedikodu alt edilmiştir.

Bugün iftiralar çiğnenmiştir.

Bugün amansız saldırılar, alçak operasyonlar, ahlaksız suçlamalar bir kez daha ezilmiş, bir kez daha imanla engellenmiştir.

Büyük Kurultayımızın manevi havası, muhteşem vakarı MHP üzerinde hesap yapan, plan kuran, senaryo yazan işbirlikçileri, ihanet kervanını bozguna uğratmıştır.

Sizlerle övünüyorum, sizlerle dava arkadaşı olmaktan iftihar ediyorum.

 

Değerli Ülküdaşlarım,

Saygıdeğer Misafirler,

Türkiye’miz çok zor günlerden geçmektedir.

Milli bekamız tehlikededir.

Milli güvenliğimiz tehdit altındadır.

Milli çıkarlarımız hedeftedir.

Terör saldırıları hız kazanmıştır.

Milli birliğimiz sarsılmakta, temelleri dinamitlenmektedir.

Milli direncimiz kırılmak istenmektedir.

İhanet pusuda, husumet nöbette, melanet ayaktadır.

İçerden ve dışardan kuşatılan, her cepheden küresel saldırı altında olan Türkiye, çok ciddi bir beka mücadelesi vermektedir.

Bu hain kuşatmaları kırmak ve Türkiye’yi aydınlık bir geleceğe taşımak; şerefli tarihimize, kahraman ecdadımıza, bu vatanı bizlere emanet eden aziz şehitlerimize, elbette büyük Türk milletine namus borcumuzdur.

Bu irade, bu kararlılık, bu iman, bu heyecan ve cesaret şükürler olsun ki burada vücut bulmuştur.

Türk milliyetçileri Türkiye’nin bekasına sahip çıkmak için şuurla ayağa kalkmışlardır.

Milliyetçi–Ülkücü Hareket buradan haykırmakta ve uyarmaktadır.

Herkes çok iyi bilsin ki;

Bu kutsal vatan sahipsiz değildir.

Şanlı al bayrağımız öksüz ve rüzgarsız değildir.

Bu aziz millet yalnız ve çaresiz değildir.

Milliyetçi Hareket ebedi vatan nöbetindedir.

Vatana borcunu ödemek için sabırsızdır.

Bu milli duruş, bu milli şahlanış; Türkiye’nin içinde bulunduğu kara günleri geride bırakarak aydınlık bir geleceğe yürüyeceğini müjdelemektedir.

Bilmenizi isterim ki, hepinize güveniyor, hepinize inanıyorum.

Bu heyecan ve azminizle Türkiye’nin geleceğinin güvencesi olduğunuza yürekten inanıyorum.

Milliyetçi Hareket Partisi, Türk siyasetinin yarım asırlık ulu çınarıdır.

Türk – İslam ülküsünden feyzini alan ilkeleri, ülküleri ve inançlarıyla on yıllardır siyaset alanındadır.

Zulümler, saldırılar, baskılar, haksızlıklar, siyasi suikastlar, zindanlar, işkenceler, tezgahlar, komplolar ve kumpaslara rağmen bugün de korkusuzca ayaktadır.

Bu kutlu dava; karşılıksız ve sonsuz bir vatan ve millet sevgisinden kaynaklanan bir ruh, gönül ve iman hareketedir.

Anlamını ve değerini Türkiye sevdasıyla çarpan tertemiz yüreklerde, lekesiz vicdanlarda bulmuştur.

Harcı; çile, fedakarlık, cefa olan bu davanın tapusu, kuvvet ve menfaat karşısında erimeyen haysiyetlere zimmetlidir.

Çetin yolları aşan cesur yüreklerin mühürlediği bu tapunun tescil edildiği yer de büyük Türk milletinin vicdanıdır.

Tarihi bilemeyenlerin, geçmişi de geleceği de olmaz derler.

Milliyetçi Hareket’in tarihi; şerefli ve gururlu bir geçmişin hikayesi, onurlu ve aydınlık bir geleceğin de pusulası, yol haritasıdır.

Tarihi; kutlu davaları uğruna her zorluğa katlanan, her cefayı ve ezayı göze alan, ölüme meydan okuyan cesur ve inançlı insanlar yazarlar.

Vatan ve millet sevdasıyla yanıp tutuşan; devlet-i ebed müddet kılmak, millet-i ebed müddet yaşatmak için ölümü göze alan kahramanlar, tarihin onur sayfalarına altın harflerle yazılırlar.

Gün gelir, Hak vaki olur ve ebediyete göçen kahramanların hatıraları milli hafızadan hiç silinmezler, milli vicdanın mabedinde yaşarlar.

Milliyetçi Hareket Partisi, böyle yazılmış bir tarihin mirasçısıdır.

Milliyetçi Hareket’in şerefli mücadele tarihini;

Türkiye’nin milli varlığını ve birliğini canından aziz bilen,

Türk milletinin beka davasına baş koyan,

Beka tehlikeye düşerse; baş almaya, baş vermeye hazır olan,

Milli bekayı canı ve kanı pahasına korumaya yeminli cesur yürekler yazmışlardır.

Tarih şahittir ki, bu yarım asırlık çileli yolculukta Milliyetçi Hareket;

Türkiye’nin bekasını her siyasi düşüncenin üstünde tutmuş,

Milli konularda her zaman milli duruş sergilemiş,

Siyasi rotası hiç sapmamış, ilke ve ülkülerinde hiçbir kırıklık yaşanmamıştır.

Davamızın iman erleri, bugün de aynı milli ruh ve heyecanla, Türkiye’nin aydınlık geleceğinin tarihini yazmışlar, kararlılıklarını göstermişlerdir.

12’inci Olağan Büyük Kurultayımız, milli beka uğruna muhteşem bir diriliş ve yükselişin miladı olacaktır.

Büyük Kurultayımızın ismi ve ana temasının “Milli Duruş – Şühedaya Vefa – Millete Beka” olarak belirlenmesi tesadüf değildir, tarihi bir gerçeğin ifadesidir.

Bundan sonra takip edeceğimiz hedefler bellidir.

Duruşumuz millidir.

Vefamız şühedayadır.

Millete beka irademiz, isteğimizdir.

 

Aziz Dava arkadaşlarım,

Kıymetli Misafirler,

Bu vesile ile Büyük Kurultayımıza katılan herkese teşekkür ediyorum.

Şahsımı bir kez daha Genel Başkanlık göreviyle onurlandıran muhterem delegelerimize, Büyük Kurultayımızın tarihi iradesine şükranlarımı sunuyorum.

Türkiye’nin çok kritik döneminde yeniden üstlendiğim mukaddes görevimi geçmişte olduğu gibi gelecekte de şeref tacı gibi taşıyacağımı, davamızın haklarını, haysiyetini ve kutlu ülkülerini sonuna kadar temsil ve müdafaa edeceğimi huzurlarınızda ilan ve ilam ediyorum.

Sözlerime son vermeden;

Yurt dışından gelen değerli konuklarımıza,

Bütün davetlilerimize,

Saygıdeğer delegelerimize,

Ülkemizin her köşesinden gelen vefakâr ülküdaşlarıma,

İradenin gerçek sahibi aziz dava arkadaşlarıma,

Fedakârca çalışan medya mensuplarına,

Şüphesiz ki büyük Türk milletine,

Kurultayın düzenlenmesinde emeği geçen herkese, gösterdikleri ilgiden, katkıdan, destekten dolayı şükranlarımı sunuyorum.

Milliyetçi Hareket’in sevdalılarına daha nice kurultayları aynı şevk, aynı heyecan, aynı coşkuyla gerçekleştirmelerini temenni ediyorum.

İnanıyorum ki, Cenab-ı Allah Türkiye'nin geleceğine sahip çıkma mücadelesinde heyecanımızı ve azmimizi karşılıksız bırakmayacaktır.

Kurultayımızda tecelli eden sonuçların kutlu davamıza, partimize, demokrasimize, milletimize hayırlar getirmesini diliyorum.

Bu duygu ve düşüncelerle hepinizi saygılarımla selamlıyor, Cenab-ı Allah’a emanet ediyorum.

Milli Duruş, Şühedaya Vefa, Millete Beka diyorum.

Yolunuz, bahtınız ve alnınız açık olsun.

Ne mutlu Türküm diyene.