Milliyetçi Hareket Partisi Genel Sekreteri Sayın İsmet BÜYÜKATAMAN’ın “Ankara’nın Başkent oluşunun 91. yıldönümüne” ilişkin yaptıkları yazılı basın açıklaması. 13 Ekim 2014
Ana SayfaAna Sayfa  

Kadrolar

Milliyetçi Hareket Partisi Genel Sekreteri Sayın İsmet BÜYÜKATAMAN’ın
“Ankara’nın Başkent oluşunun 91. yıldönümüne” ilişkin
yaptıkları yazılı basın açıklaması.
13 Ekim 2014

 

27 Aralık 1919'da Temsil Heyeti'nin Ankara'ya gelmesi ile Ankara Millî Mücadele'nin karargâhı olmuştur. 23 Nisan 1920'de Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin Ankara'da açılmasıyla yeni Türk devletinin temelleri atılmıştır. Kurtuluş Savaşı buradan yönetilmiş; böylece Ankara, fiilen başkent durumuna gelmiştir.

İstanbul'un işgalden kurtulması ile yeni devletin başkentinin neresi olacağı tartışılmaya başlanmıştır. Bazı kişiler İstanbul'un başkent yapılmasını istiyorlardı. Ancak meclisin Ankara'da açılması, buraya fiilen hükümet merkezi olma niteliği kazandırmıştı. Ayrıca Ankara, Türkiye'nin merkezinde, askerî ve coğrafî özellikleriyle başkent olabilecek konumdaydı.

İsmet İnönü, bir kanun teklifi hazırlayarak Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı'na sundu. “Türkiye Devleti'nin başkenti Ankara'dır.” şeklindeki bir maddelik kanun teklifi kabul edildi (13 Ekim 1923). Kanunun yürürlüğe girmesiyle Ankara yeni Türk devletinin başkenti oldu.

Ankara, alelade bir başkent değildir, bir semboldür; Türk’ün hayatta kalma iradesi, bağımsızlık arzusu ve kudretidir. Ankara Millî Mücadele’dir. Ankara’nın başkent yapılması fikrinin temelinde yenilikçilik yatar. Ankara, kurulan çağdaş devletin ufkunu simgeler, aynı zamanda taze bir atılımın da ifadesidir. Ankara, zor şartların, imkânsızlıkların pençesinde sürdürülen Millî Mücadele’nin kutsal ruhunun varlık kazanmasıdır.

Coğrafi konumuyla bir merkez olan Ankara şehri, cumhuriyetin inşa sürecinde vatanımızın dört bir tarafı için yeni bir gelişim modeli işlevi görmüştür. Bu bağlamda, şehir planlaması, parkları, yolları, mimarisiyle diğer şehirlere örnek olma görevini üstlenmelidir.

Ankara’nın 21. yüzyılda içinde bulunduğu vaziyet ortadadır ve herkesin malumudur. Ankara çürümeye terk edilmiştir, yüzüstü bırakılmıştır. Ankara bugün itibarıyla, ülkenin geri kalanına model olma rolünü bir kenara itmiştir.

Unutulmamalıdır ki; Başkent Ankara,  üstümüze çöreklenen kara bulutların def edildiği yerdir. Başkent Ankara, Kurtuluş Savaşımızın simgesidir. Başkent Ankara, üniter yapımızın belgesidir. Başkent Ankara, milli birliğimizin sembolüdür.

Başkent Ankara, Atatürk’tür, İnönü’dür, Çakmak’tır, Karabekir’dir. Bayardır.

Türkiye asla, kaynaklarını yabancılara peşkeş çekecek bir sömürge artığı değildir. Türkiye asla, başka devletlerin izni ve imzası ile kurulmuş bir lütuf Cumhuriyeti değildir. Vatanın her bölgesinden, her kökenden millet evlatlarının kanları ile kurulmuş milli ve üniter bir Cumhuriyettir. Başkenti Ankara’dır.

Türkiye Cumhuriyeti devleti, AKP zihniyetinin görmeyi arzuladığı melez bir devlet, çokluklar devleti değildir. Tam tersine; Devleti tekdir. Bayrağı tekdir. Milleti tekdir. Başkenti tekdir.

Ankara’nın, kuruluş felsefesindeki eski yükümlülüklerine ulaşacağı ve nitelikli yönetileceği günleri arzulayarak, Ankara’nın başkent oluşunun 91. yıl dönümünü kutluyorum.