Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkan Yardımcısı, Yozgat Milletvekili Sayın Sadir DURMAZ’ın Yozgat’ta yapmış oldukları basın toplantısı metni. 19 Kasım 2014
Ana SayfaAna Sayfa  

Kadrolar

Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkan Yardımcısı, Yozgat Milletvekili
Sayın Sadir DURMAZ’ın Yozgat’ta yapmış oldukları basın toplantısı metni.
19 Kasım 2014

 

Saygıdeğer İl Başkanım, İlçe Başkanlarım

Kıymetli Basın Mensupları,

Hepinizi saygıyla selamlarken, düzenlediğimiz bu toplantımızın Milletimize ve Partimize hayırlar, uğurlar getirmesini yüce Allah’tan niyaz ediyorum.

Bugün burada Milliyetçi Hareket Partisi olarak, yaklaşan seçimler öncesi yapacağımız kongrelerde nasıl bir yol izleyeceğimizi belirlemek üzere toplandık.

17 Kasım 2014 tarihinde başlayan Belde, ilçe ve il kongrelerimiz Aralık ve Ocak aylarında sürecek, en geç 26 Şubat 2015 tarihinde tamamlanacaktır.

Yapılacak kongrelerde görev alan arkadaşlarımız, İnşallah Milliyetçi Hareket Partisini önümüzdeki genel seçimlere hazırlayarak iktidara taşıyacaktır.

 

Kıymetli Basın Mensupları,

Partimiz, normal tarihi 7 Haziran 2015 olan 25.Dönem Milletvekili Genel Seçim’ini ikinci bir kurtuluş mücadelesi için fırsat ve imtihan sahası olarak görmektedir.

Bu kapsamda teşkilatlarımızın canla, başla ve hevesle çalışmalarını yoğunlaştırmaları vazgeçilmez bir önemdedir.

45 yıllık tecrübenin öncülüğünde, millet ve ülke sevdasıyla mücadelesini hevesle sürdüren Milliyetçi Hareket Partisi'nin iktidar olma, Türkiye'yi refaha, dirliğe ve istikrara kavuşturma vakti tam olarak gelmiştir.

Bu milli ve tarihi görev kongrelerimizden süzülen demokratik ve Milliyetçi-Ülkücü iradenin üzerine olacaktır.

 

Kıymetli Basın Mensupları,

Türkiye çok zor ve çok sıkıntılı bir dönemden geçmektedir. Etrafımızı saran ateş çemberinin her an evimize sıçrama riski, uykularımızı bölmekte, huzurumuzu yok etmektedir.

AKP’nin ihanete varan politikalarının neticesinde Milli- Üniter devlet yapımız risk altına sokulmuştur.

Sınırlarımız yolgeçen hanına dönmüş, terör örgütleri ile her neviden ajanlar cirit atmaktadır.

AKP’nin yanlışta ısrarı neticesinde Ülkemize gelen, yeni ve büyük bir sorun olan Suriye vatandaşlarının sayısı ve nerede duracağı bilinmemektedir.

AKP’den cesaret alan katiller sürüsü ve onun siyasi temsilcileri çıtalarını her geçen gün daha yükseğe koymaktadır.

Terör örgütünün Ülkemizin bir bölümünde hâkimiyeti ele geçirdiği, bu iktidarın asayişten ve terörle mücadeleden sorumlu İçişleri Bakanı tarafından itiraf edilmiştir.

Geçmişte terör örgütünün siyasi kanadında yer alan bir AKP Milletvekili de PKK’lı olmayanların bu bölgede özgürce seyahat etme imkânı yoktur açıklamasında bulunmuştur.

Bölücü örgüt mahkeme kurup yargılama yapmakta, vergi toplamakta, Türklüğe ait her izi yok etmekte, her ismi değiştirmektedir.

Bölücüler tarafından Belediye kepçeleri ile yollara hendekler kazılarak yollar günlerce trafiğe kapatılmış, askerlerimiz kahpece enselerinden kurşunlanarak şehit edilmiş ve ne yazık ki Bayrağımız yere düşürülmüştür.

AKP’den aldığı cesaret sayesinde bunlarla yetinmeyen bölücüler, özerklik ilan etmiş, kurtarılmış bölgeler oluşturmuşlardır.

Bütün bunlara rağmen, çözüm süreci denilen ihanet projesinde ısrarcı olan AKP eliyle, kardeşliğimiz çözülmeye, birliğimiz bozulmaya başlamıştır.

 

Değerli Basın Mensupları,

Tüm bunların yanı sıra, ekonomik verilerin tamamı kötüye gitmekte, bir krizin ayak sesleri daha yakından duyulmaktadır.

Vatandaşlarımız zar zor geçimlerini sağlama gayreti içerisinde her geçen gün yoksullaşırken, yandaşlar zenginleşmekte, zevki sefada sınır tanımamaktadırlar.

Memur üç kuruşa mahkum edilmiş, emeklimiz kara kışı nasıl çıkaracağının hesabını yapmaya başlamıştır.

Çiftçimiz perişan halde haciz ve hapis kıskacında kıvranıyorken, esnafımız siftahsız kepenk kapatmaktan ve kredi kartlarına takla attırmaktan yorgun düşmüştür.

Vatandaşımız bu durumda iken; emekliden, esnaftan, çiftçiden, çalışandan esirgenen paraların ayakkabı kutularına doldurulduğu hafızalarımızdaki canlılığını koruyorken, Çankaya köşkünü beğenmeyen Cumhurbaşkanına yeni bir saray inşa edilmiştir.

Beştepe’deki Atatürk Orman Çiftliği üzerinde 1000 odalı kanunsuz ve kaçak bir saray yaptırılmış ve 1 katrilyon 370 trilyon lira harcanmıştır.

Yetmemiş 179 milyon dolara, yani yaklaşık 400 trilyona bir uçak satın alınmıştır.

İstanbul Çengelköy’de, 50 dönümlük koruya yerleşik Vahdettin Köşkü çalışma ofisi olarak hazırlanmış ve 150 trilyon lira da buraya harcanmıştır.

Bu kara ve kaçak sarayın yıllık bakımı için önümüzdeki yılın bütçesine konulan ödenek 300 trilyon liradır.

Yozgatlı Çiftçinin hasadı, emeklinin maaşı kaçak ve karanlık saraydadır.

Yozgat’ta Asgari ücretle geçinen masumların emeği,  işsizlerin hüznü kaçak ve karanlık sarayın temelindedir.

Atanamayan öğretmenlerin ahı, kıt kanaat geçinen, güç bela karnını doyuran on binlerin çığlığı kaçak ve karanlık sarayın bin odasında çınlamaktadır.

Simit parası bulamayan küçücük yavrularımızın gözyaşları, uçan sarayların yakıtıdır.

Vatandaş bir torba kömür, bir paket makarna, bir çuval unla uyuşturulup uyutulurken, saray bahanesiyle millet hazinesi hortumlanmaktadır.

          

Değerli Dava Arkadaşlarım

Kıymetli Basın Mensupları,

Yapılan araştırmalar AKP döneminde en çok erozyona uğrayan değerimizin, adalet olduğunu ortaya koymaktadır.

Hukukun ayaklar altına alındığı, AKP’liler ve koalisyon ortağı PKK’lılar için ayrı bir hukukun, toplumun geri kalanı için ayrı bir hukukun işletildiği “yeni Türkiye’nin” Adalet Bakanı her fırsatta partimize dil uzatmaya, iftiralar atmaya devam etmektedir.

Tarihe ‘Adaletsizlik’ Bakanı olarak geçecek bu zat, kaçak ve kara sarayın milletimizin vicdanında meydana getirdiği rahatsızlığın üzerini örtmek maksadıyla gündemi değiştirmektedir.

Yavuz hırsız misali kendini haklı çıkarmak için her türlü değeri yozlaştırmaktadır.

Yozgat’a hiçbir şey veremeyen, Yozgatlıya verdiği hiçbir sözü tutamayan, Yozgat’ı işsizliğe, aşsızlığa ve göçe mahkum eden AKP’nin ‘Adaletsizlik’ Bakanı çareyi 12 yıl önceki iktidarı eleştirmekte bulmaktadır.

Kendilerinin PKK ile kucak kucağa, yanak yanağa olduklarını PKK’nın emir ve tehditlerine göre kanun çıkarıp, düzenleme yaptıklarını unutup, Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde, 12 partinin ittifakı üzerinden partimizi tenkit etmektedir.

Seçimden önce Sayın İhsanoğluna övgüde sınır tanımayan ’Adaletsizlik’ Bakanı seçim sürecinde memleketimizin bir değeri olan çatı adayına hakaretler yağdırmıştır.

İki yüzlü siyasetin markası, riyakarlığın en tanıdık siması, adaletin yüz karası olan arsızlara bir halk ozanın dörtlüğüyle seslenmek en iyi cevap olacaktır;

Bizim toprak toprak olduktan beri

Bunun gibi daha arsız gelmedi,

Bu kadar sap yiyip saman bırakan

Ağzı çirkin, yüzü nursuz gelmedi.

 

Değerli Basın Mensupları

Kıymetli Dava Arkadaşlarım,

Milliyetçi Hareket Partisi, hiçbir dayatma, tuzak ve senaryoya aldırmadan yalnızca büyük Türk milletinin yükselişi yolunda yürüyecektir.

  Ateşle imtihandan geçen Türk milletini, bugün yaşadığı bunalımlardan çıkartacak yegâne siyasi güç; Milliyetçi Hareket’tir.

  Kongrelerimizin; aziz milletimiz, ülkemiz, demokrasimiz ve tüm dava arkadaşlarımız için mübarek bir başlangıca kapı aralamasını diliyor.

Hepinize sevgi ve saygılarımı sunuyorum.