Kadrolar

Milliyetçi Hareket Partisi Genel Sekreteri Sayın İsmet BÜYÜKATAMAN’ın
“Bitlis Valisinin bölünme kabul etmez vatanımızın bir bölümünü başka bir isimle
adlandırmasına” ilişkin yaptıkları yazılı basın açıklaması.
6 Mayıs 2015

Yüce Kur’an’ı Kerim’in emirlerinden biri olan emaneti (işi) ehline teslim etmek gerektiğini bize en kötü örneklerle gösteren AKP’de gün geçmiyor ki bir çapsız çıkıp da haddini aşmasın, cehaletini sergilemesin.

Koca koca makamlardaki küçük küçük adamlar, koltuklarının ağırlığı altında ezilmektedir. Tarih, vatan, millet, bayrak kaygısını bırakıp da yalakalık ve ihanette yarışanların makamları çapsızlıklarıyla doğru orantılı olarak artmaktadır.

Vatandaşa “takla attırandan” tutun da “gözünüzü toprak doyursun” diyene, oradan “gavat” diye hakaret edene, öğretmene “dilenci kılıklı” diyenden “Ermeni’den özür dileyene” kadar ne kadar ilginç insan varsa “Asrın Kötü Partisi”nde makam sahibi olmuştur. Tabii ki en büyük makamda oturan ağababalarının “ananı da al git”inden “İsrail dölü”ne varan hatta genç bir kıza “kız mıdır kadın mıdır”a varan ahlak dışı ifadeleri kendilerine rehberlik etmektedir.

Bitlis Valisi Orhan Öztürk, Türkiye’nin toprak bütünlüğünü sağlama adına devletine hizmet etmesi gerekirken hiçbir tarihî gerçekle örtüşmeyen ve tamamen içteki ve dıştaki hainlerin, bölünme heveslilerinin söylemi olan sözde Kürdistan’ın başkentinin Diyarbakır olduğu yönündeki iğrenç ifadeleriyle oturduğu koltukta bir saniye daha bırakılmaması gerektiğini göstermiştir.

Bu sözler tesadüfen söylenmiş yahut maksadını aşmış ifadeler değil, seçimden sonraki AKP çizgisinin bir tezahürüdür. Bu “valicik” hakkında fazla söz söylemek yersizdir. Burada yalnızca kendisinin 2004 Mahalli İdareler Seçimlerinde Çorum’un İskilip ilçesinde AKP’den aday olduğunu ve seçimi kazanarak İskilip Belediye Başkanlığı yaptığını söylemek kâfidir. Özetle bu şahsa söylenecek tek söz şudur: AKP’li.

Milletimizi böldürmeyeceğimizi gerekirse milletimizin bölünmesinin önünde göğsümüzü siper edeceğimizi dost düşman herkes bilmelidir. Bunu bildikleri için de halkımızın Milliyetçi Hareket Partisine gösterdiği alaka ve teveccüh hepsini rahatsız etmektedir. Milliyetçi Hareket Partisi Allah’ın izni ile iktidara yürümektedir.

İkbal yolunda hakikat çizgisinden çıkanlar, mağrurluklarıyla insanlığını tüketenler; para, servet ve şöhret kapanına sıkışarak iktidar körlüğüne tutulanlar Türk milletinin ayağına pranga geçirmek ve varlığına kast etmek için izansızca çaba sarf etmelerinin bedelini kesinlikle ödeyeceklerdir.

Milliyetçi Hareket’in aziz milletimiz lehine neleri göze alabileceğini tahayyül dahi edemeyeceklerdir. Az daha sabret Türkiye’m. 7 Haziran akşamı aziz Türk Milletinin kurtuluşu olacaktır.