Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Sayın Devlet BAHÇELİ’nin, “Gaziantep Mitingi”nde yapmış oldukları konuşma. 3 Haziran 2015
Ana SayfaAna Sayfa  

Genel Başkan

Konuşmaları

Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Sayın Devlet BAHÇELİ’nin,
“Gaziantep Mitingi”nde yapmış oldukları konuşma.
3 Haziran 2015


 

 

Aziz Gaziantepliler,

Muhterem Vatandaşlarım,

Değerli Dava Arkadaşlarım,

Saygıdeğer Hanımefendiler, Beyefendiler,

Türk milletinin geleceği açısından tarihi bir dönemece yaklaşıyoruz.

Kahramanlığın, fedakârlığın, vatan sevgisinin isminin başına Gazi unvanı olarak yansıdığı Gaziantep’te, bu yüksek heyecan ve yakın ilgiden memnunum, bahtiyarım.

Bizleri böylesine büyük bir coşku ile buluşturan Cenab-ı Allah’a şükrediyorum.

Milliyetçi Hareket’in yaklaşan tek başına iktidarının habercisi olan bu toplantıya katılan Gazianteplileri en içten hissiyatımla kutluyorum.

Milli bir heyecan içinde bir araya gelmiş olan siz değerli vatandaşlarıma şükranlarımı sunuyorum.

Hepinizi en içten sevgi ve saygıyla selamlıyorum.

Şahinbey’e, Şehitkamil’e, Nizip’e, İslahiye’ye, Nurdağı’na, Araban’a, Oğuzeli’ne, Yavuzeli’ne, Karkamış’a en içten selamlarımı gönderiyorum.

Bu açık hava toplantımızın gerçekleşmesinde emeği geçen, katkısı bulunan her dava arkadaşımı tebrik ediyorum.

5 gün sonra yapılacak 25’inci Dönem Milletvekilliği Genel Seçimleri’nin ülkemizin birliğine, milletimizin dirliğine, insanımızın refahına en üst düzeyde katkılar sağlamasını Cenab-ı Allah’tan niyaz ediyorum.

Seçimlerin barış, huzur, güven ve demokratik yarış içinde geçmesini temenni ediyor, siyasi partilere ve milletvekili adaylarımıza başarılar diliyorum.

Ve hepinize hoş geldiniz, sefalar getirdiniz diyorum.

 

Aziz Gaziantepliler,

Kıymetli Vatandaşlarım,

Milletimiz açısından çok sancılı ve talihsiz gelişmelerin yaşandığı kara bir dönem geride kalmak üzeredir.

AKP ile geçen 4 bin 581 gün boyunca;

Devlet yönetimi ve siyasal hayatımız yozlaşmıştır.

Siyasi hesaplar milli menfaatlere tercih edilmiştir.

Milli geleceğimizi, şahsi ihtiraslar için peşkeş çekilmiştir.

Devlet kavramı ve kurumları yıkıma maruz kalmıştır.

AKP iktidarının icraatıyla Türkiye;

Yoksulluğun giderek arttığı,

Vatandaşlarımızın açlık sınırında yaşadığı,

Yolsuzluğun büyüdüğü,

Kanunsuzluğun kol gezdiği,

Vurgun ve hırsızlığın prim yaptığı bir sefalet ülkesi haline gelmiştir.

Ülkemizde; ahlak derin uykuda, adalet derin komadadır.

AKP’yle geçen; ilkesizliğin erdem, tavizin siyaset, talanın ticaret olarak sunulduğu karanlık bir dönem geride kaldı.

İktidarın giderek eleştirilere tahammül gösterememesi, siyaseten tükendiğinin göstergesidir.

Davutoğlu Başbakanlıkta son günlerini yaşamaktadır.

Siyasetin defolu imalatı, siyasi kusur ve özür anıtı Davutoğlu sınıra gelmiştir.

İktidarın "saadet zincirini" tamamlayan "sahte kurtarıcılar", "değişim havarileri", rüşvet canavarları ve "mucize tüccarları"ndan oluşan şer ortaklığının da sonuna gelinmiştir.

AKP iktidarı süresince yaşanan yıkımın, hayal kırıklığının ve teslimiyetçi politikaların sonu görünmüştür.

Müjdeler olsun, Pazar günü, AKP ile yaşadığımız kara dönem sona erecektir.

Pazar günü, Türkiye yeni bir istikamete yol almaya başlayacaktır.

5 gün sonra Türk milleti milli bir duruşa, umut ve heyecan içinde merhaba diyecektir.

Allah’ın izni, Gaziantep’in desteğiyle Milliyetçi Hareket’in tek başına iktidarı gerçek olacaktır.

7 Haziran AKP’den kurtuluş günü olacaktır.

7 Haziran da Gaziantep de AKP’den kurtulacaktır.

Gaziantep’in şanlı tarihi, bugün için ümit verici mücadelelerle doludur.

5 Kasım 1919 tarihinde Türk bayrağının indirilmesine karşı ayağa kalkan Gaziantepli, 7 Haziran’da da albayrağa sahip çıktığını gösterecektir.

Anasını savunmak için Fransızlara taşla hücum eden Mehmet Kamil’in ruhu 7 Haziran’da tekrar Gaziantep’in manevi ufkunda belirecektir.

Şahin Bey, Elmalı Köprüsü taşlarını siper ederek ateş ederken şehitlik mertebesine yükselmişti.

Gaziantepli, 95 yıl önce gösterdiği onurlu direnişi, 7 Haziran’da bir kez daha tekrarlayacaktır.

Buna asla şüphem yoktur.

Şair ne güzel de söylemiş:

Ben Antepliyim Şahinim Ağam

Mavzer omzuma yük,

Ben yumruklarımla dövüşeceğim

Yumruklarım memleket kadar büyük

Buradan sizlere soruyor, yüksek sesle cevabınızı bekliyorum:

        5 gün sonra, AKP’nin teslimiyetçi ve onursuz politikalarını reddedecek misiniz? (Evet)

        5 gün sonra, bağımsızlığa, bayrağa, vatana sahip çıkıp 95 yıl önce olduğu gibi yine şer güçlere dur diyecek misiniz? (Evet)

        O halde, aş için, iş için, milli kimlik ve milli duruş için Milliyetçi Hareket’le yürüyecek misiniz? (Evet)

Bu evetler, yaklaşan ve sadece bir hafta kalan Milliyetçi Hareket’in tek başına iktidarının müjdesidir.

Bu cevaplar, Gazi unvanlı Antep’in milliyetçi tercihinin meydanlarda yankısıdır.

Bu tercihinizden dolayı hepinizi ayrı ayrı kutluyorum.

Bizimle Yürü Gaziantep.

Bin yıllık kardeşliği korumak için Bizimle Yürü Gaziantep.

Milli çıkar ve bakamızı muhafaza etmek, milli kimlik ve kişilik haklarımızı ayağa kaldırmak için Bizimle Yürü Gaziantep.

Aş için, iş için, sosyal ve ekonomik diriliş için Bizimle Yürü Gaziantep.

Teslimiyete dur demek, tavize set çekmek, ihanet ve iftira korosuna hezimet yaşatmak için Bizimle Yürü Gaziantep.

 

Aziz Vatandaşlarım,

Değerli Dava Arkadaşlarım,

Erdoğan ve Davutoğlu saltanatın bittiğinin farkındadır.

Gerginlikleri, asabiyetleri, telaşları boşuna değildir.

Denetimlerini yitirmişlerdir. İkisinde de panik hali gözlenmektedir.

İftira ve fesata sığınmak durumunda kalmışlardır.

Davutoğlu kendini ve milletimizi kandırmaya teşebbüs ederek sanal bir başarı ile avunma çabasındadır.

Yandaşlarının "Serok, Mele, Yiğido" sloganlarında teselli aramaktadır.

Ve her gittiği yerde Türkiye seninle gurur duyuyor sözleriyle avunmaktadır.

Buradan Davutoğlu’na soruyorum:

Sizin ile gurur duyan Türkiye hangisidir? Cevap verin.

Milyar dolarlarına yeni servetler katanların Türkiye'si mi?

Dalında çürüyen portakalının ardından, artan borçlarının yüzünden ağlayan çiftçinin Türkiye'si mi?

700 bin liralık kol saati takan bakanların Türkiye'si mi?

Bir lokma ekmek için kapı kapı gezerek iş arayanların Türkiye'si mi? Hangisi?

Davutoğlu, seninle ve AKP’yle gurur duyan Türkiye hangisidir? 

 Hırsızların, polis ve savcı kovaladığı Türkiye mi?

Gaziantep’in alın terini çalarak ayakkabı kutularına saklayan soyguncuların Türkiye'si mi?

1 Milyar 370 milyon liraya kaçak ve karanlık saray yaptıran haramzadelerin Türkiye’si mi?

Evet, Davutoğlu, aslında seninle gurur duyanlar vardır.

Bunlar Erdoğanla da iftihar etmektedir.

İkiniz de bunlara az ümit vermediniz, az teslim olmadınız.

Kıbrıslı Rumlar size hayrandır ve sizinle gurur duymaktadır.

Hele Iraklı Aşiret Reisleri için bulunmaz bir fırsatsınız. Onlarda sizinle gurur duymaktadır.

HDP, PKK, İmralı canisi, diaspora, Türk ve Türkiye düşmanları desteğe hazırdır ve size tezahürat yapmaktadır.

Bayrak insin, vatan bölünsün diyenler sizin yanınızdadır.

Rüşvetçiler, hırsızlar, yan kesiciler, kapkaççılar, haram yiyenler, Gaziantep’in hakkını sömüren şerefsizler de Davutoğlu ve Erdoğanla gurur duymaktadır.

Davutoğlu, işte seni ve çıkar ortaklarını umut olarak görenler ve destekleyenler bunlardır.

Başka yerde arama. Yoldaşların arkanda. Yandaşların omuzlarda. Alayı senin arkanda.

Aziz Gaziantepliler hepinize soruyorum:

Siz bu Davutoğlu’nun gurur duyulacak bir yanını görüyor musunuz? (Hayır)

        Siz, Erdoğan ve Davutoğlu’nun gurur duyulacak bir vasıf ve tarafına şahit oldunuz mu? (Hayır)

Bu cevabınızla, Gaziantep’e AKP’nin neden ambargo uyguladığı da ortaya çıktı.

Niçin adeta cezalandırıldığı belli oldu.

Ancak sizin de AKP’yi cezalandıracağınız saat geldi çattı.

Elinize bir fırsat geçti.

Tam 5 gün sonra vereceğiniz kararla AKP’yi Türkiye gündeminden çıkaracaksınız.

AKP’ye hayır, Milliyetçi Harekete Evet diyeceksiniz.

Biliniz ki, Milliyetçi Hareketin üç hilaline vuracağınız mühürle yaşadığınız sıkıntılar son bulacaktır.

Ve biliniz ki, milletimize reva görülen haksız muamelelerin hesabı tek tek sorulacaktır.

AKP tahrip ettiği enkazın altında kalarak silinip gidecektir.

AKP’nin gidişi,

Türkiye’mizin yükselişi,

Milletimizin kurtuluşu,

Dostlarımızın sevinci,

İşbirlikçilerin üzüntüsü,

Ve Milliyetçilerin, güçlü ve onurlu iktidarı olacaktır.

Buradan Gazianteplilere tekrar soruyorum ve cevabınızı yüksek sesle bekliyorum:

7 Haziran’da karar anı geldiğinde:

Evlatlarınız için, aileniz için, mührü üç hilale basacak mısınız? (Evet)

Haysiyetli politika, adaletli bir düzen için mührü üç hilale basacak mısınız? (Evet)

Bölünmeyi, kavgayı, çatışmayı durdurmak için MHP’yle yürüyecek misiniz? (Evet)

Sizleri kutluyorum.

Cenab-ı Allah hepinizden razı olsun diyorum.

 

Aziz Vatandaşlarım,

Muhterem Dava Arkadaşlarım,

Hepiniz biliyorsunuz, Gaziantep’in Türk ekonomisinde, sanayisinde ayrı bir yeri vardı.

Bu kutlu beldenin Türk kalkınmasında özel bir önemi vardı.

Örnek bir üretim kentiydi.

Çalışkan ve üretici insanlarının çabaları ile doğmuş olan en önemli Anadolu Kaplanı idi.

Görüyorum ki o günler gerilerde kalmış.

Şimdi ise eski gücünden ve şöhretinden uzaklaşmıştır.

Ama her şeye rağmen Gaziantep Türkiye'nin 6'ncı büyük kentidir.

Tekstil deyince akla ilk gelen şehirlerimizden birisidir.

Küçük sanayide önemli bir kentimizdir.

Ancak Gaziantep sahipsiz bırakılmıştır.

Gaziantep kaderine terkedilmiştir.

Gaziantep ağır sorunlarla boğuşmaktadır.

Suriyeli sığınmacı sayısı resmi verilere göre 200 bini aşmıştır.

Gerçekte ise 500 bini bulmuştur.

Bu kadar yoğun göç dalgası Gaziantep’e zulümdür.

Şu anda Gaziantep’te 10 kişiden biri Suriyelidir.

Nizip, nüfusu kadar Suriyeliyle doludur.

Çalışma izni olmayan Suriyeliler her yerde iş aramaktadır.

Hastahaneler tıklım tıklımdır.

5 bin Suriyeli plakalı araç hiçbir denetim ve kontrol olmadan trafiğe çıkmaktadır.

Kayıt dışı çalıştırılan Suriyelilerin ceremesini Gaziantepli kardeşlerim çekmektedir.

Türkiye’de 2 milyona yakın Suriyeli sığınmacı varsa, bu önce AKP’nin iflas etmiş dış politikasının eseridir.

Erdoğan sarayda yaşamasını biliyor, haram paralarla keyif sürüyor.

Fakat Gazianteplinin perişanlığını görmüyor.

Kaçan huzurunu anlamıyor.

Ensar olmaktan bahsediyor, peki Gaziantepli kardeşlerimin ensarı kim olacaktır?

Erdoğan Gaziantep’i mahvetmiş, bölgesel heveslerinin kurbanı yapmıştır.

Ekmek bu ilimizde küçülmektedir.

Kendi ülkelerinden kaçıp gelenler Gaziantep’in sofrasından pay istemektedir.

Sosyal ve ekonomik belirsizlik Gaziantep’i tehdit etmektedir.

Elbette kimseye neden geldin demiyoruz.

Elbette Türk milletinin hoşgörülü, yardımsever, müşfik özelliklerini göstermeliyiz.

Ancak, Türkiye planlanan sınırı kat be kat aşmış, artık sosyal barışımıza, milli birliğimize zarar verecek kadar yoğun sığınmacıyı nereye kadar besleyecektir?

Suriyelilere harcanan 5 milyar dolara yakın servet Gaziantep’e verilseydi kötü mü olurdu?

Sığınmacı meselesi çözülmelidir.

Bu kara delik, bu istikrarsızlık konusu insani ve vicdani temelde acilen giderilmelidir.

Ve Milliyetçi Hareket Partisi gereğini inşallah yapacaktır.

Gaziantep’te uyuşturucu yaşı 10’a düşmüştür ki, bu bir felakettir.

İhracatın lideri marka şehir olarak bilenen Gaziantep Organize Sanayi Bölgesi’nde onlarca işyeri kapanmış, 15 binin üzerinde işçimiz işini kaybetmiştir.

Gaziantep’in her hanesi borçludur, özel şirketlerin borç stoku katlanmıştır.

Esnaflarımız işini bırakmak zorunda kalmıştır.

Yatırımlar Gaziantep’ten uzaklaşmaya başlamıştır.

Üstüne bir de artan göç katılınca Antepli zor duruma düşmüştür.

Antep, aynı zamanda bir tarım bölgesidir.

Ancak tarımda can çekişmeye başlamıştır.

Mazotun fiyatı artmıştır. Gübrenin fiyatı artmıştır. Tohumluğun fiyatı artmıştır.

Gelir azalmıştır. Verim azalmıştır.

Yüksek faizle kullandırılan krediler çiftçiyi mağdur etmiştir.

Gaziantep Türkiye’nin ihtiyacı olan, makarnanın yüzde 60’ını, mercimeğin yüzde 70’ini, un ve irmiğin ise  yüzde 60’ını karşılayan bir kentti.

Bugün, ihmal edilen Antep, kendi ihtiyacını bile karşılayamaz bir duruma düşmüştür.

Gaziantepli işveren, devletten umudu kesmiştir.

Komşu ülkelerdeki kaos, ticaret ve ihracatı bıçak gibi kesmiştir.

Bunun doğal sonucu ise artan işsizliktir.

Bunun faturası artan yoksulluktur.

Gaziantep’in acı tablosu ve gerçeği:

Kapanan fabrikalarıdır.

İcraya düşen onurlu işadamlarıdır.

Emeğini kaybetmiş işsizler Gazianteplidir.

Protesto edilen senetlerdir.

Ve artan işsizlik ve göç suçları da artırmıştır.

Sokaklar güvensizdir.

Kapkaççı işbaşındadır.

Vurguncu faaliyettedir.

Bu sonuca Gaziantep layık değildir.

Gaziantepli kardeşlerim asla müstahak değildir.

Bu yıkımın sorumlusu AKP iktidarıdır.

Ancak, Muhterem Gaziantepliler müflis Davutoğlu’na bakarsanız şikâyetçi olmak için bir neden yoktur.

O’na göre işler gayet iyidir.

Türkiye gelişmiştir.

Halkımız zenginleşmiştir.

Ülkemiz sorunlarını aşmıştır.

Mutlu ve huzurludur.

Başbakan panolara yazdırdığı ilanlarda “Yeni Türkiye Yolunda İkinci Yarı Başlıyor” diyerek çağrıda bulunmaktadır.

Bu çağrı elbette Gaziantepliyi de kapsamaktadır.

Başbakan Gaziantepliyi yıkımın, bölünmenin ve rezilliğin ikinci yarısına davet ederek yarım bıraktığı işleri tamamlamaya çağırmaktadır.

Başbakana sesleniyorum:

Hangi emelleriniz yarım kaldı?

Hangi niyetiniz gerçekleşmedi?

Pazarlayacağınız daha neler var?

Azarlayacağınız, paylayacağınız, hakaret edeceğiniz daha kimler var?

Daha ne kaldı, daha neyi satacaksınız da yeni bir dönem istiyorsun?

O halde ben de sizlere soruyorum, Aziz Gaziantepliler:

Gaziantep’te hükümetle beraber başararak, yarım kalmış icraat var mıdır? (Hayır)

Gaziantep’te hükümet desteği alarak el ele başardığınız yarım kalmış bir faaliyet var mıdır? (Hayır)

Gerçek durum bu.

Antepli gerçeği biliyor.

Davutoğlu, Antepli seni yalanlıyor.

Gerçek Gaziantep yoksuldur.

Gerçek Gaziantep işsizdir.

Gerçek Gaziantep çaresizdir.

Bunların hepsinin farkındayım.

Bu sıkıntılarınızı görüyorum.

Gaziantep’i çok önemsiyorum.

Sizlerin derdi bizim derdimizdir.

Sizlerin gözyaşı bizim gözyaşımızdır.

Doğru bir Gaziantep tahlili yapabilmek için AKP dönemini sizin ağzınızdan duymak istiyorum.

Açık yüreklilikle cevabınızı bekliyorum:

AKP ile daha huzurlu, daha mutlu, daha varlıklı oldunuz mu? (Hayır)

AKP döneminde dertleriniz tükendi, sıkıntılarınız azaldı mı? (Hayır)

İşsiziniz iş buldu, yoksulunuzun yüzü güldü mü? (Hayır)

Elbette Hayır Aziz Gaziantepliler.

Bunların hiç biri olmadı.

Ancak az kaldı. Yalnızca 5 gününüz var.

7 Haziran yaklaşıyor. Sandık önünüze geliyor.

Hesabı sandıkta görmek için sabrediniz.

Sandık güvenliğini elden bırakmadan iradenize sahip çıkınız.

Milliyetçi Hareket Türkiye’nin önünü açmak için iktidara geliyor.

Milliyetçi Hareket yapılanların hesabını sormak üzere tek başına iktidara geliyor.

Buradan, bu meydandan bütün vatandaşlarıma sesleniyorum.

Hangi siyasi partiye gönül verirlerse versinler sesime kulak vermelerini istiyorum.

Milliyetçi Hareketin iktidarı; Türk milletinin iktidarı olacaktır.

Milliyetçi Hareketin iktidarı; mazlumun, çaresizin, işsizin, yoksulun, çiftçinin, memurun, işçinin, sanayicinin, üreticinin iktidarı olacaktır.

Milliyetçi Hareket; dulun, yetimin, yolda kalmışın, fakirin sözcüsü olacaktır.

Milliyetçi Hareketin iktidarında namuslular, namussuzlara boyun eğmeyecektir.

Bu konuda kararlıyız.

Bu sözlerimizde inançlıyız.

Bizim gönlümüzde herkese yer var.

Bizim yüreğimiz herkesi kucaklamaya yeter.

Bu topraklara vatanım diyen, bu insanlara milletim diyen, bu bayrak benim, bu ülke benim diyen herkese kapımız açık.

Doğulusu, batılısı, kuzeylisi, güneylisi, alevisi sünnisi herkesi kucaklamaya hazırız.

Türkiye ve Türk milletine sevdalı herkesi Milliyetçi Hareket’in iktidar yürüyüşüne davet ediyorum.

Milliyetçi Harekete oy vermeye çağırıyorum. Ve Türkiye’ye sesleniyorum:

Millet aynı, devlet tek, kültür ortak, tarih bir.

Haydi durma sahip çık, vatanımız senindir.

Türkiye kavgadan yoruldu.

Gerilimden bıktı.

Gerginlikten sıkıldı.

Ülkemiz bugün bir yol ayrımına geldi.

Var olma, yok olmanın eşiğine dayandı.

Hiç olmadığı kadar tehdit ve tehlikelerle yüz yüzeyiz.

Vereceğiniz her oy, güzel ülkemizin geleceğini belirleyecektir.

Gelin bu defa Türkiye’nin bağımsızlığı ve bütünlüğü için Milliyetçi Hareket’in saflarına katılın.

Gelin bu defa, Türk milliyetçiliğini tek başına deneyin.

Gelin bu defa Milliyetçi Hareket’i tek başına iktidar yapın.

İşsizlikle mücadele için, yoksullukla savaş için MHP’yle Yürüyün.

Bölücüden, vurguncudan, sorulacak hesap için MHP’yle Yürüyün.

Vatan için, bayrak için, huzur için, mutluluk için MHP’yle Yürüyün.

Daha iyi yarınlar için, çocuklarımız için, 7 Haziran’da MHP’yle Yürüyün.

Gaziantep’in, vatan sevgisine, bağımsızlık ruhuna ve kahramanlık tarihine güveniyorum.

Şahin Bey aranızda yaşıyor.

Mehmet Kamil yüreğinizde bekliyor.

Dündar Bey içinizde duruyor.

Şartlar aynı. O zamanlar Fransız Antep sokaklarındaydı.

Bugün işbirlikçiler, sömürgeciler ve bölücüler aynı sokaklarda.

O gün yaptınız, bugün de yaparsınız.

O gün başardınız, Bugün de başarırsınız.

 

Muhterem Vatandaşlarım,

Şundan herkes emin olsun ki, iktidarımızda;

Yoksullukla savaşacağız, yolsuzlukla ve terörle mücadele edeceğiz.

Devlet ve yönetim reformuyla çürümenin önüne geçeceğiz.

Ahlak ve kalitenin tesisiyle çöküşü engelleyeceğiz.

Üreten Ekonomi Programımızla sanayinin, işadamlarımızın, aç ve açıkta kalan milyonlarca masum vatandaşımızın sorunlarını gidereceğiz.

Ekonomi büyüyecek, insanımız refah ve zenginliğe ulaşacaktır.

Türkiye, MHP iktidarıyla, milli varlığına, tarihi misyonuna sahip çıkarak bugün içinde bulunduğu ataletten kurtulacaktır.

Ülkemizi 2023’de bölgesel güç ve küresel aktör, 2053’te de küresel güç mertebesine çıkaracağız.

Emeklilerimize; Mart ayında 1400 ve Eylül ayında 1400 lira olmak üzere yılda toplam 2800 lira Emekli Destek Ödeneği vereceğiz.

Ayrıca esnaflarımızın emekli aylıklarından kesilen sosyal güvenlik destek priminin kaldırılması için ne gerekiyorsa yapacağız.

Çiftçilerimiz feryat etmektedir.

Bu kapsamda mazotta, gübrede, ilaçta, tohumda, yemde, fidede, ÖTV ve KDV’yi tamamen kaldıracağız.

Sulamada ve tarım işletmelerinde kullanılan elektrikten KDV almayacağız.

Hayvan üreticilerinin yem ve kepek başta olmak üzere kullandıkları girdilerdeki KDV’yi yüzde 1’e düşüreceğiz.

Çiftçilerimizin belini büken mazotu 1 lira 75 kuruşa indireceğiz.

Tarımı canlandırmak, çiftçimizi, hayvan üreticimizi borçtan dertten kurtarmak için bizimle yürüyecek misiniz?

Erdoğan çatlasa da, Davutoğlu patlasa da, Maliye Bakanı bütçe dengelerini hatırlatsa da, asgari ücreti net 1400 liraya çıkaracağız. Hayırlı olsun.

İmamsız ve müezzinsiz cami bırakmayacağız.

Cemevi gerçeğini siyasi kaygılardan uzak bir şekilde kabul edecek ve devlet yardımının önünü açacağız.

Köy ve mahalle muhtar maaşlarının en az asgari ücret kadar yükselmesi, yani en az 1400 lira olması için gereğini yapacağız.

 

Esnaf ve sanatkârlarımız yeni işyeri açtılarsa, onları beş yıl süreyle gelir vergisinden muaf tutacağız.

İlave olarak, kendi nam ve hesaplarına ödedikleri sigorta primlerinin yarısı beş yıl süreyle devlet tarafından karşılanacaktır.

Şoför esnafımızın aldığı yeni ticari araçtan 10 yıl kullanmak kaydıyla KDV ve ÖTV almayacağız. Kutlu olsun.

Bizimle yürümeye söz veriyor musunuz?

İşsiz kardeşlerim üzülmeyin, Üreten Ekonomi Programımızla her yıl 700 bin insanımıza iş sağlayacağız, sorunlarınızı bitireceğiz.

Bugüne kadar kim, hangi ad altında, hangi tutar ve miktarda yardım alırsa alsın, anasının ak sütü gibi helali olan sosyal yardım ve desteklerden kesinlikle mahrum bırakılmayacaktır.

Ve de bu yardımları refah artışı kapsamında yükseltip yüzleri güldüreceğiz.

Muhtaç durumda olan ailelerimizin en az bir ferdine iş vereceğiz.

İş sağlanana kadar, asgari ücretin yarısı kadar, yani 700 lira “Aile Desteği” adı altında ödeme yapacağız.

Şehit yetimlerimizin tamamına iş sağlayacağız.

Sağlık çalışanlarımıza yönelik şiddet eylemlerinin önlenmesi için her türlü hukuki, idari ve sosyal tedbirleri uygulacağız.

Evi olmayan muhtaç ailelerimize sosyal konut sağlayacağız. Veya 250 lira kira yardımı yapacağız.

Engelli ve engelli yakını aylığını 400 liraya, ağır engelli aylığını 600 liraya yükselteceğiz.

İlköğretime ve ortaöğretime devam eden evlatlarımızın annelerine muhtaçlık durumlarını dikkate alarak en az 50 lira vereceğiz.

Aylık 200 kilowatsaatin altında elektrik tüketen ve ödeme gücü olmayan vatandaşlarımıza yüzde 75 indirim yapacağız. Hayırlı olmasını diliyorum.

Muhtaç durumdaki ailelere aylık temel ihtiyaçlarını karşılayabilecekleri Hilalkart uygulamasına geçeceğiz. Güle güle harcayınız.

Öğretmenlerimizin 3600 ek göstergeden yararlanmalarının önünü açacağız.

Üniversite sınavını kaldıracağız.

Atanamayan 330 bin öğretmenimizin KPSS puanları yanmadan atamalarını yapacağız.

Devletin asli ve sürekli hizmetlerinde çalıştırılan taşeron işçilere kadro vereceğiz.

Kamuda sözleşmeli, geçici, 4/B’li, 4/C’li, vekil ve benzeri şekilde istihdam edilenlerin alayını kadrolu yapacağız.

Kapatılan belde belediyeleri, özel idareleri ve köyleri yeniden açacağız.

Emniyet mensuplarımızın çalışma şartlarını ve özlük haklarını iyileştirecek, bu kapsamda polislerimizin ek göstergesini 3600’e çıkaracağız. Hayırlı, uğurlu olsun.

Astsubaylarımızın intibaklarını yapacak, haklarını verecek, uzman jandarma ve uzman erbaşların tüm mağduriyetlerini gidereceğiz.

Ve şüphesiz bölücülüğün ve terörün kökünü kazıyacağız.

Temiz siyaset, dürüst yönetim için Bizimle Yürü Gaziantep.

Dik baş, tok karın, mutlu yarın için Bizimle Yürü Gaziantep.

7 Haziran’da MHP’ye oy verecek misiniz? (Evet)

7 Haziran’da vatana, millete ve geleceğinize sahip çıkacak mısınız? (Evet)

MHP’nin Gaziantep milletvekili adaylarını tam kadro Meclis’e gönderecek misiniz? (Evet)

Sizleri bir kez daha sevgi ve saygılarımla selamlıyorum.

Yolunuz, bahtınız, alnınız açık olsun diyorum.

Hepinizi Cenab-ı Allah’a emanet ediyorum.

Sağ olun, var olun.

Ne mutlu Türküm Diyene.