Milliyetçi Hareket Partisi Genel Sekreter Yardımcısı Sayın Mustafa KALAYCI’nın, “Kamu görevlilerinin 2016-2017 yıllarına dair mali ve sosyal haklarını belirleyen toplu sözleşme”ye ilişkin yaptıkları yazılı basın açıklaması. 24 Ağustos 2015
Ana SayfaAna Sayfa  

Kadrolar

Milliyetçi Hareket Partisi Genel Sekreter Yardımcısı Sayın Mustafa KALAYCI’nın,
“Kamu görevlilerinin 2016-2017 yıllarına dair mali ve sosyal haklarını belirleyen
toplu sözleşme”ye ilişkin yaptıkları yazılı basın açıklaması.
24 Ağustos 2015

 

Kamu görevlilerinin 2016-2017 yıllarına ilişkin mali ve sosyal haklarını belirleyen Toplu Sözleşme dünkü Resmi Gazetede yayınlanmıştır. 3 Ağustos 2015 tarihinde başlayan toplu sözleşme görüşmeleri önceki gün bir oldu-bittiye getirilerek sonuçlandırılmış ve imzalanmıştır. Anlaşılmaz ve anti demokratik bir tavır sergileyen Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik toplu sözleşme sürecinin anlaşmayla noktalandığını yangından mal kaçırırcasına açıklamıştır.

Esasen, toplu sözleşme görüşmeleri adı altında bir gölge oyunu sergilenmiştir. Hükümet ile yetkili konfederasyon, kapalı kapılar arkasında hazırladıkları senaryoya göre rolleri paylaşmışlar, kendileri çalıp kendileri oynamışlardır. Hükümetin ilk teklifini reddedip kabul edilemez bulan ve daha sonra da bir puanlık artışa tav olup müzakereye geçilebilir diyen yetkili konfederasyon, toplu sözleşme masasına getirdikleri kendi tekliflerinin arkasında durmamış, kendi taleplerinin çok gerisinde kalan bir sözleşmeye imza atmıştır.

Sonuçta, toplu sözleşme masası dışında merdiven altı görüşmelerle belirlenen toplu sözleşme kamu çalışanlarına dayatılmıştır. Bir önceki toplu sözleşmede olduğu gibi kamu görevlilerinin hak ve menfaatlerinden ziyade yine siyasi ve kişisel hesapların gözetildiği anlaşılmaktadır.

Kamu çalışanları ve emekliler yaşadıkları sorunlarla yine baş başa bırakılmıştır. Aldıkları aylıkla geçinemeyen, özellikle 2014 ve 2015 yıllarında ciddi boyutta ekonomik kayba uğrayan ve satınalma güçleri eriyen kamu çalışanları ile emeklilerin, uğratıldığı zarar giderilmemiştir. Kamu işçilerinin 30/05/2015 tarihli toplu sözleşmeyle sağladıkları imkanların gerisinde kalınmış olup, Hükümet memur ve emeklisine üvey evlat muamelesi yapmıştır. Hükümet insafa gelmelidir. Kamu çalışanları ile emeklilerin aylıkları iyileştirilmeli ve geçmiş yıl kayıpları telafi edilmelidir. Kamu çalışanlarının ek göstergeleri hakkaniyete uygun şekilde yeniden düzenlenmeli ve artırılmalıdır.

Toplu sözleşmede kamu çalışanları arasındaki ayrımcı ve adaletsiz uygulamalar hiç dikkate alınmamıştır. Yıllardır kadro bekleyen 4C’li geçici personel ile memur gibi çalışan işçiler yeni bir aldatmacaya konu edilmiştir. “Çalışma yapılacak” denilerek, adeta alay edilmiş, ipe un serilmiştir. Bu arkadaşlarımız “çalışma” değil bir cümlelik yasal düzenleme bekliyor.

Esasen, bugüne kadar çıkardığı birçok kadro kanununda, 4C mağdurları ile memur gibi çalışan işçilere kadro vermeyen, ayrımcılık yapan AKP’dir. Aynı şekilde, kamuda çalışan taşeron elemanlarına kadro vermeyen AKP’dir. Vekil imam, müezzin, Kur’an Kursu öğreticileri ile ebe ve hemşireleri, aile sağlığı çalışanlarını, usta öğreticileri kadroya geçirmeyen AKP’dir. Yardımcı hizmetler sınıfında çalışanları genel idare hizmetleri sınıfı kadrolarına almayan AKP’dir. Öğretmen ihtiyacı kadar kadro ihdas etmeyen, atamayı bekleyen öğretmen adaylarını bunalıma sokan AKP’dir. MHP’nin bu konulardaki kanun tekliflerini gündeme almayan, önergelerini reddeden de AKP’dir. Kamuda sözleşmeli, geçici, vekil, ücretli, kısmi zamanlı ve taşeron eliyle çalıştırılan tüm personelin haklarının verilmesi için TBMM’nin açılacağı Ekim ayında gerekli düzenlemeleri yapmaya, MHP olarak “hodri meydan” diyoruz.

Toplu sözleşme metnine, geçmişte Başbakan düzeyinde verilen sözler dahi yansımamıştır. Sayın Bakan, başta sağlık personeli olmak üzere fiili hizmet zammı talebi için bir bilim kurulu oluşturulacağını, bilim kurulunun çalışmalarını 2016’da tamamlayacağını söylemiştir. Bir işi kurula havale etmenin ne demek olduğunu en iyi kamu çalışanları bilir. Sağlık çalışanlarına yıpranma payı sözü veren AKP değil midir? İnfaz koruma memurlarının yıpranma payı hakkını gaspedip mağdur eden AKP değil midir? Polislere, kamu avukatlarına söz veren AKP değil midir? AKP Hükümeti hiç bahane üretmesin, verdikleri sözleri yerine getirsin.

Çalışma Bakanı Faruk Çelik memur emekli aylıklarında ilave 100 liralık artış olacağını, diğer emeklilerle ilgili açıklamanın ise Başbakan tarafından yapılacağını söylemiştir. Emeklilerimiz yıldan yıla fakirleşmiş, sefalete demir atmışlardır. AKP, emeklilere verdiği sözleri tutmamış, emekli aylıkları arasındaki eşitsizlik ve dengesizlikleri gidermemiştir. Emekli aylıklarındaki refah payını yüzde 100'den yüzde 30'a düşüren, emekli aylığı hesabında aylık bağlama oranını aşağı çeken AKP iktidarıdır. Bundan dolayı, eskisine nazaran çok düşük emekli aylığı bağlanmakta, eski ve yeni emekli aylıkları arasındaki fark her geçen yıl artmaktadır.  

MHP olarak AKP Hükümetine çağrıda bulunuyoruz. Emeklilere yılda iki defa “Emekli Destek Ödeneği” adı altında iki aylık net asgari ücret ödenmesi, kamu çalışanlarına yapılan tüm ek ödemelerin emekli aylığına yansıtılması, staj ve çıraklık sürelerine borçlanma imkânı verilmesi ve emeklilikte yaşa takılanların mağduriyetinin giderilmesi için gerekli kanuni düzenlemeleri Meclis açılınca hemen yapalım. Bu konulara ilişkin kanun tekliflerimiz mevcuttur.

Seçim günü yine geliyor. AKP, çalışanların ve emeklilerin yüzüne nasıl bakacaktır? Kamu çalışanları ve emekliler AKP’ye mutlaka hesap soracaktır.