Milliyetçi Hareket Partisi Genel Sekreteri Sayın İsmet BÜYÜKATAMAN’ın Gemlik Ramada Otelde yaptıkları basın açıklaması. 30 Ocak 2016
Ana SayfaAna Sayfa  

Kadrolar

Milliyetçi Hareket Partisi Genel Sekreteri Sayın İsmet BÜYÜKATAMAN’ın
Gemlik Ramada Otelde yaptıkları basın açıklaması.
30 Ocak 2016

 

Değerli Basın mensupları,

Aziz Dava Arkadaşlarım,

Kıymetli Hemşerilerim,

Sözlerime başlamadan önce sizleri en derin hürmet ve muhabbetlerimle selamlıyorum. Hepiniz hoş geldiniz.

Kıymetli Dava Arkadaşlarım,

AKP iktidarını milletimiz nezdinde sorgulatan, tartıştıran, gözden ve gönülden düşüren örtülmesi artık mümkün olmayan yolsuzluklarıdır.

Allah’ın ayeti açıktır. Bakara suresi 188. Ayetinde yüce Allah; rüşvet almayı da vermeyi de yasaklamıştır. Bugün yaşadığımız süreçte AKP iktidarının sahte dindarlığı, din tüccarlığı ortaya çıkmıştır. Zira onlar Allah’ın ayetlerini dünya malı karşılığında satmışlardır.

AKP ve “yolsuzluk arkadaşları” rüşvet bataklığına boğazına kadar batmış durumdadır.

Bu aynı zamanda Türkiye’nin de itibar, yaptırım, caydırıcılık ve saygınlığına tahminlerin ötesinde zarar vermektedir.

AKP’nin iktidar yıllarında;

√ Rüşvetçiler hayırsever olarak isimlendirilmiş,

√ Hırsızlar yardımsever olarak gösterilmiş,

√ Hâkim ve savcılar militan olarak tanımlanmış,

√ Yolsuzluk operasyonları komplo olarak formüle edilmiş,

√ Utanmazlık mağduriyet olarak sunulmuştur.

Son 14 yılda sapla saman, doğruyla yanlış, güzelle çirkin, hak ile batıl, duayla beddua, temizlikle kirlilik birbirine karışmıştır.

2002 yılında 3Y “Yoksulluk, yolsuzluk ve yasaklarla mücadele” vaadiyle milletten yetki talep eden AKP, Türk siyasi tarihinde eşine ender rastlanan mahiyette bir güçle iktidar sorumluluğunu üstlenmiştir. Aradan geçen 14 yıla yakın bir sürede yasaklarla mücadele adına kendi yasaklarını koyan AKP hükümetlerinin, yoksulluk konusundaki icraatları halkı yoksullaştırarak kendi zenginini türetme şeklinde tezahür etmiştir.

Uluslararası Şeffaflık Örgütü'nün 2015 yılına yönelik Yolsuzluk Algı Endeksi'nde Türkiye Avrupa bölgesinde en çok gerileyen ülkeler arasında yer almıştır.

Türkiye, Yolsuzluk Algı Endeksi sıralamasındaki yeri ile Avrupa Birliği ülkelerinin tamamının gerisine düşmüştür. Toplam 19 Doğu Avrupa & Orta Asya ülkesi arasında Makedonya ile birlikte 3’üncü sırada yer alan Türkiye, G20 ülkeleri arasında ise 10. sıradan 12. sıraya gerilemiştir.

Olayın bir diğer vahim yönü de, Türkiye’nin, geride kalan dört yıl içinde dünya üzerinde en kötü performansı gösteren ülkelerin bulunduğu listeye dahil olması olmuştur.

Türkiye Cumhuriyeti tarihinde eşine rastlanmayan yolsuzluk örneklerine AKP hükümetleri döneminde şahit olunmuştur. Dünyadaki itibarımız sıfırlanmıştır. Vatandaşımız 14 yıldır ne yazık ki her geçen gün bir önceki günü arar hale gelmiştir. AKP yüzünden, yolsuzluklarla anılan, yolsuzlukların adeta marka haline dönüştürüldüğü bir Türkiye’de yaşamaktayız.

Bunun son örneği Gemlik İlçemizde yaşanmıştır.  

MHP Gemlik İlçe Teşkilatımız, her zamanki gibi farkını göstermiş ve Gemlik’te yaşayan vatandaşların menfaatini korumak için mücadele etmiştir. 

Gemlik Serbest Bölgede, yaklaşık 60 Dönümlük arazinin, ihale yapılmaksızın, encümen kararı ile yaklaşık 25 Milyon TL’ye satılması sonrasında Gemlik İlçe Teşkilatımız harekete geçmiş ve konuyu yargıya taşımıştır. Bugün yapılan imar uygulamalarıyla bölge en az 3-4 kat daha değerlenmiştir. Mahkemeye taşınan olay ile ilgili, Bursa 2. İdare Mahkemesince verilen kararda satışın usulüne uygun yapılmadığı hükmüne varılmıştır.

Bunun üzerine konu Belediye tarafından Danıştay’a taşınmış, Bursa 2. İdare Mahkemesince verilen karar temyiz edilmiştir. Danıştay da mahkemenin kararını, meclis kararı alınmadan satıldığı için onaylamıştır. Ayrıca, Danıştay kararı öncesinde Belediyenin açtığı “Yürütmeyi Durdurma’’ işlemi de reddedilmiştir. Ancak belediye mahkemenin verdiği kararları uygulamamaktadır. Bununla ilgili de Gemlik İlçe Teşkilatımız savcılığa suç duyurusunda bulunmuş, savcılık soruşturma izni için dosyayı İçişleri Bakanlığına yollamıştır.

Bir önceki Gemlik Belediye Başkanı da, Gemlik Belediyesi ile ilgili suç duyurusunda bulunmuştu.

Fakat İranlı karanlık işadamının, rüşvet kölesi yaptığı dönemin İçişleri Bakanı’na “bana operasyon var mı?” sorusuna, bu Bakanı’nın “abicim rahat ol, öyle bir şey varsa senin önüne ben yatarım” diyen kişi soruşturma için izin vermemişti.

Şimdi Bursa ilimizden milletvekili olan İçişleri Bakanı bu yolsuzluğa ne diyecek, soruşturma izni verecek midir?

Öte yandan Gemlik Belediyesi arsa devrine yönelik herhangi bir işlem yapmamıştır. 60 dönüm araziyi “atık parsel’’ statüsüne sokmak isteyen Gemlik Belediyesi, MHP’nin itirazını o günlerde basit görmüştü. MHP, İmar Kanununun 18.maddesi uygulanmadan, Belediye Meclisi kararı alınmadığını söylemiş ve satışın usulsüz olduğunu belirtmişti. Çıkan Danıştay kararı da, Gemlik İlçe Teşkilatımızın haklılığını göstermektedir. MHP aziz milletimizin menfaatinin yine savunucusu olmuştur. En değerli arsalarının usulsüz peşkeş çekilmesinin önüne geçmiştir. Çıkan Danıştay kararı, arsanın İmar Kanununun 18. maddesi uygulanarak ihale usulünce satılabileceğini doğrulamıştır.

Değerli basın mensupları,

Adaletin nefesini kesen, dermanını tüketen iktidar kafası, kendi hukukunu cunta yönetimlerini aratmayacak biçimde tesis etmektedir.

AKP etiketli güçlüler, seçkinler, ayrıcalıklı kesimler Türk milletini hukuksuzluğun, adalet yoksunluğunun karanlıklarına vakum gibi çekmektedir.

Bize göre AKP; hukukun üstünlüğünü ve gücünü değil, kendi oluşturduğu imtiyazlıların hâkimiyetini kurmakla ve olgunlaştırmakla meşguldür.

Zira her şey ortada, tüm gerçekler bastırılamayacak kadar meydandadır.

Geçtiğimiz günlerde Adalet ve Kalkınma Partili üç belediye başkanı, “nüfuzunu kötüye kullanmak, yolsuzluk” gibi iddialarla, ihraç istemiyle partileri tarafından disipline sevk edilmişti. Bu kamuoyunda bir anlamda Davutoğlu’nun zımni olarak Erdoğan dönemine reddi miras yaptığı olarak yorumlanmıştı. 

Gemlik; Adalet ve Kalkınma Partililer ve bilhassa Davutoğlu için bir turnusol kâğıdı olacaktır. Yolsuzlukların üzerine gitmekte samimi ise hem yerel mahkeme hem de Danıştay kararına rağmen olayın ört bas edilmesine müsaade etmemelidir.

Şayet siyasi taraftarlık ve partizanlıkla yolsuzluğa bulaşanlar kayırılırsa; her hukuksuzluğun, alınan her gayri hukuki kararın hesabı adil ve tarafsız mahkemeler tarafından günü geldiğinde mutlaka sorulacaktır. Bugünün hüküm sahipleri unutmamalıdır ki; “Mahkeme kadıya mülk değildir.”

Son olarak bugün mührü elinde bulunduranlara şu dörtlüğü gönderiyoruz.

“Millet parasından verdirme parsa;

Edirne'den Van'a, Muğla'dan Kars'a

Nerede sahte bir kahraman varsa

Bir resmine bir de şanına tükür.”

Aziz milletimizin, tüyü bitmemiş yetimin ve devletimizin haklarını korudukları için Gemlik İlçe Teşkilatımıza teşekkür ediyorum.

Bu duygu ve düşüncelerle bugünkü basın toplantımıza katılan herkese bir kez daha sevgi ve saygılarımı sunuyorum.

Hepiniz Cenab-ı Allah’a emanet olun. Sağ olun, var olun. Ne mutlu Türküm diyene.