Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkan Başdanışmanı ve Kadın Kolları Genel Koordinatörü Nevin Taşlıçay’ın yapmış olduğu yazılı basın açıklaması. 8 Mart 2017
Ana SayfaAna Sayfa  

Kadrolar

Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkan Başdanışmanı ve
Kadın Kolları Genel Koordinatörü
Nevin Taşlıçay’ın yapmış olduğu yazılı basın açıklaması.
8 Mart 2017

TÜRK KADINI DİYOR Kİ!

 

Genel Kabüldür; “evlat yetiştirmek dünyanın en zor işi” derler. Daha büyük bir zorluğu öğrenmek isteyen bu coğrafyanın kadınına baksın. Allah şahittir ki; gerçek bir ipeğe sarılmış çelik Türk kadınının yüreği: emek emek yetiştirdiği evlatlarını şehadete yollayan Türk kadını… Kurduğu bütün gelecek hayallerinin bir kahpe pusuyla, bir hain kurşunla bölündüğü kesildiği Türk kadını…

Yaslı bir coğrafyanın ev sahipleri olan bizler, her güne bir umut katabilmek ve çocuklarımızı gelecekte; sağlıklı, güçlü, inançlı, donanımlı, umutlu konumlandırabilmek için büyük bir çaba ile mücadele vermekteyiz. Vatan ateş çemberinin içinde… Hain pusularla çocuklarımızın canlarına kıyılıyor. Bu kimi zaman kışlasındaki “Mehmet’imiz”, kimi zaman üniversitesindeki “Fırat’ımız”, kimi zaman evine varmak isteyen “Özgecan’ımız” oluyor.   Yüreklerimizde gittikçe derinleşen bir kaygı herkes birbirine nasıl olacak? Ne olacak? Soruları soruyor. Ne mi olacak? Biz varsak, yaşıyorsak, inanıyorsak, dünden daha fazla birbirimize güveniyor ve tutunuyorsak farklı olacak…             Kadın yaşatmak ve gönendirmek için vardır, o halde ilkin evlatlarımızı yaşatabileceğimiz bir iklimin inşası için çalışmak zorundayız.

Hedefimiz: Gözü yaşlı ana kalmayana dek, karnı aç tek bir çocuk kalmayana dek,  gençlerimiz geleceğe umutla bakana dek, yılmadan, yıkılmadan, yorulmadan çalışıp, sırt sırta vermektir. Bugün inançlarımızı tazeleme, yeminlerimizi hatırlama ve kutsallarımız için harekete geçme günüdür.. Gecenin ve gündüzün sahibine yemin olsun yılmayacağız.

Bir kez daha hatırlatıp tarihe not düşmek isteriz ki:

Bizler Tomris’iz; bir demir yumruk, bir cesur yürek dimağlarda,

Altun Can Hatun’uz; çift başlı kartal olup Selçuklu biatiyle kükreyen meydanlarda,

Raziye Sultan’ız; Delhi’den erlik anlatan tüm dünyaya,

Kazvin’iz; Alper Tunga’nın her daim dirilişini anlatan satırlarda,

Oğuz yönetiriz yedi kız, kırk kişiyiz Alp kızıyız, can verir tuğ vermeyiz namert saflarına

Bacıyan-ı Rum oluruz anlatırız satır satır töremizi er vermek için Vatanın bağrına,

Kara Fatma’yız biz, düşman siperlerinde ak sütümüzü verdiğimiz göğsümüzü siper ederiz yurdumuza,

Ve biz en çok da;

Ayşe Çetinkaya’yız; ilmek ilmek dokurken rızkımızı bir iplik fabrikasında, bir hain kurşun saplanır narin vücudumuza,

Bilge Özsoy’uz, kulağımıza okunan ezan sesiyle anlarız ne için var olduğumuzu ve şehit oluruz iki yaşında,

Fahriye Altınok’uz, teşkilatımızda başkan, yuvamızda anayız, hanımız, yavrumuzla, evdeşimizle bilikte şehadet şerbeti içmek vardır bizimde yazgımızda,

Hanife Fendoğlu’yuz, geliniz, kızız ve dahi yâriz; bembeyaz ellerimiz al kanımızla boyanır bir nisan yağmurunda,

Mürüvvet Kekilli’yiz, bülbül sesimiz yankılanır semalarda, Ülkücü şehit olur, yazılır adımızda, kalır bir hoş seda duvarlarınızda…

Biz Asena’yız, kuşatmalarda kalkan, teşkilatımızda cevval bir yürek, aklımızla, fikrimizle bazen yol başçı, bazen bir nefer davamızda…