Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkan Yardımcısı – İstanbul Milletvekili Sayın Prof. Dr. E. Semih YALÇIN’ın “Parti Tüzüğüne Yönelik Bazı Maksatlı Spekülasyonlar” hakkında yapmış olduğu basın açıklaması. 3 Aralık 2018
Ana SayfaAna Sayfa  

Kadrolar

Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkan Yardımcısı – İstanbul Milletvekili
Sayın Prof. Dr. E. Semih YALÇIN’ın “Parti Tüzüğüne Yönelik
Bazı Maksatlı Spekülasyonlar” hakkında yapmış olduğu basın açıklaması.
3 Aralık 2018

 

 

Cumhur İttifakı’nın bazı ön yargıları yıkması ve Türk siyasetinin dinamiklerini değiştirmesinden sonra, muarız çevreler tarafından hem ittifak hem de bu siyasi kombinin güçlü aktörü MHP aleyhinde algı faaliyetleri yürütülmüştür.

Ancak Cumhur İttifakı’na dönük kötüleme ve karalama çabaları sonuç vermemiş, aksine milletimiz ittifaka ve MHP Lideri Sayın Devlet Bahçeli’ye de sahip çıkarak müspet temayülünü sandığa yansıtmıştır. 24 Haziran’da alınan başarılı netice, bu gerçeğin ispatıdır.

Cumhur İttifakı’nın yerel seçimler için de gündeme gelmiş olmasından telaşa kapılan malum çevreler bu kez yeni entrikalar peşinde koşmaya başlamış, nevzuhur karalama kampanyalarına start vermişlerdir.

MHP’nin siyasetteki tutarlı, kararlı, tavizsiz ve net tutumuyla sadece millet menfaatlerini esas alan ilkeli duruşu karşısında surda bir gedik, karıştırılacak bir açık bulamayan çevreler; son günlerde MHP Tüzüğünde yer alan bazı maddeler üzerinden partimize saldırı gayretine girmişlerdir.

Buna göre, MHP üyeleri ve adaylarının bir başka parti lehinde propaganda çalışması yapmasının kesin ihraç sebebi olduğu öne sürülmüştür.

Bu iddialar, kesinlikle mesnetsiz ve asılsızdır.

MHP Tüzüğünde yer alan “Disiplin Cezalarını Gerektiren Hâller” başlığındaki 78. Maddede, “Kesin Çıkarma Cezasını Gerektiren Haller”i belirleyen 4. Fıkranın “a” bendi şöyledir:

“Milletvekilliği ve mahallî idareler seçimlerinde diğer partilerin veya bağımsız adayların lehinde çalışmak ve propagandalarını yapmak, açık veya gizli olarak parti ve adaylarının aleyhine çalışmak.”

Söz konusu maddede belirtilen ihraç gerekçeleriyle, “kendi partisinin tutumu, politikaları ve yetkili kurullarca alınan kararlar aleyhinde bulunmak ve partiye zarar vermek” eylemlerinin kastedildiği açıktır.

Cumhur İttifakı, hüdayınabit ve gayrimeşru bir olgu değildir; TBMM’de milletvekillerinin oylarıyla kabul edilmiş yasal bir ittifaktır. Hukuk sisteminde normlar hiyerarşisi vardır ve bu hiyerarşi; hukuk düzeni piramidinde Anayasa, uluslararası antlaşmalar, kanunlar, kanun hükmünde kararnameler, tüzükler ve yönetmelikler sıralamasıyla yer alır.

Cumhur İttifakı da Anayasa ve yasalara uygun bir siyasi iş birliği olarak vücuda gelmiştir. Arkasında da demokratik meşruiyetini sağlamlaştıran güçlü bir halk desteği vardır.

Ayrıca MHP’nin 30 Eylül 2018’de Kızılcahamam’da yapılan toplantısında, MYK tarafından Genel Başkanımız Sayın Devlet Bahçeli’ye yasalar ve parti tüzüğü çerçevesinde yerel seçimlerde de ittifakın sürdürülmesi konusunda tam yetki verilmiştir.

Cumhuriyet, Sözcü gibi mevkutelerin ve Can Ataklı gibi aklı evvellerin anlamadan ve araştırmadan haber yapanlara bir diğer cevapta Tüzüğümüzün 52. Maddesidir. BAŞKANLIK DİVANIN GÖREV VE YETKİLERİNİ düzenleyen 52. Maddenin ‘k’ bendinde şöyle der: “Başka partilerden gelen işbirliği ve görüşme talepleri ile görüş ve önerilerin değerlendirilmesinde,

Kimi medya organlarının maksatlı yorum ve zorlama içtihatlarla -hele de MHP Tüzüğü üzerinden- Cumhur İttifakı’na zarar verme çabaları; destekledikleri zillet ittifakının, 24 Haziran’da olduğu gibi, 31 Mart 2019 Yerel Seçimlerinde de nal toplayacağını bilmelerindendir.

MHP’yi zor durumda bırakacak, Cumhur İttifakı’nı etkisiz hâle getirecek somut bir suçlama, elle tutulur gözle görülür bir kusur bulamadıkları için hukuki metinleri saptırmaya yönelik acemice illüzyonlara tevessül eden bahse konu medya organlarının düştüğü çaresiz durum, hem gülünç hem de acınasıdır.

Bu gibi ucuz ve pespaye propaganda yöntemleriyle temelsiz iddiaların; MHP’de tutunamayarak deve boncuğu gibi İP’te dizilen, itibarsızlıkları sicilli yalancılar tarafından bir kısım medyaya üflendiği anlaşılmaktadır.

Yalancıların mumu 31 Mart’ta yatsıya da kalmayacak, ilk akşamdan sönecektir.