07.04.2011 - "YGS Sınavında Şifreli Soru Sorulmasıyla" ilgili yaptığı yazılı basın açıklaması.
Ana SayfaAna Sayfa  

Genel Başkan

Konuşmaları

Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli'nin
"YGS Sınavında Şifreli Soru Sorulmasıyla" ilgili yaptığı yazılı basın açıklaması.
7 Nisan 2011

 

AKP iktidarıyla birlikte Türkiye, sekiz yılı aşan bir süredir vahim gelişmelere, skandallara, iftiralara ve tartışmalara sahne olmuştur.

Maalesef devlet ve toplum hayatı yolsuzlukların, yozlaşmanın ve yasakların dar ve çıkmaz koridoruna sıkıştırılmıştır.

AKP hükümeti her fırsatta ileri demokrasi palavrası ve dürüst yönetim yalanı eşliğinde Türk milletinin aklıyla ve idrakiyle alay etmekten çekinmemiştir.

Kuldan utanan ve Allahtan korkan bir iktidar vaat ederek işbaşına gelen bu zihniyetin, neden olduğu çürüme ve çöküş milletimizi endişe verici bir noktaya sürüklemiştir.

Nitekim ülkemiz kötü ve art niyetli bir yönetimin tüm sarsıntılarını, açmazlarını ve kirliliğini yaşamak zorunda kalmıştır.

İstismardan beslenen AKP iktidarı, ülkemizi talanın, kayırmacılığın, hileciliğin karanlık girdabına çekmiş ve soluksuz bırakmıştır.

Türkiye, haysiyet ve siyasi itibar açısından iflas noktasına gelen AKP hükümeti döneminde, yeni ve çok tehlikeli bir sorunla daha yüz yüze kalmıştır.

Bu kapsamda, 27 Mart tarihinde yapılan ve sayıları bir milyon yedi yüz bine yaklaşan gencimizin katıldığı Yükseköğretime Geçiş Sınavında şifreli soru sorulduğuna dönük iddialar kamuoyuna yansımıştır.

Milyonlarca gencimiz ve aileleri, bu durum karşısında kaygılı bir bekleyişin içine girmişlerdir.

Esasen bunun adı ve tanımı bellidir; o da AKP markalı sınav yolsuzluğudur.

ÖSYM’nin gerçekleştirdiği sınavlarda, belirli aralıklarla patlak veren kopya iddiaları ve bu çerçevede yürüyen sancılı süreç milletimizin güven duygusuna üst düzeyde zarar vermiştir.

Gelişmelerden; organize suç şebekelerinin, menfaat gruplarının, çıkar odaklarının ve sınav çetelerinin AKP’nin sunduğu imkânlardan sonuna kadar faydalandıkları anlaşılmaktadır.

En son olarak ÖSYM Başkanı’nın konuyla ilgili yaptığı çelişkili açıklamalar, hükümetin tereddütlü ve sarsak duruşu sınav yolsuzluğundaki düğümü daha da körleştirmiştir.

Bu itibarla Sayın Cumhurbaşkanı’nın, AKP’li bakan ve yöneticilerin ÖSYM Başkanı’nın beyanlarından tatmin olmaları hiçbir şeyi değiştirmeyecek ve bir anlamı da olmayacaktır.

Üstelik meselenin ‘tatmin olduk’ ifadesiyle üstünü örtmeye çalışmak ve ilgilileri aklamaya yeltenmek; hem yürümekte olan soruşturma safahatını etkilemeye dönük bir çıkış, hem de sınav yolsuzluğunu kapatmaya yönelik sinsi bir gayret olarak algılanacaktır.

Bununla birlikte, sınav yolsuzluğunun AKP’ye yönelik bir linç kampanyası olarak kullanıldığını iddia eden sorumsuz ve densiz siyasetçiler; önce gençlerimizin ve ailelerinin içine düşürüldükleri kötü durumun hesabını vermelidirler.

Geldiğimiz bugünkü aşamada öncelikli olarak, şifreli soru sorulmasıyla ilgili ayyuka çıkan iddiaların soruşturulması soğukkanlı, adil, süratli ve eksiksiz bir şekilde yapılmalıdır.

İşleyen hukuki sürecin bir an önce tamamlanarak; mağdur olan milyonlarca evladımızın ve yakınlarının vicdanlarını rahata erdirecek bir sonucun ortaya çıkarılması gecikmeksizin sağlanmalıdır.

AKP hükümetinin biraz insaf ve izanı kaldıysa, yayılan pis kokunun ve şaibenin ortadan kaldırılması için lazım gelen her girişimi yapması gerekecektir.

ÖSYM Başkanı’nı ve kurumun faaliyetlerini kapsayacak şekilde, teferruatlı bir idari soruşturmanın mutlaka başlatılması ve devam eden adli soruşturmaya destek olunması doğru ve yerinde olacaktır.

Ayrıca ÖSYM eski Başkanı’nın korktuğundan dolayı konuşamadığına dair ifadesinin de üzerine gidilmeli; kimlerin baskı, şantaj ve tehdidine maruz kaldığı net bir biçimde açığa çıkarılmalıdır.

En ufak bir adaletsizliğin tespiti ve eşitliği sarsıcı bir uygulamanın ortaya çıkması halinde bile Yükseköğretime Geçiş Sınavı’nın iptali ve teşkil edilecek bir komisyon marifetiyle de sınavın yenilenmesi sağlanmalıdır.

AKP’nin iktidar yıllarında suçluya gösterilen müsamaha, bölücüye sunulan imkân, katile gösterilen tolerans; bundan sonra kopyacılara asla gösterilmemeli ve masum öğrencilerimizin hakkına sahip ve destek çıkılmalıdır.

ÖSYM üzerinde biriken kara bulutlar dağıtılmadan yapılacak bütün sınavların üzerine gölge düşecek ve AKP hükümeti bu vebalden kendisini asla kurtaramayacaktır.

Eğer bu sınav yolsuzluğu kısa süre içinde tüm boyutlarıyla aydınlatılamazsa, AKP’nin siyasi siciline kopyacı sıfatı da eklenecek ve muhataplarının alınlarından hiçbir zaman çıkmayacaktır.

Milliyetçi Hareket Partisi, Yükseköğretime Geçiş Sınavındaki rezaletlerin ortadan kaldırılması ve suçluların tespiti için her platformda destek vermeye ve katkı sağlamaya hazırdır.

Bilinmelidir ki, partimizin iktidar olması halinde; üniversite sınavının yol açtığı sosyal, psikolojik ve ekonomik külfetin kökünden halli ve her bir gencimizin yüksek öğretimden faydalanmasını temin etmek amacıyla üniversite sınavı mutlaka kaldırılacaktır.

Bu, Milliyetçi Hareket Partisi’nin Türk gençliğine ve aziz milletimize kesinlikle yerine getireceği bir sözüdür.