Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli’nin “CHP Tunceli Milletvekili Sayın Hüseyin Aygün’ün PKK tarafından kaçırılması” hakkında yaptığı basın açıklaması. 13 Ağustos 2012
Ana SayfaAna Sayfa  

Genel Başkan

Konuşmaları

Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli’nin
“CHP Tunceli Milletvekili Sayın Hüseyin Aygün’ün PKK tarafından kaçırılması”
hakkında yaptığı basın açıklaması.
13 Ağustos 2012

 

Cumhuriyet Halk Partisi Tunceli Milletvekili Sayın Hüseyin Aygün, mahiyetiyle birlikte Tunceli-Ovacık karayolunda seyir halindeyken bir grup PKK’lı terörist tarafından önü kesilmiş ve arkasından da kaçırılmıştır.

Milliyetçi Hareket Partisi Sayın Hüseyin Aygün’ün kaçırılmasından büyük üzüntü ve endişe duymaktadır.

Bu itibarla Cumhuriyet Halk Partisi Camiasına, Sayın Aygün’ün ailesine, seçmenlerine ve sevenlerine sabır ve metanet diliyorum.

AKP hükümeti devletin tüm imkânlarını harekete geçirerek kaçırılma hadisesine konu olan sayın milletvekilini sağ salim bulmalı ve pusu kuran canileri ağır bir şekilde cezalandırmalıdır.

Bilinmelidir ki ülkemizin yakın tarihinde böylesi bir rezalet ve zaafiyet hiçbir şekilde görülmemiş ve yaşanmamıştır.

İktidar zihniyetinin takip ettiği politikalar, bölücü terörün bu denli cüret ve cesaret kazanmasında en büyük etken ve neden olarak karşımızdadır.

Bugüne kadar asker, polis, öğretmen, korucu, kaymakam, mühendis, avukat ve sağlık teknisyeni kaçıran kanlı örgüt, sonunda kara listesine milletvekili de ilave etmiştir.

Bu eylem açıkça Türk milletinin iradesine ve saygınlığına darbe ve hakarettir.

Bölücü terör örgütü PKK ne yaparsa yapsın, millet egemenliğinin somutlaştığı Türkiye Büyük Millet Meclisi’ni yönlendiremeyecek ve yozlaştıramayacaktır.

Bağımsızlık mücadelesi vererek devlet kuran Gazi Meclisimizin, her türlü saldırı ve mütecaviz niyetlere karşı dayanma ve bunların üstesinden gelme kararlılığı fazlasıyla mevcuttur.

Bu kapsamda insan, silah ve uyuşturucu kaçakçısı bölücü terör örgütünün, millet iradesini tutsak alması ve yaralaması kesinlikle mümkün olmayacaktır.

PKK’nın 15 Ağustos 1984 Şemdinli’de gerçekleştirdiği baskının sözde yıldönümünde, TBMM’ni açtırmaya ve kanlı siciliyle kendisine muhatap kılmaya dönük kurnazlıkları sonuçsuz ve temelsiz kalmaya her zaman mahkûm bırakılacaktır.

Bu itibarla Cumhuriyet Halk Partisi’nin, PKK’nın bu canice ve haince girişiminden sonra, Meclis’i toplantıya davet eden yaklaşımından vazgeçmesi hem bir zorunluluk hem de millet iradesinin eşkıyalara peşkeş çekilmemesi için atılacak doğru bir adım olarak değerlendirilmelidir.

Ayrıca “Birkaç Mehmet şehit oldu diye Meclisi toplayamayız.” diyerek şuursuzluğun çukuruna ve bölücülüğün uçurumuna düşen siyasetin kara mizahı olan zatı, şehitliği ve şehitlerimizi küçümseme yanlışına düşmesinden dolayı kınıyor ve bir an önce özür dilemeye davet ediyorum.

Unutulmamalıdır ki birkaç PKK’lı, birkaç BDP’li, birkaç AKP’li ve birkaç emperyalist istiyor diye Türk milletinin ne vatanından, ne varlığından, ne insanından ve ne de bağımsızlığından ödün vermesi hiçbir şart altında mümkün değildir.

Bu çevrelerin hesaplarını bu tarihi nitelikli inanç ve ilkeye göre yapması kendi hayırları gereği olacaktır.