Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Sayın Devlet BAHÇELİ’nin, “Kahramanmaraş Mitingi”nde yapmış oldukları konuşma. 3 Haziran 2015
Ana SayfaAna Sayfa  

Genel Başkan

Konuşmaları

Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Sayın Devlet BAHÇELİ’nin,
“Kahramanmaraş Mitingi”nde yapmış oldukları konuşma.
3 Haziran 2015
 
 

 

Aziz Kahramanmaraşlılar,

Muhterem Vatandaşlarım,

Değerli Dava Arkadaşlarım,

Saygıdeğer Hanımefendiler, Beyefendiler,

Kahramanlık ünvanını hakkıyla, cesaretiyle, yüreğiyle almış bu aziz şehrimizde hayranlık uyandıran bu muhteşem coşkunuza şahit olmaktan gurur duyuyorum.

Kahramanmaraş kardeşliğin neferi, Türkiye’nin teminatıdır.

Edeler sizlerle iftihar ediyorum.

Hepinizi sevgi ve saygılarımla selamlıyorum.

Bizleri kavuşturan Cenab-ı Allah’a şükrediyorum.

Huzurlarınızda; Afşin’i, Andırın’ı, Çağlayancerit’i, Dulkadiroğlu’nu, Ekinözü’nü, Elbistan’ı, Göksun’u, Nurhak’ı, Onikişubat’ı, Pazarcık’ı ve Türkoğlu’nu gönülden selamlıyorum.

Bu açık hava toplantımızın gerçekleşmesinde emeği geçen, katkısı bulunan her dava arkadaşımı yürekten kutluyorum.

5 gün sonra yapılacak 25’inci Dönem Milletvekilliği Genel Seçimleri’nin ülkemizin birliğine, milletimizin dirliğine, insanımızın refahına en üst düzeyde katkılar sağlamasını Cenab-ı Allah’tan niyaz ediyorum.

Seçimlerin barış, huzur, güven ve demokratik yarış içinde geçmesini temenni ediyor, siyasi partilere ve milletvekili adaylarımıza başarılar diliyorum.

Ve hepinize hoş geldiniz, sefalar getirdiniz diyorum.

 

Değerli Vatandaşlarım,

Aziz Dava Arkadaşlarım,

Adı üstünde, Maraş kahramandır, dünden bugüne kahramanca bir duruşu vardır.

İşgal yıllarında harimi ismetimize göz diktiler.

Bayrağımızı, tıpkı Diyarbakır’da olduğu gibi indirdiler.

Haşa, ezanın susması için saldırdılar.

Ne kadar mülevves emel ve müstevli soysuz varsa karşımıza dikildiler.

Aynen bugünkü gibi, Müslüman Türk milletinden taviz istediler.

Esaret tasmasını boynumuza geçirmek istediler.

Bağımsız olmayın dediler.

Yaşayamayın dediler.

Vatansız, bayraksız, haysiyetsiz, yarınsız olmamızı projelendirdiler.

Aziz Edeler, Maraş neler yaşadı, neleri gördü.

96 yıl önce Uzunoluk Hamamı’ndan çıkan yüzleri peçeli iki Türk kadınına saldıracak kadar ardan, namustan ve insanlıktan uzaklaşan işgaciler her değerimize dil uzattılar.

Varlığımıza kast etmeyi denediler.

Şımardıkça şımardılar.

Taşkınlık üstüne taşkınlık yaptılar.

Ama güçleri Sütçü İmam’a yetmedi.

Mukaddesatına ve milli mirasına sıkı sıkıya bağlı Kahramanmaraş’ın kükreyişi karşısında hiçbir hain, hiçbir işgalci, hiçbir düşman dayanamadı.

Türk kadınının peçesine ilişmeye kalkan namertlere karşı Ali Sütçü İmam’ın mertliği ve korkusuzca tavrı tutsaklığımızın düşünü kuranların kafasına balyoz gibi indi.

Süt gibi temiz bir vicdanı olan Sütçü İmam, ırz için ilk kurşun oldu.

Maraş kardeşlikle kenetlendi.

Mezhep ve etnik köken ayrımına düşmeden herkes birbirine Edem dedi kucaklaştı.

Birlik ve beraberlikte söz kesti.

Maraş Kalesi’nden bayrağımızı indirmeye cüret eden alçaklara karşı milli teyakkuzun, milli şahlanışın, milli onurun adeta sözcülüğünü yapan Rıdvan Hoca’nın sözleri hala bu şehrimizin semalarında çınlamaktadır.

Rıdvan Hocamız diyordu ki; “Aziz cemaat, kalesinde Türk bayrağı dalgalanmayan memlekette, hürriyet olmadığı için, Cuma namazı da kılınmaz.”

İşte Kahramanmaraş budur, bu gıpta edilecek milli ruhun varisidir.

Kahramanmaraş’ın sahte kurtarıcılarla, yapay mabutlarla işi olmaz.

Kahramanmaraş’ın yalancı, iftiracı ve iki yüzlü çürümüşlerle yolu birleşmez.

Kahramanmaraş’ın aklı başındadır, kalp gözü açıktır.

Çünkü bu şehrimizin üç kapısının ikisinden ya şair ya edip, ya münevver çıkmıştır.

Kahramanmaraş aldanmaz.

Çünkü bu şehrimiz manevi muhafızlar açısından talihlidir.

Nitekim Allah dostları Kahramanmaraş’ın güvencesidir.

İnanıyorum ki, Kahramanmaraş yürürse Türkiye yürüyecektir.

Edeler, şimdi soruyorum sizlere;

√        Dün bağımsızlığa yürüdünüz, 7 Haziran’da da yürüyecek misiniz?(Evet)

        Dün milli şeref ve namus için yürüdünüz, 7 Haziran’da da yürüyecek misiniz? (Evet)

√        Dün zalime, haine; menfaatperest, menfur ve müptezel zihniyetlere karşı kararlıca yürüdünüz, 7 Haziran’da yine yürüyecek misiniz? (Evet)

Yürüyeceğinizden hiç şüphem olmadı.

O halde Bizimle Yürü Kahramanmaraş.

Namerde muhtaç olmamak için Bizimle Yürü Kahramanmaraş.

Sütçü İmam için, Rıdvan Hoca İçin, Ashab-ı Keyf için, tarihimiz ve kimliğimiz için Bizimle Yürü Kahramanmaraş.

Yürüyelim ki, Türk düşmanları galip gelmesin.

Yürüyelim ki, Türkiye iflas etmesin, teslim olmasın.

Yürüyelim ki, Vatikancıların hükmü geçmesin.

Yürüyelim ki, haç hilale üstünlük kurmasın.

Yürüyelim ki, hırsızların devri kapansın, rüşvet ve soyguncuların defteri dürülsün.

Parçalanmamızı kurgulayanlar yürümemizden rahatsızdır.

Bölünmemizi hayal edenler yürüyüşümüzden şikayetçidir.

Din ve mukaddasatımızı sömüren münafıklar yürüyüş nizamımızdan dertlidir.

Çünkü yürüdük mü korkaklar kaçacaktır.

Yürüdük mü zalimler sinecek, işleri bitecektir.

İstiyoruz ki, Kahramanmaraşla yürüyelim.

Ünvanı kahraman olan bu şehrimizle Türkiye’ye sahip çıkalım istiyoruz.

Bir kez daha soruyorum, vereceğiniz cevapların mühürlü kalpleri sarsmasını, kanatlanıp Ankara’daki iflas etmiş siyaset artıklarının kulaklarını çınlatlamasını bekliyorum:

        Zaman geldi, MHP’yle yürümeye var mısınız? (Evet)

        Ufuk göründü, MHP’yle yürümeye hazır mısınız? (Evet)

√        Türkiye felaketin kıyısında, MHP’yle yürümeye söz veriyor musunuz? (Evet)

Kahramanmaraş, yine destan yazıyor.

Edeler yine güneş gibi parlıyor.

Evet dediniz, yürüyeceğiz dediniz, tamam dediniz; o halde, 7 Haziran’da zillet gidecek, millet gelecektir.

7 Haziran’da yalan gidecek, talan bitecek; Türkiye yükselecektir.

7 Haziran’da hıyanet, rezalet ve melanet niyetlerin ikinci yarısı başlıyor diyenler, hükmen yenilecek, ahlaken, vicdanen ve dinen küme düşecektir.

7 Haziran kahramanların, Süleyman Şah Türbesi ve Saygı Karakolu’nu, yani vatan topraklarını bırakıp kaçan korkaklara haddini bildireceği tarihtir.

7 Haziran bayrağı tahrik sayan, Türk olmayı suç gören, haçlı heveslerine payandalık yapan Adalet ve Kalkınma Partisi’nin son günü, iktidar ömrünün son nefesidir.

 

Aziz Kahramanmaraşlılar,

Değerli Dava Arkadaşlarım,

Konuşmamız gereken öyle çok konu var ki, buna ne can dayanır, ne zaman yeter.

Türkiye’nin her yanı dökülüyor.

Milletimizin her değerine sövülüyor.

Kahramanmaraş’ın umutlarıyla oynanıyor.

Sorunlarınız birikti ve kökleşti.

Talepleriniz haklı olarak arttı.

Mesela diyorsunuz ki, Göksun-Kahramanmaraş karayolu duble yol olarak tamamlansın.

Hızlı trenin Kahramanmaraş’tan geçmesini bekliyorsunuz. Elbette hakkınızdır.

Bölgesel çapta bir havaalanı olmasını ümit ediyorsunuz.

İlçeler arasındaki yolların iyileştirilmesini umuyorsunuz.

Kahramanmaraş’ın gelişmiş organize sanayi bölgelerine ihtiyacı vardır.

Afşin-Elbistan Termik Santrallerinin neden olduğu hava kirliliğiyle mücadele gerekmektedir.

Elektrik pahalı olduğundan sulu tarım zayıflıyor.

Takip ediyorum, Kalealtı ve Göksun Sulama Kooperatiflerine kayıtlı çiftçilerimiz elektrik borçlarından dolayı sulama yapamıyorlar, istedikleri  verimleri elde edemiyorlar.

Kahramanmaraş’ın bağrını işsizlik delip geçmiştir.

Yoksulluk buradadır.

Gelir dağılımındaki çarpıklık Kahramanmaraş’ı sırtından vurmuştur.

Sizler bu durumdayken iktidardaki zihniyet ne yapmaktadır?

Kahramanmaraş AKP’ye destek verdi, oy verdi; Allah için söyleyiniz, bu AKP size ne verdi?

Hangi yaranıza merhem oldu, hangi derdinize şifa üretti.

Siz çalıştınız, onlar çalmadı mı?

Siz yoruldunuz, yoksul kaldınız; onlar yolsuzluk yapmadı mı?

Siz acı çektiniz, sefalete katlandınız, borç ve sorun içinde yüzdünüz; peki onlar denizlerde haram yollardan aldıkları gemileri yüzdürmediler mi?

Kahramanmaraşlı esnafın siftah parası ayakkabı kutularından çıkmadı mı?

Kahramanmaraşlı emeklinin verilmeyen zammı, bakan çocuklarının yatak odalarında bulunmadı mı?

Kahramanmaraşlı mazlumun, öksüzün, yetimin, dulun nafakası melun ve günahkar havuzcuların kursaklarından geçmedi mi?

Sizler nasıl geçinirim diyorsunuz, çocuklarınızı okutma, karınlarını doyurma telaşındasınız.

Helal kazancınızın, helal lokmanızın helal ve meşru bir hayat mücadelesinin içindesiniz.

Her şey tamam da, Ankara’da 1 milyar 370 milyon liraya saray dikmenin ne alemi vardı?

Kahramanmaraş’ın sorunları bitti de, sırayı saray mı aldı?

Üstelik hem kaçak, hem karanlık.

Üstelik haram, üstelik günah ve kirlenmişliğin fil dişi kulesi.

Saray yetmedi, uçan saraylar aldılar.

VİP helikopterlerle keyif sürdüler.

Kahramanmaraş’ın sırtından lüks otomobillere kuruldular.

Kamu araçlarına 3,3 milyar lira, eski parayla 3,3 katrilyon harcadılar ve döndüler dediler ki, bu çerez parasıdır.

Çereze bakın çereze.

Gemicikleri olanların, 3,3 milyar lirayı küçük görmesi doğaldır.

Devletin örtülü ödeneğini aile boyu kullananların, Kahramanmaraş’ı yürekten sevmesi akıl dışıdır.

Bunların vicdanı kurumuş, bunların utanma hasletleri buharlaşmış.

Yemeği geçtik de, Kahramanmaraş bu çerezi ne zaman yiyecek, ne zaman bu çerezden istifade edecek?

Çaldılar, başörtüsüne gizlendiler.

Rüşvet alıp verdiler, yolsuzluk başka, hırsızlık başka dediler, şeytana esir düşerek günah işleme özgürlüğünü icat ettiler.

Putperestlerin, müşriklerin, kafirlerin, şirk koşanların aklına gelmeyen ne varsa icra ettiler.

Dünya turu attılar. Gitmedikleri, gezmedikleri, görmedikleri ülke kalmadı.

Harcırah zengini oldular.

Besmeleyle soygun yapıp, şükrederek haram havuzunda ıslandılar.

Türk milleti böylelerini hiç görmedi.

Erdoğan şimdi de başkanlık peşindedir.

Her gün miting yapmaktadır.

7 Haziran yaklaştıkça Erdoğan azgınlaşmaktadır.

Ve Erdoğan Cumhurbaşkanlığından fiilen inmiştir.

Çünkü Erdoğan bu makama layık değildir.

Mizaç ve meşrebi buna uygun değildir.

Anayasa’nın 101’inci maddesi der ki; Cumhurbaşkanı seçilenin, varsa partisi ile ilişiği kesilir ve Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeliği sona erer.

Anayasa’nın 103’üncü maddesi Cumhurbaşkanı’nın göreve başlarken, TBMM’de ettiği yemini kapsar.

Cumhurbaşkanı olacak şahıs; Türkiye Cumhuriyeti’nin şan ve şerefini korumak, yüceltmek ve üzerine aldığı görevi tarafsızlıkla yerine getirmek için bütün gücüyle çalışacağına Büyük Türk Milleti ve tarih huzurunda, namus ve şeref üzerine andiçer.

Bitmedi.

Anayasa’nın 104’üncü maddesine göre Cumhurbaşkanı devletin başıdır.

Bu sıfatla Türkiye Cumhuriyeti’nin ve Türk milletinin birliğini temsil etmektedir.

Dahası Anayasanın uygulanmasını ve devlet organlarının düzenli ve uyumlu çalışmasını gözetmektedir.

Siyasi görüşü ne olursa olsun tüm Kahramanmaraşlı vatandaşlarımın bu Anayasa hükümleri üstünde düşünmelerini istirham ediyorum.

√        Kıymetli Edeler söyleniz bana; Recep Tayyip Erdoğan’a oy verirken, başkan olsun dediniz mi? (Hayır)

√        Milletin adamı iddiasında olan Erdoğan’ın, illet gibi Türkiye’yi çöküşe götürmesini haklı görüyor musunuz? (Hayır)

√        Anayasa’nın kendisine çizdiği yetki ve sorumluluk sınırlarını defalarca aşan, şiddetle taraflı davranan, suç işleyen ve hepsinden önemlisi vatana ihanet eden birisine, bundan sonra Cumhurbaşkanı denecek midir? (Hayır)

Erdoğan siyasetin dibindedir.

Erdoğan, Davutoğlu’nun yetersizliğinden takviye güç olarak, görüntü de yedek, gerçekten asıl oyuncu olarak meydanlara çıkmış, fitnenin sözsücü olmuştur.

Her gün bize sövüyor.

Her gün yalan söylüyor.

Her gün hakaret ediyor.

Peki kimdir bu gafil, kendisine Cumhurbaşkanı diyen 17-25 Erdoğan.

Be hey densiz, bey hey kanun tanımaz, ahlak bilmez; sen Cumhurbaşkanısın, sen devletin başısın.

Ne geziyorsun meydanlarda, bizimle ne uğraşıyorsun?

Kahramanmaraş sana güvendi, oy verdi; bunu zelil etmeye, milli iradeye kıymaya ne hakkın var?

Erdoğan oyundur, yalandır, aldatmadır, tuzaktır, komplodur, riyadır, ihanettir.

Dün bize Kars’tan Esad’ın, Pensilvanya’nın, Kandil’in milliyetçisi diyor.

Halt ettin Erdoğan.

Yine çaktın Erdoğan.

Yine yanlışa battın Erdoğan.

Biz zalim Esad’a çok şükür kardeşim demedik, ailece tatile çıkmadık.

Biz Pensilvanya’nın kuyruğunda gezmedik, 12 yıl birlikte olmadık.

Hele hele Kandil’in yolunu hiç bilmedik.

Ve sadece gidersek, Türk Bayrağı dikmek için gideceğimizi söyledik.

Erdoğan sen Esad’ın kirli bir kopyası, Pensilvanya’nın eski sevdalısı, Vashington’un daimi tutsağı, Kandil’in tavizsiz havarisi, Ermeni hısmı, Türklüğün yaşayan düşmanısın.

Ve senin bizim milliyetçiliğimizle ilgili ahkam kesmen için önce eğilip ayaklar altına aldığın milliyetçiliği kaldıracak kadar onurlu ve haysiyetli olman lazımdır.

Erdoğan Türkmen kardeşlerimiz üstünden istismar yarışındadır.

Adana’da yakalanan MİT tırları yardım götürüyormuş.

Önceki gün, Irak’ta, Samarra’nın Es- Sirsar bölgesinde IŞİD canavarları intihar saldırısı düzenledi.

50’den fazla Türkmen kardeşim şehit düştü. Hepsine rahmet diliyorum.

Erdoğan Türkmenlere yardım götürüyorduk diyor.

Türkmenler her gün ölüyor,  Erdoğan ve zihniyeti selefi gruplarla düşüp kalkıyor.

Erdoğan Ortadoğu’da taraf tutup rejimlerle oynarken; gaflettesin, komşu ülkelerin iç işlerine karışmanın bedeli ağır olur diyen biziz.

Suriyeli Türkmenlere yardım kılıfı altında, radikal selefi örgütleri Esad’a karşı provoke ederken; komşu komşunun külüne muhtaçtır, rüzgar eken fırtına biçer diyen biziz.

Barzani’ye kardeşim, IŞİD’e Müslümansanız derken; Türkmenler eriyor, katillere kucak açma, kırmızı çizgilerimizi silikleştirme diyen biziz.

Ve Erdoğan BOP Eşbaşkanlığıyla övünürken; Müslümanların ölümüne sabitlenmiş küresel projelere payandalık yapıyorsun, bu görevi milletten almadın, vazgeç bu yoldan diyen de biziz.

Erdoğan hayatının hangi diliminde Türkmen demiş, Türkmenleri kaale almıştır?

Biz Kerkük derken, Erdoğan Mursi’yle dört parmak hesabı yapıyordu.

Biz Türkmenler için yanıp tutuşurken; Erdoğan peşmerge nifakıyla varil varil petrol anlaşması imzalıyor, sıra gecelerinde çiğ köfteli eğlenceler düzenliyor, Kürdistan diyerek inliyordu.

Biz Ankaralı Ayşe’nin derdine yanmışken, Erdoğan Mısır’lı Esma’ya ağlıyordu.

Biz Türklük derken, Erdoğan ırkçılık, kafatasçılık yapıyorsunuz diye bizi suçluyordu.

Biz Irak’tan Afganistan’a, Bosna’dan Doğu Türkistan’a, Pakistan’dan Kafkaslara; Türk yurtlarından İslam topraklarına kadar mazlum milletlerin davasını savunup bayraklaştırırken; Erdoğan Papa heykelleri altında imza atıyor, papaz elbisesi giyiyordu.

Biz Türk-İslam medeniyetinin kutlu günleri için varımızı yoğumuzu on yıllardır harcarken; Erdoğan fitne sofrasında karnını doyuruyordu.

Her zaman sözlerimizde samimi olduk.

Düşman çevrelere el açmadık.

Hain emellere el pençe divan durmadık.

Türkmenleri sözde değil, yüreklice savunduk.

Türkmeneli’nde yere düşen bir damla gözyaşıyla içimiz yandı.

Rahmete kavuşan her Türkmen’le beraber bir yanımız devrildi.

Başını öne eğen her Türkmen yavrusu içimize kor düşürdü.

Sönen her Türkmen ışığı içimizi biraz daha kararttı.

Türkmenler bizim siyaset konumuz değil; iki cihanda dimdik arkasında duracağımız ebed müddet bir davamızdır.

Onun için dedik ki; Bayır Bucak Türkmenleri canımızdır, Türkmeneli Türk’tür, Türk kalacaktır.

Gök bayrak Ortadoğu’daki nişanemizdir.

Şundan hiç kimsenin şüphesi olmasın ki; camileri bombalayan, türbeleri havaya uçuran, peygamber kabirlerini yok eden ve ciltler dolusu insanlık suçu işleyen IŞİD ve Siyonist emeller en sağlam ve milli duruşu biz gösterdik.

Erdoğan’ın, model olacağım derken maskara olmasından dolayı Türkiye kaybetmiştir.

Erdoğan, gaza gelip, fren tutmayıp kendisini dünya lideri mertebesine koymak isterken Türkiye çaptan ve gözden düşmüştür.

Kaybeden İslam’dır.

Kaybeden aziz Türk milletidir.

Kaybeden Türkmen kardeşlerimizdir.

Zarar gören Türklük’tür.

Tepesinde haç gezen camiler varken, ecdadının aziz hatıraları inkar edilen bir millet ortadayken, geçmişle gelecek arasındaki kültürel ve kardeşlik bağlarımız koparılırken Erdoğan’ın konuşmaya dahi yüzünün olmaması lazımdır.

Erdoğan millilik namına ne varsa mahvetmiştir.

Milliliğe karşı haçlı ittifakının safına girmiştir.

Erdoğan’ın lafın gelişi sarfettiği milliği ise pazara kadar, yani seçimden seçimedir.

Bizim milli duruşumuz, milliyetçi vizyonumuz, kardeşlik irademiz ve Türk-İslam ülküsünü kuşatan ülkücülüğümüz ise mezara kadar, mahşere kadar bizimledir, bizim pusulamızdır.

 

Değerli Vatandaşlarım,

Aziz Dava Arkadaşlarım,

AKP’ye oy vermiş vatandaşım, gel günaha ortak olma.

Yıllardır bir umuttur diye AKP’ye destek veren kardeşim, gel bu haram kervanına katılma.

CHP’ye ve diğer partilere oy vermiş kardeşlerim, gelin bu kez bizimle yürüyün.

“Kime oy vereceğim belli değil, kararsızım” diyen vatan evladı, çekinme, zaman geçiyor, bir ve birlikte olalım, Türkiye’nin kurtuluşuna beraberce omuz verelim.

Genç kardeşlerim, ilk kez oy verecek evlatlarım, birlikte yürüyelim, geleceğinizi inşa edelim.

Hırsıza karşı Bizimle Yürü Kahramanmaraş.

Yokluğa, yoksulluğa, yolsuzluğa ve yasaklara karşı Bizimle Yürü Kahramanmaraş.

Teröre, tavize, onursuzluğa karşı Bizimle Yürü Kahramanmaraş.

Haramzadelere karşı Bizimle Yürü Kahramanmaraş.

Despot ve tiranlığa özenen 17-25 Erdoğan’a, icazetli ve vesayetli Başbakanlık yapan Davutoğlu’na karşı Bizimle Yürü Kahramanmaraş.

Kahramanmaraşlı kardeşlerim söyleyiniz bana;

Bizimle yürümeye var mısınız? (Evet)

MHP’nin iktidarına hazır mısınız? (Evet)

Zalimleri, hainleri, emanete zarar veren karanlık emelleri kovmak için MHP’yi seçecek misiniz? (Evet)

Allah hepinizden razı olsun.

Kahramanmaraş yürüyüşe geçmiş, kiminle yürüyeceğini belli etmiştir.

 

Muhterem Vatandaşlarım,

Şundan herkes emin olsun ki, iktidarımızda;

Yoksullukla savaşacağız, yolsuzlukla ve terörle mücadele edeceğiz.

Devlet ve yönetim reformuyla çürümenin önüne geçeceğiz.

Ahlak ve kalitenin tesisiyle çöküşü engelleyeceğiz.

Üreten Ekonomi Programımızla sanayinin, işadamlarımızın, aç ve açıkta kalan milyonlarca masum vatandaşımızın sorunlarını gidereceğiz.

Ekonomi büyüyecek, insanımız refah ve zenginliğe ulaşacaktır.

Türkiye, MHP iktidarıyla, milli varlığına, tarihi misyonuna sahip çıkarak bugün içinde bulunduğu ataletten kurtulacaktır.

Ülkemizi 2023’de bölgesel güç ve küresel aktör, 2053’te de küresel güç mertebesine çıkaracağız.

Emeklilerimize; Mart ayında 1400 ve Eylül ayında 1400 lira olmak üzere yılda toplam 2800 lira Emekli Destek Ödeneği vereceğiz.

Ayrıca esnaflarımızın emekli aylıklarından kesilen sosyal güvenlik destek priminin kaldırılması için ne gerekiyorsa yapacağız.

Çiftçilerimiz feryat etmektedir.

Bu kapsamda mazotta, gübrede, ilaçta, tohumda, yemde, fidede, ÖTV ve KDV’yi tamamen kaldıracağız.

Sulamada ve tarım işletmelerinde kullanılan elektrikten KDV almayacağız.

Hayvan üreticilerinin yem ve kepek başta olmak üzere kullandıkları girdilerdeki KDV’yi yüzde 1’e düşüreceğiz.

Çiftçilerimizin belini büken mazotu 1 lira 75 kuruşa indireceğiz.

Tarımı canlandırmak, çiftçimizi, hayvan üreticimizi borçtan dertten kurtarmak için bizimle yürüyecek misiniz?

Erdoğan çatlasa da, Davutoğlu patlasa da, Maliye Bakanı bütçe dengelerini hatırlatsa da, asgari ücreti net 1400 liraya çıkaracağız. Hayırlı olsun.

İmamsız ve müezzinsiz cami bırakmayacağız.

Cemevi gerçeğini siyasi kaygılardan uzak bir şekilde kabul edecek ve devlet yardımının önünü açacağız.

Köy ve mahalle muhtar maaşlarının en az asgari ücret kadar yükselmesi, yani en az 1400 lira olması için gereğini yapacağız.

Esnaf ve sanatkârlarımız yeni işyeri açtılarsa, onları beş yıl süreyle gelir vergisinden muaf tutacağız.

İlave olarak, kendi nam ve hesaplarına ödedikleri sigorta primlerinin yarısı beş yıl süreyle devlet tarafından karşılanacaktır.

Şoför esnafımızın aldığı yeni ticari araçtan 10 yıl kullanmak kaydıyla KDV ve ÖTV almayacağız. Kutlu olsun.

Bizimle yürümeye söz veriyor musunuz?

İşsiz kardeşlerim üzülmeyin, Üreten Ekonomi Programımızla her yıl 700 bin insanımıza iş sağlayacağız, sorunlarınızı bitireceğiz.

Bugüne kadar kim, hangi ad altında, hangi tutar ve miktarda yardım alırsa alsın, anasının ak sütü gibi helali olan sosyal yardım ve desteklerden kesinlikle mahrum bırakılmayacaktır.

Ve de bu yardımları refah artışı kapsamında yükseltip yüzleri güldüreceğiz.

Muhtaç durumda olan ailelerimizin en az bir ferdine iş vereceğiz.

İş sağlanana kadar, asgari ücretin yarısı kadar, yani 700 lira “Aile Desteği” adı altında ödeme yapacağız.

Şehit yetimlerimizin tamamına iş sağlayacağız.

Sağlık çalışanlarımıza yönelik şiddet eylemlerinin önlenmesi için her türlü hukuki, idari ve sosyal tedbirleri uygulacağız.

Evi olmayan muhtaç ailelerimize sosyal konut sağlayacağız. Veya 250 lira kira yardımı yapacağız.

Engelli ve engelli yakını aylığını 400 liraya, ağır engelli aylığını 600 liraya yükselteceğiz.

İlköğretime ve ortaöğretime devam eden evlatlarımızın annelerine muhtaçlık durumlarını dikkate alarak en az 50 lira vereceğiz.

Aylık 200 kilowatsaatin altında elektrik tüketen ve ödeme gücü olmayan vatandaşlarımıza yüzde 75 indirim yapacağız. Hayırlı olmasını diliyorum.

Muhtaç durumdaki ailelere aylık temel ihtiyaçlarını karşılayabilecekleri Hilalkart uygulamasına geçeceğiz. Güle güle harcayınız.

Öğretmenlerimizin 3600 ek göstergeden yararlanmalarının önünü açacağız.

Üniversite sınavını kaldıracağız.

Atanamayan 330 bin öğretmenimizin KPSS puanları yanmadan atamalarını yapacağız.

Devletin asli ve sürekli hizmetlerinde çalıştırılan taşeron işçilere kadro vereceğiz.

Kamuda sözleşmeli, geçici, 4/B’li, 4/C’li, vekil ve benzeri şekilde istihdam edilenlerin alayını kadrolu yapacağız.

Kapatılan belde belediyeleri, özel idareleri ve köyleri yeniden açacağız.

Emniyet mensuplarımızın çalışma şartlarını ve özlük haklarını iyileştirecek, bu kapsamda polislerimizin ek göstergesini 3600’e çıkaracağız. Hayırlı, uğurlu olsun.

Astsubaylarımızın intibaklarını yapacak, haklarını verecek, uzman jandarma ve uzman erbaşların tüm mağduriyetlerini gidereceğiz.

Ve şüphesiz bölücülüğün ve terörün kökünü kazıyacağız.

Temiz siyaset, dürüst yönetim için Bizimle Yürü Kahramanmaraş.

Dik baş, tok karın, mutlu yarın için Bizimle Yürü Kahramanmaraş.

7 Haziran’da MHP’ye oy verecek misiniz? (Evet)

7 Haziran’da vatana, millete ve geleceğinize sahip çıkacak mısınız? (Evet)

MHP’nin Kahramanmaraş milletvekili adaylarını tam kadro Meclis’e gönderecek misiniz? (Evet)

Sizleri bir kez daha sevgi ve saygılarımla selamlıyorum.

Yolunuz, bahtınız, alnınız açık olsun diyorum.

Hepinizi Cenab-ı Allah’a emanet ediyorum.

Sağ olun, var olun.

Ne mutlu Türküm Diyene.