11.04.2009 - İl Başkanları Ve Belediye Başkanları Toplantısında Yapmış Oldukları Konuşma
Ana SayfaAna Sayfa  

Genel Başkan

Konuşmaları

Genel Başkanımız Sayın Devlet Bahçeli'nin
İl Başkanları ve Belediye Başkanları Toplantısında Yapmış Olduğu Konuşma

11 Nisan 2009

Değerli Dava Arkadaşlarım,

Muhterem Basın mensupları

Hepinizi sevgi ve saygılarımla selamlıyorum.

Toplantımıza hoş geldiniz.

Bildiğiniz gibi, demokrasilerin sunduğu geçilmez hak ve imkânlardan olan bir sınav daha sonuçlanmış ve Mahalli İdareler Genel Seçimleri geride kalmıştır.

Bir yandan yerel yöneticileri belirleyen, öte yandan iktidardaki Adalet ve Kalkınma Partisi'ne toplumsal ihtar anlamı da taşıyan bu demokratik fırsat için vatandaşlarımız sandık başlarına gitmişlerdir.

Seçim esnasında, beldelerine, ilçelerine, kentlerine sahip çıkmak; ülkelerinin geleceğinde söz sahibi olmak için yoğun bir teveccühle iradelerini sergileyen aziz milletimizin ilgi ve desteği memnuniyet verici olmuştur.

Milliyetçi Hareket Partisi seçime bütün seçim çevrelerinde katılmış, birbirinden değerli adaylarıyla bu demokratik yarışta Türkiye'mizin tamamına, ilkelerini, duruşunu, projelerini ve adaylarını tanıtma fırsatı bulmuştur.

İktidarın demokratik ahlaka uymayan hukuk dışı uygulamaları,  vicdani ve etik endişe taşımaksızın hiçbir değeri istismar etmekten çekinmemesi bu seçim kampanyası döneminin en belirgin yönü olmuştur.

Seçim sonunda yaşayacağı kayıpları fark eden Adalet ve Kalkınma Partisi, hükümette olmanın bütün imkânlarını kendi başarısı için seferber etmiş ve bu kirli oyun kamuoyunun gözü önünde alenen gerçekleşmiştir.

Elindeki imkânları terk etmemek için hükümet her türlü yasal veya yasal olmayan girişimleri meşru görerek seçim gününe kadar gelinmiştir.

Sandığa giden aziz milletimizin büyük ekseriyeti, üzerinde oynanan oyunları fark etmiş, iktidar zihniyetinin tehdit, şantaj, iftira, baskı, dayatma, rüşvet ve yönlendirmelerine rağmen artık gerçekleri görmeye ve uyanmaya başladığını seçim sonuçları ile göstermiştir.

Yaklaşık 21 ay önce ve çok büyük bir oy desteği ile ikinci defa milletimizden yetki alan Adalet ve Kalkınma Partisi, rekor sayılacak bir süre içinde çok büyük bir kayba uğramıştır. Başta Milliyetçi Hareket Partisi olmak üzere muhalefetin tamamı az veya çok bir yükseliş yaşamıştır.

Bu sonuç bundan sonraki siyasi gelişmeler için çok önemli olacak, vatandaş desteği azalmaya başlayan iktidar partisinin diğer partileri dikkate almayan başına buyruk kararları, bu tutumunu değiştirmediği sürece daha da tartışılır hale gelecektir.

Milliyetçi Hareket Partisi, seçimden alnının akıyla çıkmış, İl Belediye Başkanlığı sonuçlarına göre yaklaşık 6,5 milyon vatandaşımızın verdiği destekle, İl Genel Meclisi Üyeliklerindeki oy oranımız % 16.1'e yükselmiştir.

Bu teveccüh ile 1 Büyükşehir Belediyesi, 10 il merkezi, 130 ilçe, 343 belde olmak üzere toplam 483 belediye Milliyetçi Hareket Partisinin değerli adaylarının yönetimine emanet edilmiştir.

Bu seçimlere girerken partimizin yönetiminde, 3 il, 67 ilçe ve 173 belde olmak üzere toplam 243 belediye başkanımız vardı.

Seçim kampanyası esnasında yaşanan bütün olumsuz şartlara, yönlendirme ve dayatmalara; Milliyetçi Hareket Partisi'ni doğrudan hedef alan karalamalara rağmen adaylarımız ve teşkilatımız engeleri aşmış ve partimizin belediye başkanlığı sayısını %100 artırmıştır.

Ülke sathında çok sayıda adayımız, İl Genel Meclisi ve Belediye Meclis Üyeliklerine seçilmiş, yörelerinin geleceğine damga vurma, hemşehrilerine sahip çıkma ve Milliyetçi Hareketin görev ve hizmet şuurunu temsil etme imkânına kavuşmuşlardır.

Muhterem Dava Arkadaşlarım,

Değerli Basın Mensuupları,

Ulaştığımız seviye, elbette ki seçim zaferi olarak yorumlanacak bir sonuç değildir. Yapılacak daha çok iş, alınacak daha çok mesafe vardır. Ancak partimizin yükselişinin ve milletimizin uyanışının emareleri ortaya çıkmaya başlamıştır.

Bütün imkanlarını kendisi için kullanmış iktidara karşı ulaşılan bu neticeyi hafife almanın, verilen mücadeleyi küçümsemenin, köstek olmanın ve hiçbir katkı sağlamadan ortaya sanal başarı çıtaları koyarak bunları aşamadığımızı söylemenin insaf, ahlak ve siyasetle ilgisi yoktur.

Bu itham ve eleştirileri, herşeyden önce partimizin başarısı için yüreğini, emeğini ve ailesinin rızkını ortaya koymuş onbinlerce dava arkadaşlarıma yapılan saygısızlık olarak değerlendiriyorum.

Milliyetçi Hareket Partisi'nin ulaştığı sonuç,

  • Büyük bir seferberlikle yürütülen fedakârlığın,
  • Gece gündüz demeden harcanan emeklerin,
  • Hane hane gezilerek yapılan görüşmelerin,
  • Sokaklarda, meydanlarda, çarşılarda, tarlalarda dökülen alın terlerinin ve göz nurlarının muhterem eseridir.  Ve ne kadar iftihar edilse azdır.

Milliyetçi Hareket Partisi mensuplarının seçim dönemi boyunca, bütün tahrik ve tertiplere, hile ve tuzaklara, iftira ve fitnelere rağmen korudukları metanet ile gösterdikleri üstün çalışmalar ve yüksek uyanıklık her türlü takdirin üzerindedir.

Elbette her seçimin kazananı olduğu kadar verdiği mücadelenin hak ettiği karşılığını alamayanı da olacaktır. Ancak bu ne hevesleri kırıcı bir geri çekilmeye, ne de ümitsizlikle siyasal bir karamsarlığa neden olmayacaktır.

Partimize verilen her destek ve her oy bizim için siyasi namusumuzun bir belgesidir. Asla ve asla zayi olmayacak siyasal duruş ve kararlılığın ifadesidir ve Milliyetçi Hareket Partililerin ahlakına emanet edilmiştir.

Üç hilale vurulan her mühürle, partimize gönül verenlerin Milliyetçi Hareket Partisi dışındaki partilerde arayacağı bir siyasal çözüm ve tercihinin olmayacağı, bu konuda sergilenen bütün oyunlara rağmen açıklıkla ortaya konmuştur.

Milliyetçi Hareket Partisi'nin değerli adaylarına duyulan destek, teslimiyete karşı kararlı bir duruşun, iktidara toplumsal bir tepkinin ve yüksek ahlakın ifadesi olmuş; ahlaksızlığa, yolsuzluğa, yoksulluğa, kutuplaşmaya karşı çıkışın ihtarı niteliğini de taşımıştır.

Milliyetçi Hareket Partisi elbette ki her siyasal hamlesini sonuç almaya yönelik olarak yapmayı istemektedir. Ancak bizim için daha da önemli olan, yalnızca aziz milletimizden aldığımız güç ve ilham ile hareket etmek takdirin ise sevdalısı olduğumuz millete ait olduğunu unutmamaktır.

1969 yılında Adana'da bir Spor Salonunda toplanan bir avuç mücadele adamının açtığı yolda, yalnızca bir milletvekilliği ve birkaç kasabanın belediye başkanlığından çıkılan kırk yıllık muhteşem yolculukta bugün erişilen merhale gurur vericidir.

Davasına inanmış, milletine güvenen, devletini savunan ve demokrasiye itimat etmiş kadrolarımızın ve mensuplarımızın bu inanç ve kararlılığı eksilmeden sürdüğü takdirde, aziz milletimiz gözüne ve gönlüne çekilmek istenen perdeleri mutlaka birer birer yırtacak ve Türkiye, kadrolarımızın yönetimini tercih edecektir.

Milliyetçi Hareketin mensupları, büyük Türk milleti için ülkü edindikleri milli devlet ve milli kimliğin korunması ile kalkınma ve demokrasi mücadelesini, alınları ak, başları dik, yürekleri inançla dolu olarak ilelebet sürdürecektir.

Aziz Dava Arkadaşlarım,

Değerli Basın Mensupları,

Seçim sonuçları itibariyle, yerel yönetimlerde artan bir destekle söz sahibi olan Milliyetçi Hareket Partisi ve seçilen değerli mensupları açısından karşımızda şimdi yeni ve farklı bir süreç başlamıştır.

Unutulmamalıdır ki, Türk siyasetinde 40 yıla ulaşmış köklü bir kurumun, şuurun ve heyecanın adı olan partimiz,  geniş ve güçlü bir teşkilat yapısını ve bu teşkilatı yönetecek siyasal yapılanmayı sağlamış saygın siyaset temsilcisidir.

İnanç, köken, bölge farkı gözetmeksizin milletimizin tamamını kucaklamak ve yükseltmek maksadıyla yürekten inandığı milliyetçiliği, bir toplumsal yönetim projesi olarak benimseyen Milliyetçi Hareket Partisi, millet varlığı ve değerlerinin en samimi temsilcisi, yüksek erdem ve ilkeli siyasetin de öncüsüdür.

Dış gelişmeler karşısındaki kırılmaz milli duruşu, iç meseleler karşısındaki istikrarlı ve kucaklayıcı yaklaşımı, mensuplarımızı milli ve manevi değerlerin en samimi temsilcisi, Milliyetçi Hareket Partisini de toplumsal bir siyaset merkezi haline getirmektedir.

Yaşanan gerçekler, önümüzdeki günlerde ülkemizin yıllardır biriken sorunlarının daha da ağırlaşacağını, Türkiye'nin geleceğini hayati seviyede ilgilendiren çok önemli gelişmelerin olacağını, Türk milletinin kardeşliğinin yara alacağı çok kritik bir sürecin başlayacağını göstermektedir.

Giderek artan yoksullaşmanın, yaygınlaşan yolsuzlukların, durma noktasına gelen üretimin, tavizle sürdürülen dış ilişkilerin ve daha da önemlisi sarsılan kardeşlik duygularının tesiriyle ülkemiz maalesef Cumhuriyet tarihinin en büyük sorunları ile karşı karşıyadır.

Türkiye'yi tek başına idare eden siyasi iktidarın yanlış teşhisleri, ürkek ve kısır dünya görüşü, teslimiyetçi anlayışı ülkemizi tam bir dar boğazın eşiğine kadar getirmiştir.

Bu itibarla talip olduğumuz bu milli sorumluluğun icrasında, 29 Mart'ta yerel yönetimlere seçilmiş bütün Türkiye Sevdalılarına, şimdi yerel yöneticilikten çok daha büyük ve önemli toplumsal görevler de düşmektedir.

Seçim geride kalmıştır. Şimdi zaman, millete hizmet yolunda tükenmeyecek bir heves ve inançla göreve başlama zamanıdır. Toplum yönetici olarak seçtiği arkadaşlarımızdan, haklı olarak tam bir tarafsızlık, adalet, hakkaniyet, yüksek ahlak ve çalışma beklemektedir.

Bu hususta, seçilmiş bütün arkadaşlarım tam bir toplumsal kucaklaşma ile hizmet yarışına başlamışlardır.

Bundan önce seçilmiş arkadaşlarımın gösterdikleri başarılar yeni seçilmişlere rehber olacaktır. Onlardan aldığım inanç, itimat ve taahhüt ile yürekten inanıyor ve ifade ediyorum ki yeni dönemde görev alan bütün arkadaşlarım;

  • En değerli ve şerefli varlık olan insanı merkeze alarak, hiçbir ayrım gözetmeksizin kutlu hizmet anlayışı ile hareket edeceklerdir.
  • Temsil ettikleri milliyetçi fikirlerin yüksek sorumluluğunu sonuna kadar taşıyacaklardır.
  • Sağlıklı ve huzurlu bir toplumun oluşmasında yerelde sağlayacakları katkının şuurunda olacaklardır.
  • Mahalli idarelerin demokrasi içindeki yeri ve önemine vakıf bulunarak topluma örnek gösterileceklerdir.
  • Büyük milletimizin kardeşliğini koruyacak, husumetlerin ve ayrışmanın durdurulmasında yörelerinde kendilerine düşen görevini layıkıyla yerine getireceklerdir.
  • Şartlar ne kadar ağır, imkânlar ne kadar kısıtlı olursa olsun ellerindeki bütün kaynakları milletimiz için kullanacaklardır.
  • İsraftan uzak duracak, çevreye, tarihe ve insana saygılı, gerçekçi ve verimli projelerle hizmet üreteceklerdir.
  • Hizmetlerinde helal kazançtan, tevazudan, müşfik tavırlardan, tarafsızlıktan, hukuktan, adaletten ve faziletten asla ayrılmayacaklardır.
  • Kısıtlı imkânları aşarak, namuslu, faziletli, ahlaklı, şeffaf ve dürüst hizmeti ilke edinecek ve milletimizin gönlünü mutlaka kazanacaklardır.

Hedefimiz, milli varlığımızı yükseltecek, çağdaş, planlı, modern, insanca yaşamaya uygun, tabiata ve çevreye saygılı ve uyumlu, insanlık mirasını, sanatı ve tarihi koruyan, hayatı kolaylaştıran, huzur ve mutluluğun vasıtası olan yerleşim yerlerinin milletimize kazandırılmasıdır. Mücadelemiz bunu sağlamaya yönelik olacaktır.

Aziz Dava Arkadaşlarım,

Seçimden başarıyla çıkan yöneticilerimizi, görevleri esnasında karşılarına çıkması muhtemel bütün olumsuzluklara rağmen, millete hizmet yolunda şerefli bir gelecek beklemektedir.

Belediyeciliğin millete doğrudan hizmet yolunda en önemli, en onurlu, ancak bir o kadar da yüksek sorumluluk gerektiren bir faaliyet alanı olduğu açıktır.

Bütün demokrasilerde olduğu gibi bizde de siyasetin vatandaşla ilk elden hizmet ve eser olarak buluştuğu, en önemli temas ve sınav sahası yerel yönetimlerdir.

Bu itibarla, belediye hizmetlerinin kalitesi, etkinliği ve hızı, aynı zamanda siyasi partilerin yönetim kabiliyetini, hizmet arzusunu ve yetişmiş kadrosunu gösteren en önemli vasıtadır.

Bu nedenlerdir ki, vatandaşımız, siyaseti belediyeler üzerinden değerlendirmekte, siyasi partileri belediyelerin eserleri üzerinden yorumlamaktadırlar.

Bu itibarla, ulaşılacağımız her başarı, hem yöneticileri toplum nazarında itibar sahibi yaparak yükseltecektir. Hem de partimizin iktidar yolundaki vaad ve projeleriyle yetişmiş kadrolarının millet vicdanında benimsenmesine, güvenilmesine imkân tanıyacaktır.

Yoksullaşan, ekonomik sorunlar yaşayan bir ülkede zenginleşen belediyelerin olmasını beklemenin gerçekçi olmayacağı aşikardır. Ancak, diğer taratan halkının yoksullaşmaya başladığı yerde belediyecilik daha da önem kazanmaktadır.  

Çaresizleşen fertler ve aileler, yalnız başlarına başaramadıkları sorunların üstesinden gelecek kollektif gücü, belediyelerden haklı olarak daha fazla talep edeceklerdir.

Bu açıdan, her arkadaşımızın yüklendiği sorumluluğu sonuna kadar başarıyla taşıyacağına ve kendisine bağlanan umutları hiç aklından çıkarmadan kutlu hizmet yolunda, önündeki süreyi en iyi şekilde değerlendireceğine inanıyorum.

.Bu noktada, hükümetten de beklentimiz ve ümidimiz kavga, dayatma ve inat ile artık Türkiye'nin yönetilemeyeceğini anlamış olması, Milliyetçi Hareketin milli hassasiyetlerde ve hizmet yarışında sağduyu, kucaklaşma ve destek çağrılarına olumlu cevap vermesidir.

Bu vesile ile; Türkiye'nin ciddi risklerle yüz yüze geldiği bu dönemde, bunaltıcı baskı ve karşı propagandaya rağmen, Milliyetçi Hareketin adaylarına destek olmuş, gece gündüz mücadele etmiş bütün il ve ilçe başkanlarına ve teşkilat mensuplarına ve adaylarımıza teşekkür ediyorum.

Cenab-ı Allah'ın yardım ve desteğinin, asla tükenmeyecek bu mücadelede, canla başla ve iyi niyetlerle hizmet yarışında bulunan Türkiye Sevdalılarının üzerinde olmasını diliyorum.

Seçimin propaganda döneminde Milliyetçi Hareket Partisine gönül vererek,

  • Aday adayı olan,
  • Adaylarımızla kol kola giren,
  • Üç hilalli bayrağımızı taşıyan,
  • Yakalarına rozetlerimizi takan,
  • Araçları ile konvoylarımıza katılan,
  • Evinde ve işinde yüreği bizim için atan,
  • Mitinglere, toplantılara koşarak iştirak eden,
  • Marşlarımızı, türkülerimizi çalan ve söyleyen fedakâr, vefakâr ve aziz dava arkadaşlarımı içtenlikle kutluyorum.

Türkiye'mizin kurtuluşu ve yükselişi yolunda tertemiz duygular ve büyük bir inançla mücadele eden kadrolarımızın yanında olan ve onlardan desteklerini esirgemeyen aziz milletimize can-ı gönülden ve minnet hissiyatımla şükranlarımı arz ediyorum.

Seçim sonuçlarının milletimize, demokrasimize, siyasal hayatımıza ve Milliyetçi Hareket Partisi'ne hayırlar getirmesini diliyorum.

Hepinizi sevgi ve saygılarımla selamlıyorum.

Dr. Devlet Bahçeli
Milliyetçi Hareket Partisi
Genel Başkanı