Kadrolar

Milliyetçi Hareket Partisi Genel Sekreter Yardımcısı Sayın Emin Haluk Ayhan'ın
Yapmış Olduğu Basın Açıklaması
13 Şubat 2009

" Hükümet Fırsatı "Krize" Çevirdi"

AKP hükümeti krizi fırsata çevirmek yerine, 6 yıldır kendisine tanınan fırsatı krize çevirdi.

Açıklanan son ekonomik veriler artık hükümete kaçacak delik  sığınacak mazeret bırakmadı.

 Ekonomi bir deprem ile sarsılıyor. Bütçe açığı patlamış, ekonomide üretim  aylardır çift haneli oranlarda geriliyor, işsizlik almış başını gidiyor, İşsizlik maaşı başvuruları Ocak ayında tam yüzde 95 oranında yükselmiş ve 151 bin 530'a ulaşmış, Vatandaş bankalara olan borcunu ödeyemeyecek hale gelmiş,   ihracatta son üç ayda şok düşüşler yaşanıyor, doğrudan yabancı sermaye girişi durmuş, rezervler erimeye başlamış. Bu bir korku filmi yada kabus değil  maalesef  Ocak Ayı itibariyle Türkiye ekonomisinin görüntüsüdür.

Çakma Bütçe daha ilk ayda patladı

Aylardır alınamayan tedbirler, bunu yerine uygulanan seçim ekonomisi ve gerçekçi olmayan çakma bütçe büyüklükleri ve hedefleri, sonunda bütçe rakamlarında kendini ele vermiştir.

 Açıklanan Ocak ayı bütçe gerçekleşmeleri  bütçe açığında çok yüksek bir artışı ortaya koymuştur. Buna göre Ocak ayında bütçe açığı geçen yılın aynı ayına göre tam yüzde 465.8 artarken 2 milyar 967 milyon TL'ye yükseldi. Bütçe açığı 2008 Ocak'ta sadece 524 milyon TL idi.

Öte yandan Ocak ayındaki bu şok artışla birlikte 2009 yılının tamamı için hedeflenen bütçe açığının yüzde 18.5'i gerçekleşmiş oldu. Geçen sene aynı ayda ise yıl hedefinin sadece yüzde 3.1'ine ulaşılmıştı. Öte yandan ocak ayındaki faiz dışı fazla da yüzde 78.3 düşüşle 816 milyon TL'ye geriledi. 

  Bütçe giderlerinin alt kalemlerine bakıldığında ise cari transferler kaleminde geçen yıla göre yüzde 39.5 artış olduğu, 5 milyar 136 milyon TL'den, 7 milyar 166 milyon TL'ye yükseldiği görülmektedir. Bu artış seçim öncesi hükümetin çeşitli kesimlere aktardığı kaynakların bir göstergesidir.

Geçen aylarda bütçe açığını olduğundan daha düşük göstermek için türlü hesap oyunlarına başvurmuş olan hükümet bu sefer de Ocak ayında ortaya çıkan bu açığı gizleyememiştir.

Hükümet Türkiye ekonomi tarihinde bir ilke daha imza atmıştır. Zaten sakat doğan 2009 yılı bütçesinin hiçbir hükmü kalmamış, bir ayda kadük olmuştur.  Bütçede daha ilk aydan revizyon yapılması kaçınılmaz  hale gelmiştir. Bütçenin zaten olmayan prestijide kaybolmuştur.

Ülke  ekonomisinin 30-35 sene önce görmeye alıştığı  karanlık manzaraları  yeniden yaşamaya başlamıştır. Ekonomi ağır bir resesyonun altında ezilmektedir.

  2008 yılının aralık ayında sanayi üretimi %17,5 azalmış işyerleri ve fabrikalar kapanmaya başlamıştır. Kapasite kullanım oranı ise, 30 yıl önceki kimsenin hatırlamak istemediği döviz bulunamayan ve hammadde temin edilemeyen günlerdeki seviyelere %63,8 e düşmüştür.

Son beş aydır sürekli gerileyen Sanayi üretimi  artık ülkenin önde gelen tüm sanayilerini vurmuştur. Aralık ayında Otomotivde %52,2, Tekstilde %23 imalat sanayinde %20 gerilemiştir. Bu ölçüde bir gerileme küresel krizin merkezi kabul edilen ülkelerde bile gerçekleşmemiştir.

  Sanayi Kapasite Kullanımına ilişkin Ocak ayı verileri ise, üretimdeki bu gerilemenin ocak ayında da devam ettiğini ortaya koymaktadır.  İmalat sanayiinde kapasite kullanım oranının geçen yılın aynı ayına göre 16.5 puan azalmıştır. Kapasite kullanım oranı 2008 yılı ortasından bu yana devamlı azalmaktadır. Bir önceki yılın aynı ayına göre ekim ayında 6.4 puan, kasım ayında 5.9 puan, aralık ayında 16.4 puan gerileme görülmüştü.

Ödemeler dengesi rakamları krizin giderek derinleştiğini gösteriyor.

TCMB tarafından aralık ayına ilişkin açıklanmış olan ödemeler dengesi gelişmeleri ise ekonomideki bu hazin portreyi bir başka açıdan   yansıtmaktadır.

Durgunluk nedeniyle üretim ve ithalat yapılamadığı için ihracatın %21 oranında azaldığı,  yabancı girdi kullanmadan üretim ve ihracat yapılamaz hale gelindiğini,  Cari işlemler açığının beklentilerin çok gerisinde 41 milyar dolar olarak gerçekleşmesine rağmen bunun kimseyi sevindirmediği gözlenmektedir.

Zira cari işlem açığı düşerken doğrudan yabancı yatırımlarında %19,6 gerilemekte, son beş ayda ise 5,5 milyar dolar rezervin eridiği   gözlenmektedir.  Ödemeler dengesindeki gelişmeler ülkenin 2009 yılında cari açıktaki önemli daralmaya rağmen ciddi bir dış finansman sorunu ile karşı karşıya kalınacağına işaret etmektedir.

Dış Ticaret düşüş rekorları kırıyor ama kimse açıklamıyor

İhracatta ekim ayından buyana  yaşanan şok düşüşler giderek hızlanmaktadır. 2008 Kasım ayında ihracat,   yüzde 17,5, Aralık ayında ihracat %21 daralmıştır,  ihracattaki düşüş 2009 yılının Ocak ayında artarak sürmüştür.   İhracat Ocak ayında %27 gerilemiştir. Sektörler itibariyle ortaya çıkan manzara ise oldukça ürkütücüdür. İhracatın ve ekonominin lokomotif sektörlerinde şok  düşüşler gerçekleşmiştir. Örneğin, 2009 Ocak ayında otomotiv ihracatı geçen yılın aynı dönemine göre % 53.3 ,tekstil,%31, demir çelik %34 gerilediği görülmektedir. Maalesef bu rakamlar kamuoyuna eskiden olduğu gibi basın toplantıları ile duyurulmamaktadır.

Vatandaş da borcunu ödeyemez hale gelmiştir

Zira ekonomide ciddi tedbirler alınmadığı takdirde çöküş sırası sıra bankacılık sektörü ve hane halkına gelecektir. Bu durum bizzat BDDK Başkanı tarafından dile getirilmiştir. Yeni kredi vermekte zorlanan bankacılık sektörü mevcut kredileri de tahsil edemektedir. Vatandaş bankalara olan borcunu ödeyemez hale gelmiştir.

Nitekim Bireysel kredi borcunu ödeyemeyen müşteri sayısı , 2007 yılı sonunda   1 milyon 338 bin iken, 2008 sonunda 2 milyon 170 bin kişi olmuştur. Takibe düşen kişi sayısı %62artmıstır.  Artışın temel sebebi; özellikle kredi kartlarına 2008 yılında eklenen yeni kart borçlularıdır. 2008 sonunda bu sayı kredi kartı takipteki müşteri sayısı 1 milyon 564 bin kişiye ulaşmıştır.

Netice itibariyle AKP yönetiminde ülke ekonomisi 8 yıl sonra IMF'den gelen kaynağa da ihtiyaç duyacak hale getirilmiştir.  Ülkenin 8 yılı kaybedilmiş, ülke varlıkları ve  kaynakları  maalesef heba edilmiştir.

Makro planda öncelikle  2009 yılı bütçesinin IMF dayatmaları değil ülke ihtiyaçlarına göre mutlaka revize edilmesi gerekmektedir. Revize edilecek bütçede yatırımların yeniden düzenlenmesi, Limanlar, demiryolları, vb altyapı harcamaları,  enerji yatırımları hızlandırılması,  İhracatın ve üreticinin önünü açacak, hane halkını borçlarını rahatlatıcı vergisel ve para politikası tedbirlerinin tedbirlere yer verilmesi yerinde olacaktır.  

Türk milleti tarafından sahiplenecek içerikli bir program uygulanmasına ihtiyaç vardır. Türkiye ekonomisinin krizdeki diğer ekonomiler yanında göreli olarak cazibe yaratmaya devam etmesinin tek yolu budur.  

Emin Haluk Ayhan
Milliyetçi Hareket Partisi
Genel Sekreter Yardımcısı
Denizli Milletvekili