Kadrolar

Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkan Yardımcısı Sayın Prof. Dr. Mevlüt KARAKAYA’nın
Hububat Müdahale Fiyatları konusunda yapmış olduğu basın açıklaması.
27 Haziran 2011

Hububat hasadı başlayalı bir ayı geçmiş olmasına rağmen, hala destekleme alım fiyatları açıklanmadı:

Mayıs ayının ortalarında başlayan hasat, bugün itibariyle yurdumuzun birçok bölgesinde yoğun bir biçimde devam etmektedir. Hasat öncesinde açıklanması beklenen destekleme alım fiyatları hala açıklanmamıştır. Geçmişte hububat destekleme alım fiyatları hasat başlamadan, en geç mayıs ayı ortalarında açıklanırdı. AKP, iktidarda olduğu sürede destekleme alım fiyatlarını her yıl bir öncesine göre daha geç açıkladı. Bu yıl, çiftçiden yüksek düzeyde oyu da almanın rahatlığıyla olsa gerek, Haziran ayının sonu gelmesine rağmen hala fiyat açıklamadı ve hububat satın alımına başlamadı.  

Çiftçi tüccarın insafına terk edildi:

Hasadın yoğunlaşması ile birlikte piyasa fiyatları önemli düzeyde düşmüştür. Bugün itibariyle kilogramı 50-60 kuruş aralığında olan piyasa fiyatı, hem bir yıl öncesinin gerisinde hem de maliyetlerin çok altındadır. Milliyetçi Hareket Partisi iktidarında hasadın yoğunlaşması ile birlikte fiyatların düşmesini önlemek için destekleme alım fiyatları, satış fiyatları ile birlikte hasat başlamadan açıklanır ve TMO’nun satın almaya hazır olduğu da el âleme duyurulurdu. Böylece piyasa fiyatlarının düşmesinin önüne geçilirdi. Bugün Haziran ayının sonuna gelinmiş olmasına ve piyasa fiyatlarının maliyet seviyesinin ve hatta bir önceki yılın fiyatının altına düşmüş olmasına rağmen, hala destekleme alım fiyatları açıklanmamıştır.  Destekleme alım fiyatlarını açıklamayan ve  TMO’ya “Çiftçinin Hububatını Satın Al” talimatını vermeyen AKP, çiftçiyi tam anlamıyla tüccarın insafına terk etmiştir.

AKP iktidarında, tarımsal girdi maliyetleri katlanırken hububat fiyatları yerinde saydı:

Türk çiftçisi dünyanın en pahalı mazot, gübre, tohum ve elektrik fiyatları ile tarımsal üretim yapmaya çalışmaktadır. Tarımsal üretimde kullanılan girdi fiyatlarında 2002 yılına göre en az artanı 2,5 kat artmıştır. 2002 yılında litresi 125 kuruş olan mazot bugün 360 kuruştur. Yine ortalamada kilogramı 240 kuruş olan gübre bugün 620 kuruştur. Sulama elektriği, ilaç  ve diğer girdilerdeki artışlar da farklı değildir.  

Girdi fiyatları el yakar duruma gelirken; ürün fiyatları yerinde saymıştır. Bugün dahi ürün fiyatları 2002-2003 yılları piyasa fiyatlarının seviyesindedir.

AKP iktidarında tarımsal ürün piyasaları spekülatörlerin oyuncağı oldu:

AKP iktidarında tarımsal ürün piyasaları regüle edilememiştir.  “Kâr iştahı kabarmış spekülatörler”,  servetlerine servet katmışlardır. 2003 yılında mısır’da; 2005-2006 yıllarında buğday’da; 2006 yılında Fındık’ta; 2008 yılında çeltik-pirinç’te; 2009-2010 yıllarında kırmızı et’de yaşananlar bunlara sadece birer örnektir.

AKP oyu aldıktan sonra çiftçiyi unuttu:

Çiftçi 9 yıldır alın terinin karşılığını alamadığı gibi, bir de; AKP iktidarında defalarca hakaretlere maruz kalmış; horlanmış ve aşağılanmıştır. AKP’nin tarımsal üretimdeki “pahalıya üret, ucuza sat” politikası çiftçilerimizi sonunda üretemez hale getirmiştir. Devletin girdiler üzerinden aldığı yüksek vergiler tarımsal üretimin rekabet edebilirliliğini düşürmüştür. Bütçeden yapılan tarımsal desteği her fırsatta çiftçinin başına kakan AKP, bilmiyor ki; çiftçiye sattığı 3 milyar litre mazottan aldığı ÖTV ve KDV, verdiği destekten daha fazladır.

Üretim yapmak için aldığı borcu ödeyemeyen ve bankaların icra takibine düşen çiftçilerimizin durumu ortadadır. “İstikrar sürsün, borcun büyümesin (!)” diyerek borçlu çiftçiyi korkutan ve bu kesimden önemli düzeyde oy alan AKP, bugün çiftçiyi unutmuştur. 

AKP destekleme alım fiyatlarını bir an önce açıklamalı ve alıma başlamalıdır: 

Hububat üreticisi çiftçinin daha fazla mağdur olmasını önlemek için;

Maliyeti karşılayacak ve bir miktarda refahına katkıda bulunacak bir müdahale fiyatı derhal açıklanmalıdır. Hububat üreticisi geçtiğimiz 9 yılda önemli ölçüde zarar etmiştir.  AKP iktidarında hububat fiyatları enflasyon oranında dahi artırılmamıştır. Örneğin 2002 yılının fiyatları sadece enflasyon oranında artırılmış olsaydı, bugün kırmızı sert ekmeklik buğdayın kilogram fiyatının 85 kuruştan aşağı olmaması gerekirdi.

TMO alım merkezlerinin yaygın bir biçimde derhal açılmalı ve satın almaya işlemlerine başlanmalıdır. TMO alım merkezlerinin yaygın bir biçimde açık olması piyasa fiyatlarının düşmesini önleyecektir.

Ödemeler peşin yapılmalı ve bunun da piyasalara hemen duyurulması sağlanmalıdır. Aksi halde, belirsizlik ve ödemede yaşanacak aksaklıklar piyasa fiyatlarının düşmesine, bu da çiftçinin zarar etmesine neden olacaktır.

Alım sonrası uygulanacak fiyat politikalarına ilişkin ilke ve esaslar şeffaf bir biçimde tüm piyasa aktörlerine şimdiden açıklanmalıdır.  Milliyetçi Hareket Partisi döneminde olduğu gibi, satın alınan hububatın TMO tarafından kaça satılacağını da en az gelecek altı ay için bugünden açıklanmalıdır. Böylece, haksız kazançların önüne geçilmiş ve çiftçinin alın teri üzerinden spekülasyona izin verilmemiş olacaktır.

Bu vesileyle, devam etmekte olan hasadın, çiftçilerimize bereketli olmasını ve bol kazançlar getirmesini dilerim.

Saygılarımla.