Kadrolar

Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkan Yardımcısı, Yozgat Milletvekili
Sayın Sadir DURMAZ’ın yaptıkları yazılı basın açıklaması.
28 Temmuz 2012

Hükümetin Oslo’da PKK’lı Örgüt Üyelerine Verdiği Vaatler, AKP Mutfağında
“Yerel Yönetimler Çalışma Raporu” Adı Altında servis ediliyor.

AKP’li beş milletvekilinden oluşan Yerel Yönetim Çalışma Komisyonunda yerel yönetimlerin güçlendirilmesi adı altında hazırlanan raporda; Başbakan’ın Oslo Temsilcisi MİT Müsteşarı Hakan FİDAN’ın terör örgütü elebaşları ile yaptığı konuşmalara benzer ifadelerin yer aldığı,  eyaletleşmenin yolunu açacak söylemlerin olduğu dikkat çekmektedir.

AKP hükümetinin son zamanlarda söylemlerinden biri olan 16 büyükşehir belediyesinin yanında 13 il belediyesinin de (Aydın-Balıkesir-Denizli-Hatay-Kahramanmaraş-Malatya-Manisa-Mardin -Muğla-Şanlıurfa-Tekirdağ-Trabzon-Van) büyükşehir belediyesi kapsamına alınacağı, yeni büyükşehir yapılacak illerle birlikte toplam 29 il sınırının büyükşehir belediyesi sınırı olacağı, dolayısıyla bu illerde yer alan il özel idarelerinin işlevi ortadan kaldırılarak, tüm yetki ve kaynakların büyükşehir belediye meclislerinde toplanacağı bir çalışma içerisinde oldukları bilinmektedir.

AKP hükümeti öncelikle il genel meclislerini işlevsiz hale getirecek daha sonraki aşamada ise devletin ve hükümetin temsilcisi Valilik makamını ortadan kaldıracaktır. Sonuç itibariyle AKP hükümeti üniter devletin kilit taşları olan Türk devlet geleneği, milli irade ve Anayasayı hiçe sayarak, tek yerel meclisli, seçimle iş başına gelmiş tek yetkili Belediye Başkanı olan, kendi gelir kaynaklarını bağımsızca düzenleyebilen eyaletleri oluşturma niyetindedir.

Başbakan Recep Tayyip ERDOĞAN’ın özel talimatıyla dönemin Başbakanlık özel temsilcisi Hakan FİDAN ve dönemin MİT Müsteşar Yardımcısı Afet GÜNEŞ, PKK terör örgütü adına Kandil Temsilcisi Mustafa Karasu ve Avrupa Temsilcisi Sabri Ok ile Zübeyir Aydar’la birlikte OSLO da yaptığı görüşmelerde şu an MİT Müsteşarı olan HAKAN FİDAN şu ifadelerde bulunmuştur; “Her sene on bin tane öğretmen alınır. Adamı alıyorsun güneydoğuda öğretmen açığı var. Adam ertesi sene gitmek istiyor dört sene beş sene duruyor batıya gitmek istiyor. Niye benim orada yaşam şartlarım iyi değil. İktidar beş sene önce dedi ki biz dedi yerel yönetimler yasasını geçiriyoruz belli şeylerin mahalli teşkilatlarını kaldırıyoruz. Milli eğitim şunlar bunlar bakanlıklarını kaldırıyoruz valiliklere ve belediyelere veriyoruz. İlk önce valiliklere uzun vadede belediyelere gidecek……/ Biz bunu yapamadık yani Cumhurbaşkanı iki defa geri çevirdi. Aldı Anayasa mahkemesine götürdü o zaman kaldı gitti.”

Sayın Başbakanın önce inkar ettiği ve Genel Başkanımıza ağır ithamlarda bulunduğu daha sonra da KCK-MİT olayının çıkması üzerine Hakan FİDAN’ı ben gönderdim diyerek sahip çıktığı olayda, özel temsilcinin PKK terör örgütü elebaşlarına yaptığı açıklamalar ve vaatler şu an göstermektedir ki AKP mutfağında hazırlanan yerel yönetimler çalışma raporunun temelini oluşturmuştur.

Benzer şekilde bölücü hamisi Amerikalı yazar David Philips ve terör örgütü destekçileri de aynı ifadeleri kullanarak atanmış Valinin yetkilerinin kısıtlanması ve seçimle işbaşına gelen Belediye Başkanının yetkilerinin artırılmasını beyan etmektedirler.

Türkiye‘deki yerel yönetimlerin mali yapısı; Maliye Bakanlığınca toplanan hemen hemen tüm vergi gelirlerinin bir kısmı il özel idaresi ve belediyeler için ayrılır ve bu ayrılan paylar mahalli idarelere aylık olarak dağıtılır. Belediyelerin gelirlerinin önemli bir miktarı bu kaynaktan gelmektedir.

Federal yapıya sahip yerel yönetimlerde ise mali yapı "mali federalizm" anlayışına göre düzenlenmiştir. Bu sistem içerisinde yerel meclislerin gelir kaynakları belirlenmiş hatta paylaşılmış, vergi salma yetkisinin yanında, vergi oranlarını da kendi meclislerinde belirleme yetkisine sahiptirler.

AKP yerel yönetimler komisyonunun çalışma raporundaki yerel yönetimlerin vergi ve harç koyma yetkilerinin olması isteği, fedarif yapıya özgü bir süreçtir. Raporu hazırlayan komisyon üyelerinden birinin yaptığı açıklamada raporda eyalet ile ilgili bir kelimenin olmadığını ifade etmiş olmasına rağmen, raporun basına yansıyan bölümlerinde eyalet kelimesi dışında, eyalet sistemi içerisinde yer alan her şey mevcuttur.

AKP mutfağında raporu hazırlayan milletvekilleri bu raporun partiyi bağlamayacağını kişisel görüşleri olduğunu beyan etmektedirler. Her ne kadar milletvekilleri bizim görüşlerimiz bizi bağlar deseler de bu çalışma raporu AKP’nin görüşü olup kamuoyu oluşturma gayretidir.

AKP’nin gündemlerinden biri olan Başkanlık Sistemi ile AKP’li Milletvekillerinin hazırlamış olduğu yerel yönetimler çalışma raporu Oslo görüşmeleri ile David Philips’in kürt raporu bütünüyle birbirini tamamlamaktadır.

Diğer taraftan, Başbakan Erdoğan’ın Diyarbakır bağımsız milletvekili Leyla Zana ile başbakanlık konutunda yaptığı görüşmede “ Demokratik Özerklik” konusunun da gündeme geldiği ve bu konuda taraflar arasında zımnen bir uyuşmanın olduğu bazı basın yayın organlarına yansımıştır.

Bu görüşmenin de AKP’li milletvekillerince yapılan çalışmanın dayanaklarından biri olduğu iddiası, kimlerin bu konuda ortaklaştığını göstermesi bakımından son derece manidardır.

Türkiye Cumhuriyeti’nin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü tehlikeye sokmadan, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nda yer alan temel nitelikleri korumak şartıyla kendi üniter yapısına ve çıkarlarına uygun olarak yerel yönetimleri güçlendirme çalışmaları desteklenmelidir. Aksi halde ülke bütünlüğünü bozmaya hizmet edecek bu tür yapılanmalar PKK’nın demokratik özerklik talebinin karşılanmasından başka bir anlam ifade etmeyecektir.