: 11 Ekim 2012Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkan Yardımcısı, Tokat Milletvekili Reşat Doğru'nun UYUŞTURUCU VE MADDE KULLANIMI
Dünyada olduğu gibi ülkemizde de önümüzdeki yıllarda en önemli sorunların başında, madde kullanımı ve bağımlılığı olacaktır. 21.yüz yılda yenidünya düzeninin oluşması ve toplumda, sosyal yaşamdan beklentilerin değişmesi, aile yapısındaki bozulmalar bu durumu ortaya çıkarmaktadır. Bu sorunu, sadece, ülkelerin kendi sorunuymuş gibi değerlendirmek, çok yanlıştır. Bütün dünyadaki toplumların, ortak sorunu olmuş ve acil müdahale durumuna da, geçilmeye başlamıştır. Konu bir insanlık problemi haline gelmiştir. Ülkemizde, bu sorun, gün geçtikçe büyümekte, yaşlı, genç, fakir, zengin, erkek, kadın toplumun bütün fertlerini etkisi altına almaktadır. Birleşmiş Milletler verilerine göre, dünyada, 200 milyona yakın insan, uyuşturucu kullanmaktadır. 150 milyon kişinin kullanımı ile esrar başta yer alırken, amfetamin ve uyuşturucular, kokain, eroin gibi diğer maddelerde yoğun şekilde kullanılmaktadır. Uyuşturucu kullanımı istatistiklerinin, doğruya yakın tespit edildiği, ABD’de, uyuşturucudan her yıl 20 bin kişi ölmektedir. Bu durumun benzerlerinin, AB ülkelerinde de görmekteyiz. Toplumun, yapısını zedeleyen, insanların amaçlarını ve umutlarını yok eden, bu maddeleri en çok gençler kullanıyor. Bunu incelediğimizde, yoğunluğun, 15 – 25 yaş arasında olduğunu görüyoruz. Ancak ülkemizde, özellikle Doğu ve Güneydoğu’da 60 yaş üzerinde bile madde bağımlılığına yakalanmış insanları görebiliriz. Ancak, hiçbir aile çocuğunu esrar içerken, damarına eroin enjekte ederken ya da ectazy tableti içerken hayal edemez. Ancak araştırmalar göstermiştir ki, gençlerin uyuşturucu kullanmaya başlamaları ile bu durumdan ailelerinin haberdar olmaları arasında belli bir süre söz konusudur. Türk Psikoloji Derneği tarafından, ülkemizde yapılan madde kullanımı ve profili araştırmasında, 15 24 yaş gurubunda 7.681 kişide yapılan incelemede; %27.4 Düzenli sigara kullanıyor. (ilk defa 14 yaşında) %9.2 Alkol kullanıyor (ilk defa 17 yaşında) %2.9 Arkadaşlarından, en az birinin madde kullandığı ifade etmişlerdir. Ayrıca, Ankara’da 7 farklı lisede yapılan araştırmada, lise öğrencileri; %12.2 Sigara %23.5 Alkol %2.3 Hayatta en az bir kere madde kullandığını ifade etmişlerdir. Ancak, son yapılan çalışmalar, ülkemizdeki sigara kullanımının çok yaygın olduğunu göstermektedir. Bilhassa kadın nüfusta, erkeklere oranla, ciddi bir yükseliş görülmektedir. Ayrıca, toplumda alkol, uyuşturucu ve uyarıcı kullanımı da giderek artış göstermektedir. Bilhassa, evlerde legal olarak kullanılan maddelerde ciddi artışlar vardır. Tiner kullanan çocukların sayısı, sokakta kullanan çocuklardan kat kat daha yüksektir. Uyuşturucu olarak adlandırılan bütün maddeler, beyin ve merkezi sinir sisteminden başlamak üzere, vücudun bütün organlarını tahrip ederek tetikleyen zehirlerdir. Akıl ve iradeyi, etkisine alarak işlemez hale getirirken, kişiyi dengesiz yaparak, normal yaşamdan uzaklaştırmaktadır. Maddi boyutunun ağırlığı yanında, beyin ve akıl sağlığının en büyük düşmanlarıdırlar. Çok zeki, çalışkan, başarılı bir çocuğu, hayattan zevk almayan, ruhi sıkıntılar ve kaoslar içerisinde görebiliriz. Akıl ve zihnin, en büyük düşmanı olan uyuşturucular, insanın uyum gücünü, zaafa ve iflasa uğratarak, onu aileden, çevresinden ve toplumdan kopararak, yalnızlığa, bunalıma ve hemen ardından hayvani bir hayata mahkûm etmektedir. Bağımlılık denince, sadece esrar gibi uyuşturucular, aklımıza gelmemelidir. Evlerimizdeki çocukların, hatta erişkinlerin bile internet bağımlılığı ciddi boyutlara ulaşmıştır. Kumar, at yarışı, alkol, sigara, kola Türk toplumu için çok önemli alışkanlıklar ve bağımlılıklar olarak önümüzde durmaktadır. Bağımlıyı, yaşayan bir ölü haline getiren, bu sebepten, madde bağımlılığına giren insanların, kendisi ve çevresi dışında ülke ekonomisine, sosyal yaşama, toplumsal hayata verdiği zararlar ifadelere sığmaz. Sonuçta anarşi, gasp, fuhuş, cinayetler, intiharlar karşımıza çıkmaya başlar. Ülkemizde yapılan bir araştırmada, madde ve uyuşturucu bağımlılarının yaklaşık 2/3 nün suç işlediği tespit edilmiştir. 24.02.2008 tarihi itibariyle Ceza İnfaz Kurumlarında 94.277 hükümlü ve tutuklu bulunmaktadır. Bu hükümlü ve tutukluların 13.280’ni uyuşturucu suçlarından hapishanede yatmaktadır. Uyuşturucu suçlarının oranı %15 civarındadır. Son yıllarda Cezaevlerinde uyuşturucu suçlarından dolayı bulunanların sayısı ciddi oranda artış göstermektedir. Ancak, kişinin kendisine ve topluma, verebileceği zararlar, söz konusu olunca, konunun ne kadar ciddi ve önemli olduğu düşünülmelidir. Bu manada, Türkiye Büyük Millet Meclisinde kurulan, uyuşturucu ile ilgili komisyon raporu ve sonuçları çok önemlidir. Toplumun geleceğini ilgilendiren bu konu üzerinde bıkmadan, usanmadan durmalıyız. Birleşmiş Milletler madde kontrol programı birimi ile, Türkiye Cumhuriyeti Sağlık Bakanlığının beraber yürüttüğü ülkemizde madde kullanımı profili çalışmaları, vakit kaybetmeden yapılmalı, çıkan sonuçlara göre de, gerekli önlemler alınarak çalışmalar yapılmalıdır. Dünya, uyuşturucu pazarında, yaklaşık 450 – 500 milyar dolar dönüyor. Ülkemizde, bu kara paradan pay alan ve ülke aleyhinde kullanan, örgütler mevcuttur. Ülkemizde 50 – 60 milyar dolar civarında bir paranın, bu yolla temin edildiği biliniyor. Uyuşturucu parasının en büyük sahibi de PKK terör örgütüdür. Birleşmiş Milletler raporlarına göre, PKK terör örgütü, Afganistan, Pakistan, Irak üzerinden gelerek, İtalya, Bulgaristan, Yunanistan, Romanya pazarlarına ulaşmada rol oynuyor. Ayrıca, Hollanda, Danimarka kaynaklı Arap ülkelerine doğru giden ectazy gibi sentetik uyuşturucu kaçakçılığını bu terör örgütü yönetiyor. Bu yönlü uyuşturucu ile ilgili mücadelenin önemi ülkemiz için bir kat daha artıyor. Madde bağımlılığı bir sağlık sorunudur. Topluma bu yönlü mesajlar verilmelidir. Bunun sonucunda toplum, tedavi edilebilir bir hastalık olduğunu kabul etmelidir. NELER YAPILMALIDIR Komisyon toplantılarında ve yapılan incelemelerde, madde bağımlılığı ve uyuşturucu ile ilgili olarak, çok dağınık bir yapı, olduğu görülmüştür. Bu dağınık yapı merkezi bir yapıya kavuşturulmalı ve genel müdürlük bazında mutlaka bir yapılanma olmalıdır. Uyuşturucu ile mücadelede, çok etkin olmak gerekmektedir. Bundan dolayı da UYUŞLTURUCU VE PSİKOTROP MADDELERLE MÜCADELE KANUNU adıyla özel kanun çıkarma gerekliliği vardır. Bu kanun çalışmalarıyla derlenip toparlanma sağlanacak ve etkili bir mücadele gerçekleştirilmiş olacaktır. Uyuşturucu maddelerle ilgili suçlar kamunun sağlığı ile ilgili işlenen suçlardır. Oluşturduğu zarar çok fazladır. Mahkemelerin uzaması, başka davalarla birleştirilmesi doğru değildir. Bundan dolayı uyuşturucu madde suçlarının soruşturma, kovuşturma ve yargılama aşamasını kapsayacak şekilde tahkikat konusu, kendine has özellikler taşımaktadır. Onun içinde bu konuda uzmanlaşmış hâkim ve savcıların bulunduğu ihtisas mahkemeleri kurulmalıdır. Ülkemizde psikiyatri uzmanı ve psikolog sayısı yetersizdir. Bu konuda Sağlık Bakanlığı acil önlem almalı ve personel temin etmelidir. Uzmanlar bu branşta çalışmak istemiyorlar. Çünkü çok zor hem de hayati tehlike arz ediyor. Kanuni sorumlulukla karşılaşıyorlar. Bu branşta çalışan psikiyatri ve psikologlar için tercih edilecek bir ortam yaratmalıyız. Doktorlar için yapılan ihtisas imtihanlarında psikiyatri dalı için ek kontenjanlar konulmalıdır. AMATEM Merkezleri sayısı çok yetersizdir. Yeni merkezler oluşturmalıyız. Bağımlılıktan dolayı hastaneye müracaat eden herkese, yatak verilmeli ve tedaviye derhal başlanmalıdır. Ancak, yeni açılacak olan yerler iyi tespit edilmeli ve alt yapı donanımları sağlanmalıdır. Ülkemizde bazı şehirlerde çok ciddi şekilde madde kullanımda artışlar mevcuttur. Denetimde serbestlik hizmetleri, suç şüphesini öğrenilmesinden, rehberlik koruma ve yardıma kadar çok ciddi şekilde yapılması gerekmektedir. Madde bağımlılığı, Rehabilitasyonun özel önem arz ettiği unutulmamalıdır. Bu yapılmazsa kişinin kendine ve çevresine zarar vereceği hiçbir zaman unutulmamalıdır. Bu amaçla da, tıbbı tahlil ve tetkik konusunda bir yönetmelik hazırlanarak bir standarda bağlı olması gerekmektedir. Koruyucu Hekimlik olarak, 10 – 19 yaş grubundaki, tüm çocuklara, yaşam becerileri eğitimi programı uygulanmalıdır. Okullarda, sosyal ve psikolojik olarak destek programları geliştirilmeli ve psikolojik danışmanlık ve rehberlik öğretmenlerinin kadroları arttırılmalıdır. Hayat boyu öğrenmek için Devlet Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı, Adalet Bakanlığı, Üniversiteler 10 – 19 yaş çocuklar için programlar yapmalıdır. Gençleri zararlı alışkanlıklardan korumak ve boş zamanlarını daha yararlı biçimde değerlendirmeleri için gençlik merkezleri kurulup destek olunmalıdır. Burada sivil toplum kuruluşları da desteklenmeli onlarında konuya eğilmeleri sağlanmalıdır. Bu konuda; Basın ve medyaya da büyük görevler düşmektedir. Pembe diziler ve filmler yayınlanmadan önce bu yönlü olarak denetlenmelidir. Alkol, sigara ve ilgili reklam ve filmler kaldırılmalıdır. Bu konudaki yayınlar halkın genelinin izlediği saatlerde yapılmalıdır. Uyuşturucu ve madde bağımlılığı konusu yazılı ve görsel medyanın sürekli gündem maddelerinden birisi haline getirilmelidir. Büyük şehirlere, göç ile ilgili ciddi çalışmalar yapılmalıdır. İnsanların bulunduğu yerde yaşamaları sağlanmalı, tarım ve hayvancılık göstermelik değil, ciddi olarak desteklenmelidir. İnsanlar büyük şehirlere göç etmek mecburiyetinde kalmamalıdır. Çeşitli vakıflarca yürütülen, sosyal yardımlar, geçici bir destek olarak değerlendirilmeli, insanlar çalışmaya ve kazanmaya yönlendirilmelidir. Yeni teşvik kanunları ile bütün şehirlerde istihdamı arttırıcı, insanlara aş ve iş temin eden projeler desteklenmelidir. Genç nüfusa sahip olduğumuz unutulmamalıdır. Okumuş işsizler ordusuna sahibiz. Çocuklarımıza, gereken yeni beceri alanları, iş imkânları yaratmalıyız. İşsizlik ve boşluğa düşme toplumumuzda birçok kötü alışkanlıklarında sebepleri arasındadır. Madde kullanıcılarının son 1 yıllık dönemde %41’nin işsiz olduğu, %20’sinin ise tam zamanlı işte çalıştığı görülmüştür. Yine ülkemizde yapılan incelemelerde madde kullanıcılarının yarısından fazlasının, uçucu madde kullanımı deneyimleri olduğu görülmüştür. Aile Türk toplumunun temel direğidir. Aile ile ilgili Bakanlığa çok önemli görevler düşüyor. Aile bağlarını güçlendirici projeler ortaya koyarak bunları topluma kamuoyuna anlatmalıdırlar. Çocuklarına ve ailelere sahip çıkmayan hiçbir millet ve devlet ayakta kalamamıştır. Suç oluşmadan koruyucu önlemler almalıyız. Madde kullanımında çocuk ve ergenlerin bulundukları bazı ortamlar risklidir. Erken tanıma ve tespit bu konuda çok önemlidir. Aile ve okul, çocuğu mutlaka izlemelidir. Unutulmaması gereken bir gerçek çocuklarımız bağımlılığı en yakın arkadaşları ve yakın çevresi bulaştırabiliyor. Risk grupları takibi ciddi olarak yapılmalıdır. Avrupa’da uygulanan, ülkemizde uygulanması istenilen ESPAD (Avrupa Gençlerde Madde Kullanımı Değerlendirme Projesi) 2003 yılından itibaren MEB izin vermediğinden dolayı yapılamamıştır. Yani okullarımızda gençler arasında istatistikî genel bilgiler 2003 yılına dayanmaktadır. Bu doğru değildir. Sayın Bakan, verilen, istatistikî sorular, bizim insan kültürümüze, uymamaktadır demektedir. MEB isterse soruları değiştirebilir. Aynı soruyu farklı olarak sordurabilir. Dünyada madde kullanımı çok süratli, çok çeşitli yeni yönetmelerle artmaktadır. 2012 yılında Bulgaristan’da ESPAD projesi ile yapılan araştırmada her 4 öğrenciden birinin haftada en az bir defa alkol kullandığı görülmüştür. Ayrıca her 5 öğrenciden biri ise son 30 günde, en az bir defa aşırı derecede alkol kullandığını ifade etmiştir. Dünyada madde ve uyuşturucu bağımlılığı takibi ve alınan önlemler bu metotlarla yapıldığına göre, ülkemize de sorumluluk düşmektedir. Gösterilen mazeret kabul edilemez. Ailesinde bir tane bile madde bağımlısı bulunan, bir anne babanın çektiklerini, yaşmayan bilemez. Ateş bacayı sarmadan, gerekli önlemler almamız gerekmektedir. Ülkemiz için diğer bir önemli konuda şudur; Avrupa’da başta Almanya olmak üzere, çeşitli ülkelerde 3.5 milyonun üzerinde Türk yaşıyor. Avrupa Türklerinde de uyuşturucu ve madde kullanımı, çok büyük sorun olarak karşımıza çıkmaktadır. Avrupa şehirlerinin varoşlarına gidilince, köşe başlarında uyuşturucu bağımlısı birçok genç çocuğumuza rastlıyoruz. Almanya hapishanelerinde 30 binin üzerinde Türk insanı bulunuyor. Bunların suç incelemeleri yapılınca birçoğunun uyuşturucu ile ilgili olduğu görülüyor. Alman makamları bu suçtan dolayı hapisteki insanların cezalarını bitince Türkiye’ye gönderiyor. Bu çocuklarımız Türkiye’ye gelince, köyüne şehrine gidiyor. Burada saatli bomba gibi dolaştığı ve bu hastalığı insanlara bulaştırdığı görülüyor. Bundan dolayı da Avrupa Türkleri, dış Türklerle ilgili de, çalışmalar yapmak mecburiyetindeyiz. Yurt dışı ile ilgili de çalışmalar vakit kaybetmeden başlatılmalıdır. Diyanet, Milli Eğitim ile birlikte, Aile ile ilgili bakanlığında katkıları ile özel bir proje başlatılmalıdır. Yurt dışında, bu hastalığa yakalanan insanlarımızın tedavisi için çalışılmalı, onlara tıbbi ve soysal destek verilmelidir. Gençliğimizi ve dolayısı ile geleceğimizi etkileyen bu çok önemli sorun üzerinde, her türlü siyasi mülahazayı bir yana koymak lazımdır. Okul, aile işbirliği ve tüm sivil toplum kuruluşları ve devletin ciddi tutumu ile bu sorunun çözümünü gerçekleştirebiliriz. Sağlıklı nesillere ancak gençlerin bu tehlikeli durumu görmesi, aile ve toplumun ortak mücadelesi ile ulaşabiliriz. Devlet birey ve toplum sağlığından sorumludur. Eksik olan kanuni düzenlemeler vakit kaybetmeden derhal yapılmalıdır. Uyuşturucu kullanmayan sigara ve alkol gibi kötü alışkanlığı bulunmayan, sağlıklı bir nesil temenni ediyorum. REŞAT DOĞRU : Basın AçıklamalarıMilliyetçi Hareket Partisi Genel Başkan Yardımcısı, Tokat Milletvekili Sayın Dr. Reşat DOĞRU’nun yapmış olduğu yazılı basın açıklaması. 13 Ekim 2012 13 Ekim 2012Detay İçin Tıklayınız Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkan Yardımcısı, Tokat Milletvekili Reşat Doğru'nun Yaptığı Basın Açıklaması. 11 Ekim 201211 Ekim 2012Detay İçin Tıklayınız Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkan Yardımcısı, Tokat Milletvekili Sayın Dr. Reşat DOĞRU’nun Çorum İl İstişare toplantısında yapmış olduğu yazılı basın açıklaması. 29 Eylül 201229 Eylül 2012Detay İçin Tıklayınız Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkan Yardımcısı – Tokat Milletvekili Sayın Dr. Reşat DOĞRU’nun Aksaray İl Teşkilatı İstişare Toplantısında yapmış olduğu basın açıklaması metni. 16 Eylül 2012Detay İçin Tıklayınız Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkan Yardımcısı, Tokat Milletvekili Sayın Dr. Reşat DOĞRU’nun Tokat İl İstişare toplantısında yapmış olduğu yazılı basın açıklaması. 14 Eylül 2012 14 Eylül 2012Detay İçin Tıklayınız Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkan Yardımcısı, Tokat Milletvekili Sayın Reşat Doğru'nun Yazılı Basın Açıklaması. 31 Ağustos 2012 31 Ağustos 2012Detay İçin Tıklayınız Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkan Yardımcısı, Tokat Milletvekili Sayın Dr. Reşat DOĞRU’nun yapmış olduğu yazılı basın açıklaması. 13 Ağustos 2012 13 Ağustos 2012Detay İçin Tıklayınız Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkan Yardımcısı, Tokat Milletvekili Sayın Dr. Reşat DOĞRU’nun Foça ilçesindeki hain saldırı ve şehidimiz ile ilgili yapmış olduğu yazılı basın açıklaması. 9 Ağustos 201209 Ağustos 2012Detay İçin Tıklayınız Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkan Yardımcısı, Tokat Milletvekili Sayın Dr. Reşat DOĞRU’nun yapmış olduğu yazılı basın açıklaması. 25 Temmuz 201225 Temmuz 2012Detay İçin Tıklayınız Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkan Yardımcısı, Tokat Milletvekili Sayın Dr. Reşat DOĞRU’nun yapmış olduğu yazılı basın açıklaması. 24 Temmuz 201224 Temmuz 2012Detay İçin Tıklayınız Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkan Yardımcısı, Tokat Milletvekili Sayın Dr. Reşat DOĞRU’nun yapmış olduğu yazılı basın açıklaması. 23 Temmuz 201223 Temmuz 2012Detay İçin Tıklayınız Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkan Yardımcısı, Tokat Milletvekili Sayın Dr. Reşat DOĞRU’nun yapmış olduğu yazılı basın açıklaması. 12 Temmuz 201213 Temmuz 2012Detay İçin Tıklayınız AKP sınıftta kaldı Geçen bu sürede, ülkemizin birçok sorunu çözülmemiş, kardeşin kardeşe, düşman olmaya başladığı sürece doğru gidilmiştir. Verilen sözlerin, vaatlerin, hiçbirinin yerine gelmediği de görülmüştür. 14 Haziran 2012Detay İçin TıklayınızGenel Başkan Yardımcısı, Tokat Milletvekili Sayın Reşast Doğru'nun Anneler Günü münasebetiyle yayımladıkları kutlama mesajı. 12 Mayıs 201212 Mayıs 2012Detay İçin Tıklayınız Genel Başkan Yardımcısı, Tokat Milletvekili Sayın Dr. Reşat Doğru’nun TBMM Basın Merkezinde yapmış olduğu basın açıklaması.3 Mayıs 201203 Mayıs 2012Detay İçin Tıklayınız Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkan Yardımcısı, Tokat Milletvekili Reşat Doğru’nun Kutlu Doğum Haftası Münasebetiyle Yayınlamış Olduğu Kutlama Mesajı. 18 Nisan 201218 Nisan 2012Detay İçin Tıklayınız Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkan Yardımcısı, Tokat Milletvekili Sayın Reşat DOĞRU'nun yapmış olduğu yazılı basın açıklaması. 2 Nisan 201202 Nisan 2012Detay İçin Tıklayınız Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkan Yardımcısı, Tokat Milletvekili Sayın Reşat Doğru'nun 18 Mart Çanakkale Zaferi ve Şehitleri Anma Günü Mesajı. 18 Mart 201217 Mart 2012Detay İçin Tıklayınız BAHÇELİ Haklı Çıkmıştır Bugün, herkesin milliyetçi olduğunu iddia ettikleri dönemde de varız ve buradayız. Yarın gidişata göre renk değiştirerek, girecekleri şekil belli olmayan siyaset palyaçoları yokken de biz yine var olacağız ve yine burada bulunacağız. 10 Mart 2012Detay İçin TıklayınızTürk Kadını Geleceğimizin Mimarlarıdır Kadının Parlamentoda ve hayatın tüm kesimlerinde daha fazla temsil edilmesi konusunda toplumumuzun tüm kesimlerine büyük görevler düşmektedir. Kadın Hayatın temel taşıdır. Kadınlarımız, hayatımızın her alanında vardır ve var olmaya devam edeceklerdir. 06 Mart 2012Detay İçin TıklayınızMİT Müsteşarı Hakan Fidan'ı koruma kanunu MHP Genel Başkan Yardımcısı, Tokat Milletvekili Reşat Doğru, TBMM'de düzenlediği basın toplantısında, ''MİT Müsteşarı Hakan Fidan'ı koruma kanununun'' yasalaştığını anımsatarak, Deniz Feneri yolsuzluk dosyalarının kamuoyundan gizlenerek kapatılacağını iddia etti. Doğru: ''Çünkü MİT'teki yanlışların tespitinde olduğu gibi, Deniz Feneri yolsuzluğundaki savcılar da görevlerinden alındı'' dedi. 20 Şubat 2012Detay İçin Tıklayınızİşsizlik Ve Yolsuzlukla Mücadele Neden Yapılmıyor Yolsuzlukla mücadelenin istendiği ve beklendiği bu dönemde, özellikle önleyici ve gerektiğinde de müdahale edici nitelikleri taşıyan bir kurumsallaşmaya aşırı ihtiyaç vardır. 20 Şubat 2012Detay İçin TıklayınızReşat Doğru: Yetki Sınırları Aşılalı Yıllar Oldu Bir ülkeyi ülke yapan dil, kader ve tarih birlikteliğidir. Bir ülkeyi yok etmek istiyorsanız önce dilini yok etmelisiniz. Çeşitli açılımlarla milli birlikteliğimiz ortadan kaldırılmaya çalışılırken, PKK ve dış güçlerin istekleri ve hedefleri de bir bir yerine geliyor. Bu da AKP’nin siyasetinin çöktüğünün göstergesidir. 15 Şubat 2012Detay İçin TıklayınızMevlit Kandili Kutlu doğumun milletimizin birlik ve beraberliğine, güzel vatanımızın huzur ve mutluluğuna, kalplerimizin O’nun merhamet, hoşgörü, şefkat ve muhabbetiyle süslenmesine, onun ahlakıyla ahlaklanmasına ve bütün İslam âleminin huzuruna vesile olmasıno Cenabı Haktan niyaz ederim. 02 Şubat 2012Detay İçin TıklayınızMilletimiz Üzerindeki Küresel Projeler Bitmelidir Ülkemiz son yıllarda tehlikeli bir şekilde, geri dönüşü olmayan dağılma ve ayrışma ortamına hızla gitmektedir. Türk milletini oluşturan manevi köprüler, bağlar endişe verici şekilde yıpratılarak, kırılmaya çalışılmaktadır. 27 yıllık artan terör faaliyetlerinin, son 10 yılındaki AKP iktidarı, ülkemizi içinde çıkılmaz bir duruma getirmiştir. 30 Ocak 2012Detay İçin TıklayınızHayvan Üreticisi Kredi Borçlarını Ödeyemiyor “Ülkemizde ekonomik sebeplere bağlı olarak büyük problemler yaşanmaktadır. Esnaf ve işadamlarının çek mağduruyetinin yanında, toplumun diğer kesimlerinde de ağır ekonomik sıkıntılar bulunmaktadır. Çeşitli kredi kartları borçları, tüketici kredi borçları vs. gibi kredilerle ilgili ciddi mağduriyetler yaşanmaktadır. Bunların başında bireysel krediler, banka kredi kartları, çiftçilerin kullandığı çeşitli krediler gelmektedir. 27 Ocak 2012Detay İçin TıklayınızReşat Doğru'nun Basın Açıklaması Başbakan “kredi kartı borcu olanları mağdur olarak görmediğini” ifade etti. Ancak durum Başbakan’ın dediği gibi değildir. Kredi kartı borcu yüzünden psikolojisi bozulan, cinnet geçiren, hatta intihar eden insanlara her ilde, her yerde karşılaşmaktayız. Yuvalar bozuluyor, yuvalar yıkılıyor, insanların yaşama gücü ve dirençleri kırılıyor. dedi 21 Ocak 2012Detay İçin TıklayınızDÖRT KADINDAN BİRİ SEZARYEN OLUYOR Gereksiz sezaryenlerin hem annelere hem bebeklere zarar verdiğini biliyoruz. Ben buradan hekimlerimizle birlikte vatandaşlarımıza da sesleniyorum: "Sezaryen kararını mutlaka sorgulasınlar. Yani kozmetik sebeplerle, "Sezaryenle ameliyat olursam vücudum bozulmaz." falan gibi yapılan sezaryenler son derece yanlış işlemlerdir." 16 Ocak 2012Detay İçin TıklayınızUyuşturucu Bağımlılığı Artıyor Uyuşturucu maddeler tarihsel süreç içinde tıbbi amaçlar için, ya da keyif verici olarak kullanılmıştır. Keyif verici tüketim, beraberinde kaçakçılığı ve kolay yoldan para kazanmayı da getirmiştir. Bu durum menfaat çevrelerinde rant olurken, Terörizm için finans kaynağı oluşturmaktadır. Yüksek kar marjları, organize suç örgütlerinin oluşmasına da sebep olmaktadır. 12 Ocak 2012Detay İçin TıklayınızReşat Doğru'nun Basın Açıklaması 2012 Bütçe görüşmelerinin son gününde hükümet adına yapmış olduğu konuşmada Doğu ve Güney Doğu’da yaşayan vatandaşlarımıza her türlü haklarının verileceğini söylemesiyle, PKK’nın şehir temsilcileri artık çok rahat bir şekilde PKK Terör Örgütünü konuşur, savunur oldular. 12 Ocak 2012Detay İçin TıklayınızEmniyet Güçleri Tarafından Takalanan Tyuşturucu Maddeler Hakkında Doğru,toplumunun son yıllarda uyuşturucu kullanımının ve madde bağımlılığının dehşet verecek şekilde arttığını söyledi. Uyuşturucu maddelerinin terörizm için finans kaynağını oluşturduğunu ifade eden Doğru, "Yüksek kar marjları, organize suç örgütlerinin oluşmasına da sebep olmaktadır." Dedi. 11 Ocak 2012Detay İçin TıklayınızTürk Milleti Soykırım Yapmamıştır Tarihte olduğu gibi günümüzde de Ermeni toplumu üzerinde siyasi ve ekonomik çıkar sağlamaya çalışan ülkeler bulunmaktadır. Bazı ülkelerde Türklerin, soykırımla suçlayan anıtlar dikilmekte, bazılarında da soykırım iddialarını tanımaya yönelik kararlar parlamento gündemlerine getirilmekte, hatta kabul edilmektedir. 09 Ocak 2012Detay İçin TıklayınızBakanlık Su Ürünleri Mühendislerini Unuttu Kamu kurum ve kuruluşlarına yapılan alımlarda Su Ürünleri Mühendisliği Bölümü mezunlarından yeterince alım yapılmadığı konusu ilgili bölüm mezunları akademisyenleri ve meslek odaları tarafından ifade edilmektedir. Küresel ısınma ve iklim değişiklikleriyle azalan tarımsal ve hayvansal kaynaklar göz önüne alındığında su ürünleri açısından günümüzde çok daha büyük önem kazanmalıdır. 07 Ocak 2012Detay İçin TıklayınızMilli Birlik ve Beraberliğimizi Kimse Bozamaz Askerimiz, polisimiz ve korucumuz bugüne kadar bu onurlu görevi kahramanca ve fedakârca canlarını hiçe sayarak Ülkemizin birlik ve bütünlüğünü korumak için yerine getirmiştir. Hepsine minnettarız. Yirminci Yılında Türk Dünyası Türk dünyasına mensup her fert,Türk dünyasının dostluğunda kendi huzur ve menfaatini bulmalı ve dostça yaklaşmalıdır. Türk dışı unsurlardan bazıları; ideolojik saplantılarla veyakısa vadeli hesaplarla Türk varlığına ve gücüne düşmanca baksalar da;bilmeliler ki, özlenen Türk dünyası kendileri için de hayırlıdır. 02 Aralık 2011Detay İçin TıklayınızÜlkücü Şehitlerden Ertuğrul Dursun Önkuzu'yu anma töreninde yaptığı konuşma İlk dava şehitlerimizden Ertuğrul Dursun ÖNKUZU hatırası yüreğimizi dağlar. Ülkücü harekete çok büyük hizmetler etmiş daha sonrada vatan hainleri tarafından 23 Kasım 1970 de şehit edilmiştir. Onu hiçbir zaman unutmadık, unutmayacağız. Mustafa Daştangil’i unutmayacağız Yaşar Özcivlez’i, Eyüp Gökçen’i ve Cafer İnce’yi unutmayacağız. 28 Kasım 2011Detay İçin TıklayınızÖğretmenler Günü Mesajı Saygı ve sevgiye en üst derecede layık olan öğretmenlerimizin “Öğretmenler Günü”nü kutlar, sorunlu, çileli ve bir o kadar da mutlu eğitim yolunda sağlık, mutluluk ve başarılar dilerim. 24 Kasım 2011Detay İçin TıklayınızAtanamayan Öğretmenlerimizin Temsilcileri ile Genel Merkezimizde yapmış oldukları görüşme sonrası yapılan Basın Bildirisi Milli Eğitim Bakanı atanamayan öğretmenlerin kabiliyetlerine göre başka işlerde uğraşsınlar diyor. Biz gençlerimizin öğrencilerine kavuşmasını, ülkemize ve milletimize hizmet etmelerini istiyoruz. Çalışmamız yılmadan, yıkılmadan sonuç alıncaya kadar devam edecektir. 19 Kasım 2011Detay İçin TıklayınızSağlıkta Sağlıksız Dönem Başlıyor Reşat Doğru: "Çalışırken bile her türlü saldırıya uğrayan sağlık çalışanlarına saygılı davranalım. O zaman sağlıkta çözüm oluşur. Ancak görülmektedir ki sağlıkta sağlıksız dönem başlıyor" dedi. 12 Kasım 2011Detay İçin TıklayınızKüçük Esnaf ve Çalışanlarıyla ilgili yapmış olduğu basın toplantısı Esnaf ve Sanatkârımızın içinde bulunduğu sıkıntıları acil olarak gidermemiz için Perakende Yasası’nın bir an önce çıkarılması TBMM’sinin zorunlu bir görevi olmuş ve bu görevinde bir an önce yerine getirilmesi gerekmektedir. 02 Kasım 2011Detay İçin TıklayınızReşat DOĞRU'nun Belediyelerdeki işçilere yapılan kıyımla ilgili yapmış olduğu basın toplantısı Reşat Doğru, MHP Osmaniye Milletvekili Hasan Hüseyin Türkoğlu ile parlamentoda düzenledikleri basın toplantısında İl özel idareleri ve Belediyelerde sürekli olarak çalışan işçilerin bir kısmının mazeretlerinin göz önüne alınmadığına değindi 27 Ekim 2011Detay İçin TıklayınızMHP Genel Başkan Yardımcısı Reşat Doğru'nun Basın Toplantısı Reşat Doğru, sosyal yaşamlarından ve aile hayatlarından fedakarlık yaparak çalışan sağlık personelinin ek ödenek ücretlerinin düzenli ödenmediğini, izinsiz çalışmadan kaynaklanan yorgunluğun ciddi sorunlara neden olduğunu ileri sürdü 13 Ekim 2011Detay İçin TıklayınızSağlık Acil Çözüm Bekliyor Sosyal yaşamlarında ve aile hayatlarında fedakârlık yaparak gece gündüz çalışan sağlık personelinin ek ödenek ücretleri düzenli ödenmemekte ebe ve hemşire açığı nedeniyle ebe ve hemşirelerimiz normal izinlerini dahi kullanamamakta ve bu yorgunluk sağlık sektöründe ciddi sorunlara neden olmaktadır. 13 Ekim 2011Detay İçin TıklayınızTerör Başkentte Tüm ülkeyi büyük bir üzüntüye boğan Ankara’nın ortasındaki patlama ülkemizin terördeki geldiği durumu göstermektedir. Dağlardaki teröristlere verilen tavizlerin neticesinde artık yüzlerce çocuğun kadının ve gencimizin bulunduğu başkentin en işlek caddelerinden birinde gözlerini kırpmadan, insafsız, vicdansız şekilde kanlı saldırılara başlamışlardır. 21 Eylül 2011Detay İçin TıklayınızMilletvekili Bulunamadı
|