Kadrolar

Milliyetçi Hareket Partisi Kadın Kolları Koordinatörü Nevin TAŞLIÇAY’ın
yapmış olduğu yazılı basın açıklaması .
5 Şubat 2016

Ülkemiz zor dönemlerden geçerken her gün kötü bir haberle güne uyanıyoruz. Bir yandan şehit haberleri yüreğimizi dağlarken diğer yandan toplumsal bunalımlar kâh kadına şiddetle kâh işçi ölümleriyle bizleri ciddi endişelere sevk ediyor. Çevre kirliliğinden teröre, insan hakları ihlallerinden işçi ölümlerine kadar geniş bir yelpazede sınıfta kalıyoruz. O kadar ki Yale Üniversitesinin yaptığı “doğal ve yaban hayatı koruma” raporunda ülkemiz, Irak ve Suriye’nin bile gerisinde kalarak 180 ülke arasından 177. sırada yer almıştır. Kadına şiddette ise çok daha kötü bir durumdayız. 2015 yılında kadın olduğu için 303 kardeşimiz öldürüldü.  Ve dahi ülkemiz öyle bir akıl tutulması yaşıyor ki, kadın tecavüz ve cinayetleri için insanlarımız geçerli sebepler bulmaya çalışıyor. Gece 3’te dışarıda olduğu için tecavüze uğramak normalleştiriliyor. İnsanlık dışı bir olay dahi böyle sıradanlaştırılırken kimi STK’lar ve devlet kurumları yaptıkları açıklamalarla tepki koysalar da bunun bireysel tatminden öteye geçemediği ise aşikâr. 8 Mart Dünya Kadınlar Günü yaklaşırken tüm yurt çapında çeşitli etkinliklere şahit olacağız. Yine dört bir yanda kadın meseleleri konuşulacak, kadınların içinde bulunduğu sorunlar dile getirilecek. İçinde bulunduğumuz fecaatten dem vurulacak. Ancak yılardır süregelen ve gösterişten öteye geçemeyen söylemler bile mevcut sorunlarımıza kalıcı çözüm getiremediğimizin başlıca kanıtı olarak vicdanlarımızı sızlatacak. Her geçen gün kaçırılan çocuk sayısına, kaybolan gençlerin haberlerine Türkiye’nin dört bir yanından yenileri ekleniyor. Gün geçmiyor ki kadın taciz ve tecavüzü haberi gelmesin. Haberlerde anne babaların feryatları duyulmasın.

Biz Milliyetçi Hareket Partisi olarak “milletin meseleleri Türk milliyetçilerinin meseleleridir” diyerek bu konuda geniş kapsamlı çalışmalarımıza devam ediyoruz. Genel Başkanımızın söylediği üzere “huzurumuza musallat olan bu kanlı tablonun arkasındaki perde aralanmadan Özgecanların kaybını önlememiz mümkün değildir. Şiddet bir sonuçtur ve sebepleri gün yüzüne çıkarılıp tedavi edilmezse acıklı hadiseler vicdanları kanatmaya devam eder.” Bu vesile ile devleti yönetenleri bir kez daha uyarıyoruz; Türkiye’de yeni Özgecan Aslan, Münevver Karabulut cinayetleri yaşanmasın diye daha geniş kapsamlı ve derinlemesine çalışmalar yapılması elzemdir. Bu konular gündelik “Yeni Türkiye” polemiklerine feda edilemeyecek kadar önemlidir. Milletin içinde bulunduğu buhran siyasi kaygıyla yapılan açıklamalarla geçiştirilemeyecek kadar derinlerdedir.

Ve aziz milletimize de sesleniyoruz, Milliyetçi Hareket Partisi olarak kadın tecavüzleri ve cinayetlerinin her birinin takipçisiyiz. Dün olduğu gibi bugün de milletin sorunlarını en derinden hissediyoruz.  Türk milliyetçileri bu dertlerle dertlenmekte ve “Mutlu Kadın Mutlu Türkiye” için çalışmalarını sürdürmektedir.