Kadrolar

Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkan Başdanışmanı, 
 Kadın Kolları Genel Koordinatörü Nevin TAŞLIÇAY’ın
“Anneler Günü” münasebetiyle yapmış olduğu basın açıklaması.
13 Mayıs 2017

Büyük Türk Milleti; 

Tarihçilerimizin dile getirdiği: “Türklerde aileden devlete giden bir anlayış vardır” Türk ailesi, yapısı ve dayandığı manevi değerler bakımından adeta devletin küçük bir nüvesi gibidir. Bu yüzden Türk kültüründe devlet , otoritesiyle “babaya”, vatanda ,kucaklayıcılığıyla “anaya” benzetilmiştir. Millet ise “çocuklardır”. 

Türk’ün devlet kurma ve yaşatma ülküsü, iradesi analarımız tarafından nesilden nesile aktarılmış, binlerce yıllık Türk devlet anlayışı aileden devlete intikal ettirilmiştir. Analar doğurmuş, babalar eğitmiş, evlatlar devlet kurmuş, vatanı korumuş, devleti yaşatmışlardır. 

Bilge Liderimiz Sayın Devlet Bahçeli’nin de ifade ettiği gibi “Türk milletinin içinden çıkan her kahramanı bir anne yetiştirmiştir” ve bu kahramanlardan en büyüğü de Gazi Mustafa Kemal Atatürk’tür. 

Atatürk’ümüzün anası Zübeyde Hanım,  hem ana hem baba olmuştur. Ve o evlat bir milletin kurtarıcısı, bir devletin kurucusu ve değişmez lideri olmuştur. 

Kültür sürecinin taşıyıcısı, koruyucusu mimarı her daim Türk kadını olmuştur. Dün binlerce kahraman yetiştirip, kadim Türk tarihini inşa eden Türk anası bugün de kahramanlar yetiştirmekte, çağcıl, göz kamaştırıcı, yeni nesil değerler skalasına tevessül etmemektedir. Ancak düne saygı ve gerekli ihtimamın gösterilmesi yarın benzer fedakârlıkların yapılabilmesinde çok önemlidir.  Millet olarak dünkü şerefli tarihimize ve kıymetli şahsiyetlerimize sahip çıkarsak yeni nesil benzer davranışları tekrar etmek üzere içinde istek bulacak ve gerektiğinde harekete geçecektir. Bu nedenle kahramanlarımıza, kültür ve değerlerimize sahip çıkmak asli vazifemiz, en önemli görevlerimizdendir. 

Ancak düne ve değerlerimize hadsizce saldırıların yapıldığı bir gündemle de karşı karşıyayız. Değerlerimiz ve tarih, şahsiyetlerimiz üzerinden  kasıtlı ve belirli bir amaç doğrultusunda yapılan açıklamalar, milletimizi derinden yaralamıştır. 

Türk’ün anası ile ilgili ileri geri yapılan konuşmalar nedeni ile bugün bu meseleye değinmek zarureti hissettik, “ana” kavramı ve ihtiva ettiği değerleri hatırlatmak istedik. Cereyan eden hadiselerin “hakaret” düzeyine indirgenmesine itiraz etmek istedik. Bizce  dillendirilen bu çirkin sözler, doğrudan Türk kültür ve değerlerini tahrip etmeye yöneliktir. Bunca yıllık tarihe sahip değerlerimizin; muvazenesini yitirmiş birkaç aklın hezeyanı ile yıpratılamayacak kadar sağlam oluğunu bilmekle beraber, sözlerin hedefindeki manevi şahsiyetlerin huzur bulması tek dileğimizdir. Bizce yapılan bu saldırılar doğrudan kültür ve değerlerimizi yıpratmaya yönelik terör faaliyetidir. Hakaret denilerek durumun basite indirgenmesinden rahatsızız. Kimisinin akademik payesi milletimiz tarafından verilmiş “nitelikli teröristleri” Türk kültür ve değerlerine, bu değerlerin merkezindeki “Türk Anasına” bu tür konuşmalar yapmaktan men ediyoruz. 

Kendileri ile ilgili birçok analiz yapılabilir, belli ki sahiplerinin iradesi ile hareket etmekte, sahiplerinin bed sesi olmakta bir beis görmeyecek durumdalar, ve belli ki kendi geçmişlerindeki derin sıkıntı ve sorunların dışavurumunu bu şekilde yansıtmaktadırlar. Gündem mikserliğini yapma ihtimalini de okumalarımıza ilave ederek; satırlarına ve zehirli dillerine doladıkları değerlerden uzakta oynamaları ile ilgili kendilerini ikaz ediyoruz. 

Anneler günü vesilesi ile başta “Türk’ün Anası” Zübeyde hanım olmak üzere, bütün kahraman Türk analarının anneler gününü kutlarız.