Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkan Yardımcısı, Gaziantep Milletvekili
Değerli dava arkadaşlarım; AKP’nin terör konusundaki başarısızlığı artık bütün kamuoyunun malumudur. Nitekim birkaç gün önce bizzat Başbakan Erdoğan da terör örgütüne yönelik politikalarının sonuç vermediğini itiraf etmiştir. Üstelik Erdoğan, başarısızlık manzarasına Habur rezaletinin ortaya çıkardığı vahim tabloyu delil göstermiştir. İktidarın terör politikaları iflas edince şimdi de ana muhalefet partisi CHP ortaya atılmıştır. Ancak CHP’nin tuttuğu yol daha başından yanlıştır ve gemi azıya almış kanlı terör örgütüne şirin görünecek yeni bir taviz paketinin sola mahsus romantik ambalajına ip bulma çabasından ibarettir. Bu ambalajın içi tamtakırdır; üstelik hiç de gerçekçi değildir. CHP’nin hamlesinin siyasi yorumu, teröre ve terörizme “Daha büyük taviz ver, kurtul” anlayışının tezahüründen başka bir şey değildir. CHP ve AKP anlaşıp teröre son vermeye matuf bir projeyi hayata geçirseler de bu sonuç getirmeyecek, aksine eli kanlı örgütün ayrılıkçı hedeflerine hizmet edecektir. Kılıçdaroğlu-Erdoğan görüşmesinde gündeme gelen toplumsal mutabakat ifadesi ise öteden beri MHP’nin terör konusunda deklare ettiği çözüm önerilerinde mevcuttur. Ancak MHP’nin mutabakattan kastı, asla teröristlere taviz ve bölücü örgütü muhatap alma değil, vatanın bütünlüğü için her gün evlatlarını şehit veren Türk milletinin sesine ve iradesine kulak verilmesidir. Millet, terör konusunda siyasilerden ve devleti yönetenlerden kararlı, tutarlı ve tavizsiz duruş beklemektedir. Hiçbir güç ve irade, millet iradesinin önüne geçemez. Hiç kimse ve hiçbir topluluk, ister meşru ister gayri meşru osun, millete ve devlete kendi kısır çözümünü dayatamaz. TBMM’nin kuruluş felsefesini hulasa eden “Hâkimiyet kayıtsız şartsız milletindir” düsturu uyarınca, millî hâkimiyet, terör konusunda ortaya konacak her türlü görüş ve projenin sağlıklılık kıstasıdır. Değerli dava arkadaşlarım; MHP, Türkiye’nin terör belasından nasıl kurtulacağına dair görüşlerini bugüne kadar kamuoyuna defalarca aktarmıştır. Ama iktidar partisi partimizin görüşlerine kulaklarını tıkamakla kalmamış, bizleri terörün neticelerini istismarla, terörden nemalanmakla suçlamıştır. Katılımlarınızla güç kattığınız Hatay kongremizden, iktidara ve ana muhalefete sesleniyorum: Türkiye’yi bölmeyi aklına koymuş ve dışarıdan manipüle edilen silahlı bir cinayet örgütünün kanlı eylemlerine son vermek ve terörün kökünü kazımak, tavizkâr politikalarla mümkün değildir. Öncelikle terör eylemleri bitirilmeden, katiller silahlarını bırakıp devlete teslim olmadan uygulanacak hiçbir projenin başarı şansı yoktur. İktidarın ve CHP’nin anlamadığı, anlamak istemediği mesele budur. Daha önce de açıkladığımız gibi, terör meselesinin ekonomik, siyasi, sosyal, kültürel ve askeri olmak üzere çok boyutlu olarak ele alınıp çözülmesi mümkündür. Ancak bunlardan herhangi biri veya ikisine, mesela ekonomik çözüme ilişkin bir proje hayata geçirildiğinde terör eylemleriyle kolayca baltalanacaktır. Teröristler yıllardır kamu kurumlarını, ekonomik değeri yüksek tesisleri, iş makinalarını, araçları yakıp tahrip etmekte, devlete milyarlarca lira zarar vermektedir. Siyasi, sosyal ve kültürel alanda devletin attığı her adım zaten terör örgütü ve onun meclisteki temsilcileri tarafından her türlü saldırıyla işlevsiz hale getirilmektedir. Terörü yok etmek için yapılan askerî harcamalar trilyonları bulmuştur. Bütün bunlar göstermektedir ki mutabakat masasına plan, proje koymadan önce teröristlerin ve destekçilerinin başı ezilerek devletin caydırıcılığının gösterilmesi gereklidir. Türk Devleti’nin kararlılığını ancak bu şekilde idrak edecek olan teröristler, o zaman hiçbir ön şart olmadan silahı bırakmak zorunda kalacaklar, devlete teslim olmaktan başka çarelerinin kalmadığını göreceklerdir. Değerli arkadaşlarım, Son günlerde kendini sahneye atan ana muhalefet partisi CHP, “akil adamlar” projesiyle raks ederken, iktidarın izinden gittiğini akıl etmemektedir. AKP liderinin; ne kılavuz, ne de ortak sıfatıyla sayın Kılıçdaroğlu’na faydası olacaktır. MHP olarak hem iktidar partisi AKP’yi, hem de ana muhalefet partisi CHP’yi bulutların üzerinde dolaşmaya değil, ayağı yere basan çözümler üretmeye davet ediyoruz. MHP; kanlı terör örgütüne hiç taviz vermeden, uluslararası alanda devletin onurunu asla zedelemeden, milletin birlik ve bütünlüğüne, bin yıllık kardeşliğin devamına halel getirmeden terör konusunda ortaya konulacak gerçekçi yaklaşımları desteklemeye hazırdır. |