Milliyetçi Hareket Partisi Genel Sekreteri Sayın İsmet BÜYÜKATAMAN’ın “Çıktığı televizyon programında partimizi eleştiren Koray Aydın’a cevaba” ilişkin yapmış olduğu basın açıklaması. 15 Mayıs 2018
Ana SayfaAna Sayfa  

Kadrolar

Milliyetçi Hareket Partisi Genel Sekreteri Sayın İsmet BÜYÜKATAMAN’ın
“Çıktığı televizyon programında partimizi eleştiren Koray Aydın’a cevaba”
ilişkin yapmış olduğu basın açıklaması.
15 Mayıs 2018

 

Dava nöbetinde bir ömür uyuyan zatın basın açıklamasından ziyade hezeyan dolu sözlerini büyük bir sabırla dinledim.

Saçlarını değirmende ağartan zat sabah çıkmış televizyonda Türk milliyetçiliği adına ahkam kesmektedir.

Bu zat üvey abla kucağını baba ocağına tercih etmiştir.  Hala Türk milliyetçiliği veya Türk milliyetçileri adına konuşurken hiç utanmamakta mıdır?

Türkiye; tarihin en kanlı üç terör örgütü PKK/PYD, IŞİD ve FETÖ’ye karşı Türkiye içinde ve dışında amansız bir mücadele içindedir. Türk milliyetçiliği fikri uygulamada kendisini göstermektedir. Ancak saçlarını değirmeden ağartan zat, yaşanan gelişmeleri gözleri var görmüyor kulakları var ama duymuyor.

1,5 yıl önce “FETÖ'nün organize ettiği hanım” ifadesinden sonra takıldığı ablasının peşinden dönüp Ülkücü Hareket adına ahkam kesme cüretini bu zata kim vermiştir?

“Hiçbir ideolojik kaygısı olmayacağı”, “her türlü ideolojiden insanın olacağı” şeklinde tarif edilen yeni partisinde bu zat “Dava nöbetinde bir ömür” dediği yol arkadaşlarına cevap vermiş midir de bugün Türk milliyetçiliğini ağzına almaktadır.

Bu zatın MHP Genel Başkan adayı olduğu 2012 kongresi döneminde FETÖ'cülere verdiği sıcak mesajlar ve Abant toplantısına konuşmacı olarak katılan adamları, hafızalarımızda tazeliğini korumaktadır.

Hele ki Zaman Gazetesi’nin kuruluş yıldönümüne katılıp “25 yıl dile kolay. Zaman'ın bu hale gelmesinde emeği geçen herkesi tebrik ediyorum. Bundan sonraki dönemde de kendilerine başarılar diliyorum.” açıklamasını yapması, hiç unutulmamıştır.

Bizim açıklamalarımız üzerinden o dönem bu zata, “Cemaate yakınlığınız var mı?” sorusu yöneltilmiş; bu zat da “Ben her cemaate yakınım.” diye cevap vermişti.

Dün “FETÖ'cüler ona destek veriyor.” açıklaması yapan zatın bugünkü tavrı, “Artık ben de FETÖ’nün bir hizmetkârıyım.” anlamına gelmektedir.

“Dava nöbeti”nde bir ömür türküleri çağıran zatın derdinin dava değil, kendilerini zirveye taşıma istek ve arzusu belli olmuştur.

Övdüğü ve yere göğe sığdıramadığı zat ile aynı yere hizmet ettikleri anlaşılmıştır.

Milliyetçi Hareket Partisi, kurulduğu günden bu yana millet eksenli siyaset yapmakta ve Türk Milleti’nin bütün kararlarını siyasetinin merkezine koymaktadır. Dava nöbetinde uyuyanlar bunu anlayamazlar.

Aramızdan ayrılarak başka yerlerin yenisi olmuşların Milliyetçi Hareket Partisi, kutlu davamız ve Sayın Genel Başkanımız ile ilgili yorum yapmak hadleri değildir.

Saçlarını değirmende ağartan zat Türk milliyetçiliği üzerine yorum yapacağına Partisinin Kurucular Kurulu Üyesi Ali Türkşen’in;

“PKK sizi tükürüğüyle boğar”, “PKK/PYK özgürlük savaşçısı”, "Biz PKK'yı terör örgütü olarak tanımlamıyoruz", ''TSK kaybedecek, PKK kazanacak'',  "PKK'lıların cenazesine gitmeyen HDP'li milletvekilleri hakkında soruşturma açacağım", "Kürdistan'ın yönetim modelini tartışacağız. Artık gelecek yüzyılda Kürdistan kurulacak",  “Başkan Apo’nun heykelini dikeceğiz” diyen Selahattin Demirtaş’a özgürlük istemesi üzerine yorum yapmalıdır.

Ayrıca bu zatın ve mensubu olduğu partinin milliyetçilik referansı "Müslümanlar sadece cinayet işlemesini bilir" düşüncesiyle İslam'ı bilimin önünde en büyük engel olarak gösteren, Türkleri barbar gören, Osmanlı düşmanı, ateist, İslam düşmanı Ernest Renan’ın değil miydi?

Türk milliyetçileri kimin ne olduğunu gayet iyi biliyor. Hadi şimdi başka kapıya.