Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Sayın Devlet BAHÇELİ’nin Konya Merkezli Bölge İstişare Toplantısında yapmış oldukları konuşma. 8 Haziran 2018
Ana SayfaAna Sayfa  

Genel Başkan

Konuşmaları

Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Sayın Devlet BAHÇELİ’nin
Konya Merkezli Bölge İstişare Toplantısında yapmış oldukları konuşma.
8 Haziran 2018

 

 

Aziz Vatandaşlarım,

Değerli Dava Arkadaşlarım,

Muhterem Hanımefendiler, Beyefendiler,

Kıymetli Basın Mensupları,

Buram buram tarih kokan, burcu burcu maneviyat saçan, her yerinden birlik ve kardeşlik akan Konya’nın aşk ve adanmışlığıyla selamlıyorum sizleri.

“Biri gelir seni sen eder, bir gelir seni senden eder” diyen Şems-i Tebrizi’nin ahlak ve anılarıyla selamlıyorum sizleri.

“Gülü gülene ver, kalbi sevene ver, sevmek güzel şeydir, kıymet bilene ver” seslenişiyle çağları aşıp gelen Hz.Mevlana’nın adabıyla, adamlığıyla, ahfadının gıpta edilecek muhabbetiyle selamlıyorum sizleri.

Yurdumun dört bir köşesinde zorlu hayat şartlarına namusluca direnen her kardeşimi, her vatandaşımı kucaklıyorum.

Hepinize sevgi ve saygılarımı sunuyorum.

Konya’dayız, çünkü milli gönüllere talibiz.

Konya’dayız, çünkü bereketli tarih, kültür ve medeniyetimizin takibindeyiz.

Ne diyoruz; Cumhur İttifakı Millet Aklı, Türkiye’nin Teminatı.

Cumhur İttifakı Millet Aklı, Konya’nın Teminatı.

Aklımız sizlerle, aklımızda hep Türkiye.

Sevdamız millet, sedamız devlet, seslenişimiz Ne Mutlu Türküm Diyene.

24 Haziran 2018 Pazar günü yapılacak Cumhurbaşkanı ve Milletvekili Genel Seçimleri öncesi Konya’da heyecanımıza heyecan katıyor, gücümüze güç ekliyoruz.

Konya’ya inanıyoruz.

Karaman’a, Aksaray’a, Burdur’a, Isparta’ya, Afyonkarahisar’a yürekten güveniyoruz.

Cumhur İttifakı, Millet Aklı, Türkiye’nin Teminatı, Elbette TBMM’de Güçlü Milliyetçi Hareket Partisi.

Konya, Karaman, Aksaray, Burdur, Isparta, Afyonkarahisar il teşkilatlarımızın, bu illerimizde şu anda demokrasi mücadelesi veren milletvekili adaylarımızın katılımlarıyla düzenlediğimiz Konya Merkezli Bölge İstişare Toplantımızın partimiz, milletimiz, ülkemiz ve geleceğimiz adına hayırlı gelişmelere vesile olmasını Allah’tan niyaz ediyorum.

Şükürler olsun ki biriz, beraberiz, her zaman da Türkiye’yiz.

Bu duygu ve düşüncelerle hepinize hoş geldiniz diyor, Ramazan-ı Şerife’mizin mübarek olmasını diliyorum.

Yaklaşan Kadir Gece’mizi, ardından karşılayacağımız Ramazan Bayramımızı bugünden kutluyor, sizlere en kalbi şükranlarımı sunuyorum.

 

Muhterem Dava Arkadaşlarım,

Değerli Vatandaşlarım,

24 Haziran seçimlerine 16 gün kalmıştır.

Ve 24 Haziran yeni bir doğuştur.

16 gün sonra Türkiye tarihi bir seçim yapacaktır.

Milli irade geleceği hakkında karar verecektir.

24 Haziran Cumhurbaşkanı ve Milletvekili Genel Seçimleri;

Huzur ile hüsran arasında bir tercihe sahne olacaktır.

Ya beka deyip beraberliğimizi teyit edeceğiz,

Ya da belaya davetiye çıkarıp bozgunumuzu tescil ettireceğiz.

Türkiye’nin geleceğini perdelemek istiyorlar.

Türk milletini zulümle pençelemenin hedefindeler.

Soruyorum sizlere, vereceğiniz cevapları yüksek sesle duymayı bekliyorum:

24 Haziran gelip çattığında, Türkiye’ye sahip çıkacak mısınız? (Evet)

Vatana, millete, bayrağa önşartsız destek verecek misiniz? (Evet)

Daha güçlü bir ülke, daha güçlü bir Meclis, daha güçlü bir demokrasi için MHP’ye evet diyecek misiniz? (Evet)

Allah nazardan saklasın, bu evetlerin sesi yalancı ve sahtekar anket şirketlerini mahv-ı perişan edecektir.

MHP’yi küçültmek, oy oranını düşük göstermek için tedavüle sokulan kara kampanyalar başarılı olamayacaktır.

Öyle haller vardır ki, melekler bile imrenir, öyle haller vardır ki, iblis bile iğrenir.

Algı ve ayak oyunlarıyla milli iradeyi çarpıtmaya, milletimizi aldatmaya heves ve tevessül eden satılık anketçilerden, sanıyorum iblis bile iğrenecek duruma gelmiştir.

Bir dedikleri diğerini tutmuyor.

Sürekli yalan, sürekli talan, sürekli fitne.

Milliyetçi Hareket Partisi anketlere sığmaz, rakamlara girmez, yüzde hesaplarıyla anlaşılmaz.

Hele hele, Türk düşmanlarının tuzağına hiç düşmez, tezgahına asla kapılmaz.

Milliyetçi Hareket Partisi, haysiyet ve huzura ebedi çağrıdır.

Milliyetçi Hareket Partisi, milli birlik ve kardeşliğe derin bağlılıktır.

Milliyetçi Hareket Partisi vatana, millete ve bayrağa eşsiz sevgi, emsalsiz sadakattir.

Çatlamış dudakların, boş midelerin, kırılmış hayallerin, karanlık köylerin, çıplak tepelerin, yoksul toplumun, yarını üstüne kumar oynanan milletin yegâne umudu, yegâne ufku, yegâne gücü Milliyetçi Hareket Partisi’dir.

Bir tarafta toprağı seyreden tok insanlar, öte yanda toprağı yoğuran aç insanlar vardır.

Gerçekten bu çelişkinin aşılması lazımdır.

Öyleyse çare Milliyetçi Hareket Partisi’dir.

Bir yanda emek veren, ter akıtan, helal lokması için çırpınan milyonlar, diğer yanda da milletin sırtından geçinen, fildişi kulelerinde fikren sefalet,  fiziken sefahat içinde yaşayan küçük bir azınlık ve kaymak tabaka karşımızdadır.

Bu açmazın da giderilmesi şarttır.

Nitekim ümit Milliyetçi Hareket Partisi’dir.

49 yıllık siyaset mücadelemizde pek çok zorlukla karşılaştık.

Ancak, Türk milleti için yaptığımız ve yapacağımız fedakârlıklarda hiçbir zaman sınır tanımadık, hiç de nokta koymadık.

Eğilmedik, bükülmedik, gecikmedik.

Düşmedik, üşenmedik, dinlenmedik.

Yılgınlık akıntısına şuurumuzla direndik.

Yozlaşma akınına gururumuzla direnç gösterdik.

Şiddetli operasyon ve oyunlara karşı devasa bir duruş sergiledik.

Seviyesizlere karşı seviyeli durduk.

İlkellikleri irademizle durdurduk.

İftiralara karşı davanın iffetini koruduk.

Oyunları bozduk, oyuncuları bozguna uğrattık.

Bunu hep birlikte yaptık, hep beraber başardık.

Davamız ezelden beri haklıydı.

Ama hep haklı çıkmayı bekledik durduk.

Sabrettik, dayandık ve inandık.

Şimdi hak verenler çoğaldı.

Şimdi hakkımızı teslim edenler arttı.

Fakat yerimizde saymayacağız, haklı çıkmakla avunmayacağız.

Hep bir fazlasını yapacağız, hep bir adım ötesine geçeceğiz.

Milletimizin beklenti ve taleplerini yerine getirmek için çok çalışacağız.

Küçüklük, boyun değil, boyunduruk altına alınmış zihnin tanım ve tasviridir.

Küçük heveslerle büyük hedeflere ulaşmak mümkün değildir.

Hiçbir Türk milliyetçisi, hiçbir dava ve gönül adamı, günübirlik yaşayamaz, savurgan ve sorumsuz davranamaz.

Şeyh Edebali’nin Osman Gazi’ye dediği gibi, gerçek inanç ve dava adamları “sabah doğup akşam ölenlerden olamaz”.

İnançlı ve asaletli dava insanları, yanlışa yanlış diyen; zalime mert ve metin davranan; haine de asla tamah ve tamam demeyen ahlak kahramanlarıdır.

Hamd olsun, bu kahramanlar işte bugün burada, Konya’dadır.

Hepinizle iftihar ediyorum.

Hepinize güveniyorum.

 

Aziz Dava Arkadaşlarım,

Değerli Kardeşlerim,

Milletimiz beraberlik hukukuyla çağların kilidini açtı.

Kardeşlik şuuruyla çileleri aştı.

Yine yapacağız, yine başaracağız.

Birlikte rahmet, ayrılıkta azap olduğunu unutmayacağız.

Hz.Mevlana diyor ki, gönül sevgiyi bulmuşsa kuru dal bile çiçek açar.

Biz sevgiyi, seven yürekleri çoktan bulduk.

Biz muhabbeti, muazzam bir coşkuyu çoktan hak ettik.

Konya’ya bakınca bunu görüyoruz.

Karaman’a, Aksaray’a, Burdur’a, Isparta’ya, Afyonkarahisar’a baktığımızda bu açık ve gurur verici gerçeği okuyoruz.

Beraber yapacağız, 24 Haziran’da zafere ulaşacağız.

Elbette birlik ve beraberliğimizi çekemeyenler var.

Dayanışmamızdan, Cumhur İttifakı’nın duruşundan korkan ve kıskananlar da fazla.

Bozuk olunca maya, ne ar tanır, ne de hayâ.

Bizim hayâsızlarla işimiz yoktur.

Bizim arsızlarla yolumuz kesişmeyecektir.

Türkiye düşmanlarına sonuna kadar direneceğiz.

Türk ve İslam’a şaşı ve soğuk bakan kim varsa karşılarında yer alacağız.

Terörle mücadeleyi, Türkiye düşmanlarına gösterilen yüksek ve şerefli tepkiyi her şart altında destekleyeceğiz.

Bu kapsamda, Konya’dan diyorum ki, Kandil Dağı’na artık Türk bayrağını dikmenin, teröristleri cezalandırmanın zamanı gelmiştir.

Duamız kahramanlarımızladır.

Durmasınlar, yılmasınlar, gecikmesinler hainlerin tepesine ateş olup yağsınlar.

Milliyetçi Hareket Partisi millet ve devletiyle bir ve bütündür.

Biliniz ki hayra, Hakka, halka ve hakikate hizmet eden Milliyetçi Hareket Partisi Türk milletinin henüz yazılmamış destanına destek verecek kalp atışı, gönül ve dava ateşidir.

Şu hususu özellikle belirtmek isterim ki, Milliyetçi Hareket Partisi Türkiye’nin gerçeklerini okumuş, milletimizin arayış ve özlemlerini beka üzerinden tekrardan yorumlamıştır.

Hatırlarsanız, Türk siyasetinin akışını etkileyen, Türkiye’nin dinamiklerini değiştiren çok vahim ve vahşi bir darbe ve işgal teşebbüsü 15 Temmuz’da gerçekleşmişti.

FETÖ, Şark Meselesi’nin bu çağdaki adı, kanlı emperyalizmin 21’nci yüzyıl projesi olarak Türk milletine ihanet etmiş, küresel efendileri namına istilayı denemişti.

Karşımızdaki terörizm dehşeti farklı boyutlarla devam ederken, Türk vatanını bölme ve ele geçirme emeli sönmüş, geçmiş değildir.

 

Nitekim terörizm, şehit kanıyla suladığımız toprakları ve mücavir bölgeleri sömürmenin, parçalamanın, sınırları değiştirmenin bugünkü kanlı ve ölümcül vasıtası olmuştur.

Geçmişte sözde uygarlık götürüp yer altı ve yer üstü kaynaklarını ülkelerine getiren zalimler, şimdi de yenidünya düzeni maskesi altında, ülkeleri hizaya getirme, direnişlerini kırma, köklerinden koparma taktikleriyle aynı oyunu oynamaktadır.

Bugün emperyalizmin gözü, sınırlarımızdan Afrika’nın Okyanus kıyısına, Doğu Türkistan havzasına, buradan Pasifik’e kadar uzanan engin coğrafyalara odaklanmıştır.

Bunun için dünya coğrafyasında, Avrupa-Asya’nın kesiştiği alanda, kilit ve stratejik öneme sahip Türkiye’nin çözülmesi, parçalanması, dağıtılması ve bunlar olmuyorsa denetim ve kontrolü amaçlanmaktadır.

PKK/PYD/YPG projedir.

FETÖ projedir.

IŞİD projedir.

Bunlara destek veren, emellerine hizmet eden, haine hain diyemeyen siyasi uzantılar da proje olup çıkmışlardır.

CHP, HDP, İP böyledir.

Türk milletinin bekası müdafaa edilecekse, ki mecburidir, o halde bunun gerek ve şartları da muhakkak yerine getirilmelidir.

Bu kapsamda, hükümet etme sisteminin revizesi, geniş ve katılımcı bir mutabakata dayanması gerekiyordu.

Edirne düşerken, tartışmalara boğulan Meşrutiyet Meclis’i gibi olamazdık.

“Edirne’yi Enver alacağına Bulgar alsın” diyen soysuz anlayışın bugünkü izdüşümündeki işbirlikçilere itibar edemez, iddialarına inanamazdık.

15 Temmuz FETÖ darbe girişiminden kısa bir süre sonra, 7 Ağustos 2016 günü Yenikapı’da bir ruh doğdu, Türkiye için yeni bir kapı açıldı.

Biz bu ruha ortak olduk, bu kapıdan içeri girdik.

Başka türlüsünü yapmamız da kendimizi, ülkülerimizi, var oluş gayemizi inkar olurdu.

Adalet ve Kalkınma Partisi’yle oturup konuştuk.

Yeni bir hükümet sistemi üstünde uzlaşmaya vardık.

Çünkü bekamız anormal tehditler altındaydı.

Bir olmalıydık, beraber hareket etmeliydik.

Saldırılar artacak, tehlikeler yoğunlaşacaktı.

Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin yeşerip billurlaşması bu kavrayış ve beka endişesi çemberinde gerçekleşmiştir.

Türk milleti 16 Nisan 2017’de Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne evet demiştir.

Konya, Karaman, Aksaray, Burdur, Isparta, Afyonkarahisar evet iradesinde buluşmuştur.

Milliyetçi Hareket Partisi, yeni hükümet etme sisteminin içinde başından sonuna kadar vardır ve paydaşıdır.

Bilinmelidir ki Milliyetçi Hareket Partisi, nereden kaynaklanırsa kaynaklansın küçük siyasi hesapların kendi ayaklarına pranga vurmasına müsaade etmeyecektir.

Hiçbir Türk milliyetçisi, hiçbir Türkiye sevdalısı buna göz yummayacaktır.

Bilakis, her gün biraz daha kenetlenip, büyüyerek lider ülke yolundaki yürüyüşümüz devam edecektir.

Yeri gelmişken, merhum şairimiz Orhan Şaik Gökyay’ın “Bu vatan kimin” şiirinin şu mısralarını vatansızların, milliyetsizlerin yüzüne haykırıyoruz:

“Bu vatan toprağın kara bağrında

Sıradağlar gibi duranlarındır,

Bir tarih boyunca onun uğrunda

Kendini tarihe verenlerindir.

Tarihin dilinden düşmez bu destan,

Nehirler gazidir, dağlar kahraman,

Her taşı yakut olan bu vatan

Can verme sırrına erenlerindir.”

Can verme sırrına ereli hamd olsun uzun yıllar oldu.

Bunun da gereği neyse yaptık, yapmaya da hazır olduğumuzu söyledik.

İşte bu şartlar altında, milli bekamızın olağanüstü risk ve tehdit altında olduğu bir dönemde, Türkiye Cumhuriyeti’nin üçüncü evresine geçmiş bulunuyoruz.

Cumhurbaşkanlığı Sistemi’nin kurum ve kurallarıyla kökleşmesi, yerleşmesi, tam olarak oturması maksadıyla Cumhurbaşkanı Seçimi’nde Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ı destekleyeceğiz.

Biliniz ki, siyasi akıl bunu gerektiriyordu.

Ülkemizin gerçekleri buna işaret ediyordu.

Zira ülkemiz için hep beraber olmalıydık.

Milli bekamızın korunması için böylesi bir uzlaşma vasatında buluşmak mecburiyetti.

Yaptığımız da budur.

Milletvekili Genel Seçimi’nden başarıyla çıkıp çok güçlü bir şekilde TBMM’de yerimizi alacağımızı, geleceğin Türkiye’sinde mutlaka söz sahibi olacağımızı kararlılıkla duyuruyorum.

Milliyetçi Hareket Partisi milletin gönlündedir.

Milliyetçi Hareket Partisi dilde, işte, fikirde, yürekte, sohbette, kahvede, cami avlusunda, mazlum vicdanlarda, bağda, bahçede, bostanda, köy meydanında, şehirlerde, kısaca artık her yerdedir.

Bunu daha da pekiştirecek, daha da ilerletecek, mesajlarımızı ulaştıracak, özlemlerimizi, hedeflerimizi, vatan ve millet için fedakârlıklarımızı anlatacak sizlersiniz.

Bu, sizler için tarihin ve davamızın omuzlarınıza yüklediği büyük bir sorumluluktur.

Sorumluluktan kaçış yoktur.

Zaman bizi haklı çıkarmıştır.

Zemin tüm Türkiye, çıkacağımız zirve ise Türk ve İslam’ın bulunduğu her coğrafyadır.

Milliyetçi Hareket’in baştan beri savunduğu ilkeler, bugün bir çekim merkezi haline gelmiş, son dönemde herkes bunlara onay vermiş, hatta sahiplenmiştir.

Geldiğimiz bu aşamada Türk milletinin ülküsü Kızılelma’dır.

Türkiye tarihin doğru tarafında, MHP’nin durduğu çizgidedir.

Bu durum bizler için sevindirici, ülkemiz ve milletimiz için ümitvar olmamızı sağlayan bir gelişmedir.

Ülkülerimizi açıkça ifade edelim.

Ülkülerimizi imanla duyalım, hiç vazgeçmeden takip edelim.

Muvaffakiyetimiz Türkiye’nin muvaffakiyetidir.

Ülkümüz Türk’lüğün ve İslam’ın diriliş ve devleşmesidir.

Haykırarak diyorum ki, Cumhur İttifakı Millet Aklı, TBMM’de Güçlü Milliyetçi Hareket Partisi.

Soruyorum sizlere;

Buna var mısınız? (Evet)

Buna hazır mısınız? (Evet)

Başaracak mısınız? (Evet)

Bu duruş ve duyuşunuzla zalimleri, hainleri titretiyor, Konya’dan çok kuvvetli bir iradeyi seslendiriyorsunuz. Allah hepinizden razı olsun.

 

Değerli Dava Arkadaşlarım,

Muhterem Vatandaşlarım,

Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi, 24 Haziran’dan sonra tam olarak devreye girecektir.

Yeni hükümet sistemiyle devletteki çatlak sesler kesilecek, istikrar temin edilecektir.

Milletimizin yüzü gülecek, huzur ve refah gelecektir.

Kuvvetler ayrımı kalın çizgilerle güçlenecek, Yasama-Yürütme ve Yargı arasında kör dövüşü, anlaşmazlık, gelgitler bitecektir.

Beklentimiz de budur.

Al Bayrak Sistemi olarak ifade ettiğimiz yeni hükümet yapısında;

TBMM asli fonksiyonu icra edecektir.

Hükümet seri ve etkili kararlar alacak, tıkanma, kriz ve kargaşa en aza çekilecektir.

Yargı ise hem bağımsız hem de tarafsız olacaktır.

24 Haziran’ın en önemli sonucu Türkiye’nin yeni sisteme geçmesidir.

Dip dalgada sörf yapacağını söyleyenler tel tel dağılacaklardır.

İnce İnce yıkım ve yozlaşma siyaseti yapanlar hezimetle tanışacaklardır.

PKK ve FETÖ yerle yeksan edilecektir.

24 Haziran’da Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi kazanacaktır.

24 Haziran’da Cumhur İttifakı kazanacaktır.

24 Haziran’da Milliyetçi Hareket Partisi muhteşem bir neticeyle TBMM’de güçlü bir şekilde temsil edilme hakkına kavuşacaktır.

Yeni hükümet sistemi içinde çok çalışacağız.

Milletimizin talep ve beklentilerini kanuni vasıta ve imkanlarla hayata geçireceğiz.

Özellikle ekonomide acilen gerçekleştirilmesini öngördüğümüz yapısal reformlardan birisi de tarım ve hayvancılık reformudur.

Çiftçilerimizin ucuz girdi temini, gelirlerinin artırılması, borç ve faiz sarmalından kurtarılması konusunda çok yoğun mücadele edeceğiz.

Çiftçilerimizin ve üreticilerimizin refahını yükseltip, onları yüksek bir gelişmişlik seviyesine çıkaracağız.

Konya gelişmiş sanayisi ile önemli bir üretim üssüdür. Bunu biliyor ve takip ediyoruz.

Konya otomotivde kaliteli ürünleriyle artık dünyada önemli bir merkez haline gelmiştir. Bununla övünüyoruz.

Bu itibarla, Türk malı ilk otomobil yatırımı için en uygun yer Konya’dır.

Böylesi bir yatırım seferberliği Konya ve Anadolu’yu ayağa kaldıracaktır.

Konya’nın savunma sanayisi açısından da önemli bir potansiyeli bulunmaktadır.

Dünyanın dört bir yanına af tüfeği ihracatı yapıldığının takdirle farkındayız.

Bölgedeki silah sanayinin savunma sanayine entegre edilmesi yönündeki siyasi amaçlarımızı aynen sürdüreceğiz.

İnanıyorum ki, Konya ve çevresi savunma sanayinde stratejik ve rekabetçi bir güce ulaşacaktır.

Ayrıca Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nde kapsamında, Yasama faaliyetleriyle gerçekleştirmeyi hedeflediğimiz söz ve vaatlerimiz vardır ve özetle şunlardır:

Teröristler, çocuk istismarcıları, tecavüzcüler, kadın katilleri hariç olmak üzere, kader kurbanlarına af çıkarılması,

Vatandaşlarımızın, kredi ve kredi kartı borçları ve yüksek faiz sarmalının neden olduğu yoksulluk tuzağından kurtarılması,

Esnaf ve çiftçilerimizin vergi ve prim yükünün hafifletilmesi,

AVM yasasının yeniden düzenlenmesi, esnafı yok eden AVM ve zincir marketler ile belediye işletmelerine yönelik tedbirler alınması,

Esnaf ve sanatkârlarımızın geçmiş hizmetlerine borçlanma hakkı tanınması,

Staj ve çıraklık sürelerinin emeklilik hizmetine sayılması,

Yük ve yolcu taşımacılığı yapan esnafımıza vergisiz akaryakıt sağlanması,

Şoför esnafımıza yıpranma payı hakkı temin edilmesi,

Çiftçilerimizin kullandığı mazot üzerindeki vergilerin kaldırılması,

Sulamada ve tarım işletmelerinde kullanılan elektrikten KDV alınmaması, tohum, fide ve ilaç gibi girdilerin vergi yükünün düşürülmesi,

İşsiz her aileden bir kişiye asgari ücretin yarısı kadar aile desteği yardımı verilmesi,

Gençlerimizin, iş bulana kadar ailelerinin sağlık sigortasından yararlanması ve öğrenim kredisi borçlarından faiz alınmaması,

Ön lisans mezunlarına lisans tamamlama imkanı sağlanması,

Üniversiteye giriş sınavının kaldırılması,

Askerlik süresinin prim ödemeksizin emeklilik hizmetine sayılması,

Emekli aylıklarındaki eşitsizliklerin giderilmesi, refah payının yükseltilmesi,

Emeklilikte yaşa takılan kardeşlerimizin mağduriyetinin giderilmesi,

Kadınlarımıza sigortalılık öncesi doğumları için borçlanma hakkı tanınması,

Kadına şiddet ve çocuk istismarının önlenmesi, kadına ve çocuğa karşı suçlarda cezaların ağırlaştırılması, adli yardım desteği sağlanması, dava açma zaman aşımının kaldırılması,

Asgari ücretten vergi alınmaması, ücretlilerin asgari ücret kadar gelirinin vergi dışı bırakılması,

Kadro alamayan taşeron işçiler, 4/B’li, vekil, sözleşmeli, fahri ve geçici statüde çalışanların kadroya alınması,

Yardımcı hizmetler sınıfında çalışanların, genel idari hizmetlere geçirilmesi,

Kamu çalışanlarının tüm ek ödemelerinin emekli aylığına yansıtılması,

Sağlık çalışanlarına yıpranma payı hakkı verilmesi,

Yardımcı sağlık personelinin istihdamının yaygınlaştırılması,

Mühendislerin özlük haklarının iyileştirilmesi,

Öğretmenlerimizin ek göstergesinin 3600’e çıkarılması,

Atanamayan öğretmenlerimizin tamamının kademeli olarak atanması için kadro ihdas edilmesi,

Maliye ve gelir idaresi çalışanlarımıza kurum içi uzmanlık sınavı açılması,

Mübaşir, zabıt kâtibi ve diğer adalet çalışanlarımızın özlük haklarının iyileştirilmesi,

Kahraman ve fedakâr Uzman Çavuşlarımızın tümünün kadroya alınması, özlük haklarıyla birlikte mali ve sosyal durumlarının iyileştirilmesi,

Astsubay ve Uzman Jandarmalarımızın özlük haklarının düzeltilmesi,

Emniyet çalışanlarımızın özlük haklarının iyileştirilmesi, polislerimizin ek göstergesinin 3600’e yükseltilmesi, haftada 40 saatin üzerindeki hizmetler için fazla mesai verilmesi,

Engelli ve engelli yakını aylığının yükseltilmesi ve engelli aylığı ödenmesinde, aile geliri yerine kendi gelirlerinin esas alınması,

Doğuştan ya da işe girmeden önce engelli olanların, malul şartlarından yararlandırılması,

Şehit anne ve babalarının aldıkları maaşın artırılması,

Şehit yetimlerinin tamamına iş hakkı verilmesi,

Terörle mücadele gazilerine ikinci istihdam imkânı sağlanması,

Gazilerimize ÖTV’siz araç imkânı getirilmesi,

Malul sayılmayan gazilere “Gazilik” unvanı verilmesi için gerekli yasaların çıkarılması konusunda bütün gayret ve samimiyetimizle mücadele edeceğiz, inşallah da başaracağız.

Bu yasama döneminde ortaya koyacağımız faaliyetleri önemli ölçüde sizlerle paylaştım. Ama bu davaya gönül vermiş arkadaşlarımız olarak, 24'üncü, 25'inci, 26'ncı Dönem Milletvekilliği Genel Seçimlerinde Milliyetçi Hareket Partisi’nin seçim beyannamesini okur ve diğerleriyle özellikle de cumhurbaşkanı adayı diye ortada dolananlarla mukayese ederseniz, göreceksiniz ki Milliyetçi Hareket Partisi fersah fersah ileridedir. İsterseniz bir bakınız, televizyonlarda tartışma programlarında bulunan değerli araştırmacı uzmanlar bunları birde tahtalara ayrı ayrı yazsa da gerçeği milletle paylaşsa.

2023’te, büyükşehirleri kapsayacak şekilde yüz il, bin ilçeden oluşan bir idarî sistemle, ekonomide yerli ve millî diriliş sayesinde, siyasette birlik ve dayanışma ruhunun ayağa kalkışıyla Türkiye bölgesinde süper güç, küresel düzeyde de sözü dinlenen bir ülke seviyesine mutlaka ulaşacaktır.

Milliyetçi Hareket Partisi’nin TBMM’de etkin konumda olması, bir yandan yürütmenin adalet ve hakkaniyet anlayışı içinde denetlenmesini, diğer yandan da ekonomik ve sosyal politikalara yön vermesini sağlayacaktır.

Çağrımız adalete ve hakkaniyetedir.

Çağrımız bekaya ve birliğedir.

Çağrımız cumhurun ittifakına, Cumhuriyet’in iradesinedir.

Çağrımız, huzura ve mutluluğadır.

Çağrımız, refaha ve esenliğedir.

Çağrımız, kardeşliğe ve paylaşmayadır.

Milliyetçi Hareket varsa, çare bitmemiştir.

Milliyetçi Hareket varsa, gelecek aydınlık, Türkiye teminat altındadır.

Diyorum ki, Cumhur İttifakı, Millet Aklı, Geleceğin Teminatı.

Cumhur İttifakı, Millet Aklı, Bin Yıllık Kardeşliğin Teminatı.

Diyor ya Hz.Mevlana; kapı açılır, sen yeter ki vurmayı bil! Ne zaman? Bilemem! Yeter ki o kapıda durmayı bil.

Biz duruyoruz, büyük Türk milletinin Milliyetçi Hareket Partisi’ni destekleyeceğine, mahcup etmeyeceğine gönülden inanıyoruz.

Sözlerime son verirken, her milletvekili adayımıza başarılar diliyor, hepsini Ankara’da görmek istediğimi bildiriyor, sizleri hürmet ve muhabbetle selamlıyorum.

Tüm ülküdaşlarıma, tüm teşkilatlarımıza mücadelelerinde kolaylıklar temenni ediyorum.

Yolunuz, bahtınız, alnınız açık olsun diyorum.

Cumhur İttifakı, Millet Aklı, TBMM’de Güçlü Milliyetçi Hareket Partisi

Sağ olun, var olun

Ne Mutlu Türküm Diyene.