Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkan Yardımcısı – İstanbul Milletvekili Sayın Prof. Dr. E. Semih YALÇIN’ın “Akademisyen İlber Ortaylı’nın MHP’lileri ve Ülkücü Camiayı İnciten Nahoş Sözleri” üzerine yapmış olduğu basın açıklaması. 5 Şubat 2019
Ana SayfaAna Sayfa  

Kadrolar

Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkan Yardımcısı – İstanbul Milletvekili
Sayın Prof. Dr. E. Semih YALÇIN’ın
“Akademisyen İlber Ortaylı’nın MHP’lileri ve Ülkücü Camiayı İnciten
Nahoş Sözleri” üzerine yapmış olduğu basın açıklaması.
5 Şubat 2019

 

İlim ve irfanla iştigal etmesi, genç kuşakları aydınlatarak Türkiye’nin geleceğine hizmet etmesi beklenen kimi akademisyenlerin, şu sıralarda bulundukları mevkiin egoları okşayan dayanılmaz cazibesine ve medyatik şöhretin büyüsüne kapılarak şovmenliğe soyunduğu ibretle görülmektedir.

Söz konusu akademisyenlerin; tevazu ve mahviyetin süslediği “âlim” sıfatının ötesine geçerek halk yığınlarını cahiller ordusu yerine koyduğuna, halkın ihtiyaçlarıyla ilahî takdire bağlı hastalıklarını küçümseyerek onları aşağıladığına şahit olunmaktadır.

Bazılarının da zaman zaman kendi uzmanlık alanlarının dışına çıkarak; bilmedikleri, anlamadıkları konularda ahkâm kestiği, “dayanak, bibliyografya ve kaynakları kendilerinde saklı tefsirişerifler”de bulunduğu görülmektedir.

Egosu şişkin bu “hoca takımı”; her şeyi bilen, her hususta fikir ve vukuf sahibi bilim adamı edasıyla çıktıkları fildişi kulede, her konuda kelam ederek “allame-i cihan” gibi davranırken de bol bol çam devirmektedir.

Bunlardan biri, son günlerde televizyon ekranlarında sıkça boy gösteren Sayın İlber Ortaylı’dır.

Sayın Ortaylı’nın ilmine, birikimine saygımız vardır. Ancak kendisinin, mütehassısı olmadığı Cumhuriyet tarihi hususunda fikir serdetmeye kalkışması, kendisini gülünç duruma düşürmektedir.

İlber Hoca; tarih ilmini meddahlık sanatının inceliklerine kurban vermekle kalmamış, siyasete de el atmaya yeltenip kendince MHP’ye ayar vermeye kalkışmıştır. Bundan da kötüsü, MHP camiasının ve Ülkücü Hareketin acılarını küçümseyerek kutsallarıyla istihza ederek fevkalade büyük bir yanlış yapmış, çok ayıp etmiştir.

Başkalarının acılarına saygılı olmak erdemdir, meziyettir. 

Bu konuda empati yapmak için akademisyen olmak, unvan veya yüksek mevki sahibi olmak gerekmez. Sadece insan olmak kâfidir.

Lakin Sayın Ortaylı yaralarımızı kanatmış, kederlerini yüreklerine gömmüş milyonlarca Ülkücüyü incitmiştir.

Sayın Ortaylı unuttuysa hatırlatalım. Biz asla unutmadık. Ülkücü Hareket; 12 Eylül 1980 Askerî Darbesi sonrasında çok büyük acılar çekmiş, arkadaşlarımız Mamak zindanlarında çok şiddetli işkencelere maruz kalmıştır.

Kederlerimiz hâlâ tazedir.

Hâlâ içimiz kan ağlamaktadır.

Sorumlu ve müsebbiplerse hâlâ hafızamızdadır.

Masumken darağacına gönderilen gencecik fidanların ailelerine Sayın Ortaylı’nın hiç mi saygısı yoktur? 

İşkenceler yüzünden sakat kalan, hapis hayatı dolayısıyla istikbalinden olan arkadaşlarımızın tattığı kabul edilemez mahrumiyetler hocamızın hiç mi içini acıtmamaktadır?

Demek ki İlber Hoca gibi ilminin sırça köşkünde mahpus olup enaniyetin prangasında ömür tüketenler için eldeki yara, taştaki kovuktan ibarettir.

İlber Ortaylı; bizim acılarımızı küçümseyerek, bizim tepkilerimize gülerek bizi değil, kendini küçültmüş; bizimkini değil kendi seviyesini ele vermiştir.

“MHP’ye gülüyorum” ve “MHP takımı” gibi yakıştırmalarınızı asla unutmayacağız. Ülkücü hareketin artık size saygısı kalmamıştır.

Siyaset, kendini kibrin yırtıcı pençesine kaptırmış egoların işi değildir Sayın Ortaylı.

Bırakın da siyaseti onu bilenler yapsın.

Kendi alanınızın dışına çıkmayın ki rezil olmayasınız.