Milliyetçi Hareket Partisi Genel Sekreteri – Bursa Milletvekili Sayın İsmet Büyükataman’ın “CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun Genel Başkanımıza yönelik sataşmalarına cevaben” yaptığı yazılı basın açıklaması. 18 Mayıs 2022
Ana SayfaAna Sayfa  

Kadrolar

Milliyetçi Hareket Partisi Genel Sekreteri – Bursa Milletvekili
Sayın İsmet Büyükataman’ın
“CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun Genel Başkanımıza yönelik sataşmalarına cevaben” yaptığı yazılı basın açıklaması.
18 Mayıs 2022

 

 

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu son grup toplantısında yaptığı konuşmada, paramparça olan altılı masasının hırsıyla haddini ve hududunu aşmış, ipe sapa gelmez iddialarla Milliyetçi Hareket Partisi’ne istikamet çizme cüretinde bulunmuştur.

Kılıçdaroğlu yönetiminde yoldan çıkan CHP’nin geldiği nokta kendi tarihi açısından utanç vericidir.

Kılıçdaroğlu, İzmir’in dağlarında Kuvayı Milliye ile başlayan Atatürk CHP’sinin yolunu türlü ayak oyunlarıyla Kandil’e bağlamıştır.

Bugünün CHP’si, Gazi Mustafa Kemal’in bağımsızlık ideallerinden kopmuş, mandacı zihniyetin tahakkümü altına girmiştir.

Cumhuriyet değerlerine ve Atatürk fikirlerine bağlılığı bir istismar söyleminden öteye geçemeyen, ağzını her açtığında teröristlere savunuculuk yapmaktan utanmayan Kemal Kılıçdaroğlu’nun kimseye yol çizmeye, yol göstermeye hakkı yoktur.

Nitekim kendisinin gittiği yol da, durduğu yer de Türk Milleti’nin tarihsel istikameti ile örtüşmemektedir.

Nerede Türkiye Cumhuriyeti’ne başkaldıran, nerede Türk Milletine saldıran biri varsa Kılıçdaroğlu vakit kaybetmeden yanında yer almaktadır.

Kılıçdaroğlu; Gezi Parkı olaylarını organize ederek milli iradeye darbe vurmaya çalışanların, FETÖ darbe girişiminde millete kurşun sıkanların, ekonomik operasyonlarla Türkiye’yi dize getirmeye çalışan sinsi odakların tam yanında, Türk milletinin ise tam karşısında durmaktadır.

Kılıçdaroğlu; Türkiye Cumhuriyeti mahkemelerinin verdiği kararı ve bağımsız Türk mahkemelerini tanımadığını dile getirerek; Türk Devletine “seri katil” diyen bir suçluya sahip çıkmış, Türkiye Cumhuriyeti devletini alenen aşağılayanlara destek olduğunu ilan etmiştir.

Genel Başkanımız Sayın Devlet Bahçeli, Kılıçdaroğlu’na “CHP Genel Başkanı bize açık açık söylemelidir; Türk devletine seri katil iftirasının yanında mıdır, karşısında mıdır? sorusunu sormuş ancak her zamanki gibi pişkin yüzlerle, umarsız sözlerle ve kuklacıların elinde pespaye olmuş bir CHP ile karşılaşmıştır.

Eli kanlı terör örgütünün konserlerinde sahne alıp, bebek katili teröristlere şarkılar söyleyen sözde sanatçıya “Kürtçe müzik yasağı” yalanının arkasına saklanarak sahip çıkan Kılıçdaroğlu’nun rotası şaşmıştır.

Türkiye Cumhuriyeti’nin her vatandaşı eşit haklara sahiptir, eşit derecede değerli ve eşit ölçüde kıymetlidir.

“Kürt düşmanlığı, Kürtçe yasağı” gibi asılsız sözler ile kirli bir propaganda yaparak terör örgütünün dilini konuşan Kılıçdaroğlu’nun bölücü örgütlerin sözcülüğünü üstlenme görevini kimlerden aldığı milletimizce merak konusudur.

Kılıçdaroğlu’nun yolu; Türk Devletine “katil devlet” diyerek iftira atanların, eli kanlı terör örgütünün programlarında sahne alanların yoludur.

Türkiye Cumhuriyeti; milleti, tarihi, kültürü ve siyasi birikimi ile büyük bir ülkedir.

Değişen dünya düzeninin yarattığı krizlerden, bölgesel çatışmalardan, terör örgütlerinden ülkemizi korumak ve hak ettiği mertebeye ulaştırmak işi elbette ki Kılıçdaroğlu ve avanesine bırakılamayacak kadar hayati önemdedir.

Mandacı zihniyetin himayesi altında siyasi hayatının son günlerini geçiren Kılıçdaroğlu bilmelidir ki; Türk Milleti’ne devlet kurduran ve onu dirilten şuur bugün Milliyetçi Hareket Partisi’ndedir.

Milliyetçi Hareket Partisi; kurulduğu günden itibaren varlığını Türk milletinin varlığına adamış, bu yolda türlü cefalara katlanmış, sayılamayacak kadar çok fedakârlıklar yaparak bu günlere gelmiştir.

Genel Başkanımız Sayın Devlet Bahçeli’nin de belirttiği gibi “Milliyetçi Hareket Partisi Samsun’a çıkan fikirdir, Sakarya’da, Dumlupınar’da, Büyük Taarruz’da düşmanı mahv-ı perişan eden, önüne kattığı gibi kaçtıkları yere kadar kovalayan kahramanlığın varisidir.”

İradesini yabancı başkentlere, umudunu Kandil’e ve siyasi ikbalini ne idüğü belirsiz çürük masalara bağlayan Kılıçdaroğlu’nun Milliyetçi Hareket’e istikamet çizmeye çalışması en hafif ifadeyle aymazlık, kendini bilmezliktir.