Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkan Yardımcısı Prof.Dr. Filiz KILIÇ’ın “Adım Adım 2023 – İlçe İlçe Anlatma ve Aydınlatma Toplantıları” kapsamında Çanakkale Ezine’de yapmış olduğu konuşma. 22 Mayıs 2022
Ana SayfaAna Sayfa  

Kadrolar

Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkan Yardımcısı Prof.Dr. Filiz KILIÇ’ın
“Adım Adım 2023 – İlçe İlçe Anlatma ve Aydınlatma Toplantıları” kapsamında Çanakkale Ezine’de yapmış olduğu konuşma.
22 Mayıs 2022

 

 

Değerli milletvekilimiz, MYK Üyelerimiz, Çanakkale İl ve İlçe Başkanlarımız, Çanakkale Ülkü Ocakları başkanı, kıymetli Çanakkaleliler, değerli hazirun, muhterem hanımefendiler, beyefendiler, ilimizin değerli yöneticileri, Çanakkale’mizin güzide basın mensupları, kadirşinas misafirler, Milliyetçi-Ülkücü hareketin dava erleri, yiğit bozkurtlar, edep timsali muazzez Asenalarımız…Sizleri en kalbi muhabbetlerimle selamlıyorum.

Liderimiz Sayın Devlet Bahçeli’nin talimatlarıyla gerçekleştirilen “Adım Adım 2023; İlçe İlçe Anlatma ve Aydınlatma Programları” mübarek Ramazan Ayının ardından yeniden ilk günkü heyecanla devam etmektedir.

Saygıdeğer Genel Başkanımız Devlet BAHÇELİ Beyefendi’nin hassaten ayrı ayrı selamlarını gönlümüzde değerini en derin duygularımızda muhafaza ettiğimiz siz değerli Çanakkaleli vatandaşlarımıza getirdiğimi söyleyerek sözlerime başlıyorum. Her bir milimetresini şehit kanlarının suladığı, Türk milletinin Anka kuşu misali küllerinden doğduğu, imkânsızın başarıldığı, kısacası Türk’ün gücünün Dünyaya gösterildiği bu aziz, kutsal vatan toprağında bulunmaktan, siz dava arkadaşlarıma hitap etmekten büyük bir mutluluk ve gurur duymaktayım.

 

“…Dur yolcu! Bilmeden gelip bastığın

Bu toprak, bir devrin battığı yerdir.

Eğil de kulak ver, bu sessiz yığın

Bir vatan kalbinin attığı yerdir.

Bu ıssız, gölgesiz yolun sonunda

Gördüğün bu tümsek Anadolu'nda,

İstiklal uğrunda, namus yolunda

Can veren Mehmed’in yattığı yerdir…”

Evet, merhum şair ve istiklal harbinin isimsiz kahramanlarından Necmettin Halil ONAN’ı ve şehitlerimizi rahmetle minnetle anmayı bir görev addediyorum. Mekanları cennet, ruhları şad olsun..

Değerli Dava Arkadaşlarım,

Kimin kiminle yol yürüdüğünü, nasıl bir gizli planın içinde buluştuğunu, birbiriyle benzemez yedi partiyi bir araya getiren ve ortak bir paydada buluşmalarını sağlayan asıl faktörlerin neler olduğunu her insanımız, milli ve manevi hasletlerle bezenmiş her vatandaşımız merak etmektedir. Kendi içlerinde cumhurbaşkanı adaylarını belirleyememelerinin faturasını ve öfkesini belli etmediklerini düşündükleri ama milletimizin farkında olduğu yaklaşımlarının her akşam kendilerine yakın bazı destekçileri tarafından kamuoyu önünde tartışılmaya çalışıldığı görülmektedir.

Kılıçdaroğlu; Türkiye Cumhuriyeti mahkemelerinin verdiği kararı ve bağımsız Türk mahkemelerini tanımadığını dile getirerek; Türk Devletine “seri katil” diyen bir suçluya sahip çıkmış, Türkiye Cumhuriyeti devletini alenen aşağılayanlara destek olduğunu ilan etmiştir. Türkiye Cumhuriyeti devletinin Türk Milleti adına karar veren bağımsız mahkemelerinin kararlarına ancak Türk milletine ve Türk devletine düşmanca tavır takınan devletler ya da kliklerin aynı tavır ve konuşmasıyla aynı dile sahip cevapları maalesef zilletin zihniyetini apaçık ortaya koymaktadır.

CHP İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu’nun Türk Devletini soy kırımla suçlaması, ATATÜRK’ün partisinde bulunmasına rağmen şiddetli ATATÜRK rahatsızlığı, terörist sevici sözleri ve sosyal medyada yaptığı paylaşımları merak etmesinler unutmayacağımız şekilde aklımızdadır.

HDP Tunceli Milletvekili Alican Önlü’nün polise taş atması, bitmek bilmeyen devlet ve millet düşmanlığını tekrar gün yüzüne çıkartmıştır. Sözüm ona siyasi parti kimliği içerisinde olan terör destekçisi partinin militanlığını aleni olarak yapmaya devam edeceklerini ortaya koymuştur.

Milliyetçi Hareket Partisi bağrından çıktığı aziz Türk Milleti’nin bizatihi kendisidir. Devletine, askerine, polisine ve milletine en ağır hakaretlerde bulunan, esasen cemaziyelevvelleri ve kimlerin destekçisi oldukları çok iyi bilinen bu ve bunun türevlerinin suçları gözler önüne serilmiş olup hukuk önünde hesap vereceklerdir.

Değerli Çanakkaleliler,

Zillet İttifakının Atatürk Havaalanı’nın Millet Bahçesi yapılmasına karşı çıkmalarının mantığını anlamak mümkün değildir, desek de aslında şaşırmamak gerekir. Bu CHP’nin geçmişten bugüne yaptığı şeydir aslında. CHP muhalefette kaldığı sürece Türkiye’yi muasır milletler seviyesine ulaştıracak, Türk milletinin menfaatine olan dev projelere hep bir kulp takmışlardır. Şöyle bir hafızalarımızı yoklayacak olursak:

Çok partili siyaset hayatının başlamasından sonra bölük pörçük hükümet sorumluluğu üstlenen CHP’nin 1946-1996 yılları arasında toplam 4533 günlük iktidarında Türkiye için ne yaptığı, hangi projeleri kazandırdığı, bir tek dikili ağacının bulunup bulunmadığı açıklığa kavuşturulması aciliyet kesbeden bir beklentidir.

Boğaz Köprüsü’ne  “yıkılır diye”,  Sabiha Gökçen Havalimanına “gerek yok, boşa masraf, uçak inmez diye”, Keban Barajı için “kurbağalara göl yapıyorlar”, bu kadar enerji toprağa mı verilecek diye, Marmaray’a “Tünellere su sızar, deprem riski oluşturur diye”, Avrasya Tüp geçidine “araç geçemez diye”, Osmangazi, Yavuz Sultan Selim ve sizlerin yapılışına ve açılışına tanıklık edip bugün kullandığınız Çanakkale Köprüsü’ne “çok masraflı ne gerek var diye”, İHA-SİHA projelerine “Türkiye’nin bu savunma sistemlerine ihtiyacı yok diye” CHP’nin karşı çıktığı hemen sayılabilecek dev projelerdir. Kılıçdaroğlu’nun “Suriye’de, Libya’da, Afganistan’da ne işimiz var” diye günlerce ekranlarda aziz milletimize canhıraş bir şekilde galeyana getirmeye çalıştığını, “tezkereye hayır” derken ertesi gün “iktidara geldiklerinde Kandili başlarına yıkacağım diye akıl tutulması sözlerini unuttuk mu? Sağduyulu milletimiz unuttu mu? HAYIR!

Özellikle “terör, güvenlik ve dış politika” eksenli başarılar hepimizin malumudur. Mavi Vatan, Libya, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, Suriye’deki başarılar. Ülkemiz sınırları içinde terörle yapılan etkin mücadele.. Savunma Sanayii ve enerji alanındaki atılımlar ile birlikte “yerlilik ve millîlik” oranı hızlı bir şekilde artmıştır. Millet ittifakı bunlara da karşı çıkmıştır.

CHP ekonomik ve sosyal gelişmeleri bahane ederek toplumu kışkırtmakta, ülkede kaos ve kargaşa çıkarma, bu yolla hükümeti yıpratma ve siyasi rant devşirme peşindedir. Yalanlarıyla dini ve milli değerlerimize saldırılarıyla toplumda infial yaratma peşindedir. Çeşitli kargaşa ve kaos olaylarının yaşandığı ülkelerdekine benzer eylemleriyle devlet kurumlarına güvensizlik yaratma ve çeşitli sosyal grupları karşı karşıya getirme, bu yolla yönetilemeyen bir Türkiye algısı ve söylemiyle kaos planlarını gerçekleştirmek hedeflenmektedir.

6’lı masa müdavimi zillet ittifakı, muhalefet olmak demenin her durumuma karşı olmak demek düşüncesinden bir türlü vazgeçmemiştir. Yaşanan durumları ve alınan kararları yanlış yorumlamakta ısrar istekleri devam etmekle birlikte, bilerek ya da bir ihtimal bilmeyerek ülkemizin kalkınması yönündeki olumlu gelişmelere olumsuz yaklaşımları devam etmektedir. Bir kez daha söylüyorum: Şaşırmamak gerekir. CHP sözcüleri “hükümet dünyanın en doğru işini yapsa da yanında olmayacaklarını” açıkça söylemişlerdir.

Saygıdeğer Genel Başkanımız Devlet BAHÇELİ Beyefendinin 10 Mayıs 2022 tarihli TBMM Grup toplantısında ifade buyurdukları “Tanzimat devrinde Batı’yı taklit etmek suretiyle gerilemenin ortadan kalkacağını iddia eden bir avuç kaygısız zümre ve kaymak tabaka, bu yolla İmparatorluğumuzu ayakta tutan iç dinamiklerin yıkılışına bilerek ya da bilmeden hizmet etmişlerdi.” sözü geniş bağlamda muhalefetin düşünce tarzını net bir biçimde ortaya koymaktadır.

Suni gündemlerle birbirlerinden de rol çalma gayreti içerisinde her gün bir önceki günden daha kaos yüklü açıklama nasıl yapabiliriz düşüncesinde olan CHP bir yandan terör destekçisi HDP ile irtibatına devam etmekte olup bu durumunu yerel yönetimlerinde bulunan ilgili yöneticileri vasıtasıyla gündeme getirmekten geri durmamaktadır. Esas işleri seçildikleri şehirlerin şehremini olan, vatandaşlarımıza hizmetle görevli kimseler bariz şeklide gündemde yer tutmak için siyaset yapma niyetlerini sanattan spora birçok alandaki söylemleri ve polemikleri ile gözler önüne sermektedirler. Bu zihniyetleri milletimizin dikkatinden kaçmamaktadır. Bütün nefret dolu yaklaşımlarına ve proje oluşumlarına rağmen feraset sahibi milletimizce sandıkta hesabı sorulacaktır.

Değerli hazirun,

Cumhur İttifakı al-ver ortaklığı, menfaat birlikteliği, makam ve mevki üzerine bina edilmiş gevşek, pazarlıkçı ve iş bitiminde dağılacak ucuz bir yapı değildir. Türkiye’nin istikbali Cumhur İttifakı’yla taçlanacaktır. Bu kutlu ittifak anlayışının temeli vatanseverlikle atılmış, harcı fedakârlık kültürüyle karılmış, ilkeleri şehitlerimizin anılarıyla yoğrulmuştur.

Şayet istiklal için birlik, istikbal için dirlik, kazananın da Türkiye olması isteniyorsa köhne ve kirli siyasetçilerin FETÖ ve PKK’yla aralarına aşılması imkânsız mesafeler koyması mecburiyettir. Bu olmadığı takdirde Türkiye ve Türk vatanı siyasi ihtiras ve ayak oyunlarıyla tahrip edilecek, gelecek hedeflerimiz riske girecektir.

Bugünkü CHP’nin Gazi Mustafa Kemal Atatürk’le hiçbir bağ ve bağlantısı kalmamıştır. Artık teröristler yoldaş, bölücüler candaş, Türkiye düşmanları kandaş mertebesine gelmiştir.

Bizim Atatürk ilke ve inkılaplarının koruyucusu ve takipçisi, vatanperver CHP seçmeniyle hiçbir sorunumuz yoktur. Sağduyu sahibi, gerçekleri gören ve gelişmeleri yakinen takip eden aziz milletimizin Haziran 2023 seçimlerinde altı 6+1 yapılanmasına gereken cevabı vereceğinden eminiz.

Değişen dünya düzeninin yarattığı krizlerden, bölgesel çatışmalardan, terör örgütlerinden ülkemizi korumak ve hak ettiği mertebeye ulaştırmak işi elbette ki Kılıçdaroğlu ve avanesine bırakılamayacak kadar hayati önemdedir. Mandacı zihniyetin himayesi altında siyasi hayatının son günlerini geçiren Kılıçdaroğlu bilmelidir ki; Türk Milleti’ne devlet kurduran ve onu dirilten şuur bugün Milliyetçi Hareket Partisi’ndedir.

Değerli Dava Arkadaşlarım,

Milliyetçi Hareket Partisi’nin dinamik siyasi faaliyetlerinin 2023 hedefleri bağlamında hız kesmeden sürdürülebilmesi için, teşkilatlarımızın gereken çalışkanlık ve azmi göstereceğine olan inancımız tamdır. Çalışmalarımızın ülkemiz ve umudunu Türk milletine bağlayan mazlum coğrafyalar için hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum.

Sağ olun, var olun, Allah’a emanet olun!

Ne mutlu Türküm diyene!