Milliyetçi Hareket Partisi Genel Sekreteri – Bursa Milletvekili Sayın İsmet Büyükataman’ın “CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun Genel Başkanımıza yönelik sataşmalarına cevaben” yaptığı yazılı basın açıklaması. 1 Haziran 2022
Ana SayfaAna Sayfa  

Kadrolar

Milliyetçi Hareket Partisi Genel Sekreteri – Bursa Milletvekili
Sayın İsmet Büyükataman’ın
“CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun Genel Başkanımıza yönelik sataşmalarına cevaben” yaptığı yazılı basın açıklaması.
1 Haziran 2022

 

 

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu son grup toplantısında ilkesiz ve mesnetsiz açıklamalarına bir yenisini daha eklemiş; Türkiye Cumhuriyeti’nin sınır ötesi operasyon sinyali verdiği bu günlerde terör örgütlerinin söylemlerine sarılmıştır.

Ülkemizin bekasını, milletimizin çıkarlarını savunmak amacıyla “evet” oyu verdiğimiz Cumhurbaşkanlığı tezkeresi üzerinden Milliyetçi Hareket Partisi’ne ve Liderimiz Devlet Bahçeli’ye haddini aşan ithamlarda bulunmuştur.

Milliyetçi Hareket Partisi, ülkemizin milli güvenliğini ilgilendiren konularda her zaman, tartışmasız bir şekilde Türkiye’nin tarafında olmuştur.

CHP ise; iktidar hırsıyla kontrolden çıkmış, çizgisinden kopmuş, gayr-ı milli söylemlerin esiri olmuştur.

2021 yılında, Türk askerinin Irak ve Suriye'deki görev süresini uzatan Cumhurbaşkanlığı tezkeresine HDP ile el ele vererek ‘hayır’ diyen Kemal Kılıçdaroğlu’nun asıl niyeti; Türkiye’nin terörle mücadelesini sekteye uğratmak, terör örgütlerine can suyu vermektir.

Türkiye Cumhuriyeti’nin masadaki ve sahadaki kararlı duruşu; hem ülkemizin güvenliğini sağlamakta hem de bölgedeki mazlumların umudu olmaktadır.

Ne hikmetse terör hedefleri vuruldukça feryat sesi her seferinde Kılıçdaroğlu ve avenesinden gelmektedir.

CHP’yi terör destekçisi ülkelerin borazanı haline getiren Kılıçdaroğlu’nun her sıkıştığında “Bende Ülkücüyüm” çıkışıyla düştüğü komik durum içler acısıdır.

Bugünkü CHP; siyaset üretemeyen, dedikodu siyasetiyle Türkiye Cumhuriyeti’ne saldıran ve emperyalist efendilerine yaranmak için hazır ol da bekleyen bir haldedir

Kemal Kılıçdaroğlu, kayyumlara karşı çıkarak; milletin belediyelerini terör örgütüne peşkeş çeken sözde belediye başkanlarına sahip çıkmaktadır.

Kemal Kılıçdaroğlu, terörist Selahattin Demirtaş’a, Sorosçu Kavala’ya sahip çıkmakta ve Türk yargısına meydan okumaktadır.

Hukuk ve adalet kavramlarını dilinden düşürmeyen Kılıçdaroğlu’nun “teröristlere özgürlük” vaadini hangi yöntemle gerçekleştireceği merak konusudur.

Ayrıca biz “Kuvayı Milliyeciyiz” söylemiyle gerçek yüzünü saklamaya çalışan Kılıçdaroğlu belli ki tarihten de habersizdir.

Kuvayı Milliye; Türk milletinin bağrından doğmuş, emperyalist işgalcilere ve onların yerli işbirlikçisi çetelere karşı kahramanca vatan toprağını savunmuştur.

Kemal Kılıçdaroğlu CHP’si ise; emperyalist işgalcilere payanda olmuş, terör çetelerinin sığınağı haline gelmiştir.

Bu CHP ile Atatürk CHP’si arasında bir benzerlik olmadığı gibi, Kılıçdaroğlu ve Kuvayı Milliyeciler arasında da hiçbir benzerlik yoktur.

Kemal Kılıçdaroğlu; Türkiye düşmanlarının kuklası, emperyalizmin aparatı, bölücülüğün bir numaralı holiganıdır.

Darbecilerin umudu, teröristlerin yandaşı Kemal Kılıçdaroğlu’nun “Ülkücülük, milliyetçilik, vatanseverlik” kavramlarının arkasına saklanması ikiyüzlülüğünün göstergesidir.

Milliyetçi olduğunu söyleyen ancak hangi milletin milliyetçisi olduğunu bir türlü ifade edemeyen Kılıçdaroğlu şunları aklına iyice sokmalıdır;

Vatan millet düşmanı teröristlere özgürlük isteyenden milliyetçi olmaz.

Emperyalizmin aparatlarından vatansever olmaz.

Türk devletinin düşmanlarıyla yol yürüyenden ülkücü olmaz.

Ülkücülük; ömrünü Türk milletinin varlığına adayan yiğitlerin davasıdır.

İstikbalini; yabancı başkentlere bağlayan, varlığını; teröristlere, darbecilere adayan Kılıçdaroğlu’ndan her şey olabilir ancak asla “ülkücü, milliyetçi ve vatansever” olmaz.