Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Selim YURDAKUL’un, “14 Mart Tıp Bayramı” münasebetiyle yapmış olduğu yazılı basın açıklaması. 14 Mart 2025
Ana SayfaAna Sayfa  

Kadrolar

Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkan Yardımcısı
Prof. Dr. Ahmet Selim YURDAKUL’un,
“14 Mart Tıp Bayramı” münasebetiyle yapmış olduğu yazılı basın açıklaması.
14 Mart 2025

 

SAĞLIK ÇALIŞANLARI, BAŞARILI BİR SAĞLIK SİSTEMİ İÇİN VAZGEÇİLMEZ BİR ÖNEME SAHİPTİR.

Tıp, yalnızca tıp değildir. Tıp ve sağlık ifadeleri göründüğünden çok daha hassas ve büyük etkileri olan ve çoğu zaman ülkelerin kaderini ve tarihini dahi tayin eden en önemli bilim dallarından biridir. İnsanı odak alan bu bilim dalının en önemli unsuru sağlık çalışanlarıdır. Tüm vatandaşlarımızın sağlıklı bir yaşam sürdürebilmesi, her türlü hastalıklardan korunabilmesi ve hastalığa yakalanmaları halinde tanı ve tedavilerinin başarılı bir şekilde gerçekleştirilebilmesinin yegâne yolu sağlık çalışanlarımızdan geçmektedir. Sağlık Çalışanları, başarılı bir sağlık sistemi için vazgeçilmez bir öneme sahiptir.

14 MART’IN TARİHİ ÖNEMİ VE SAĞLIK ÇALIŞANLARIMIZIN FEDAKARLIKLARI

"Hipokrat Yemini" ederek, tüm zorluklara rağmen milletimizi sağlığına kavuşturmak üzere büyük bir özveriyle mücadele eden ve kutsal bir mesleğin mensubu olan hekimlerimizin yetiştirildiği Tıp Okulları, ülkemizde ilk defa, 14 Mart 1827 tarihinde İstanbul'da kurulmuştur. "Tıp hane-i Amire ve Cerrah hane-i Amire" adı verilen bu ilim ve irfan merkezleri, günümüzdeki "Tıp Fakültelerinin" temelini oluşturmuştur. Hekimlerimizin ve sağlık çalışanlarının bu kutlu günü ilk olarak 14 Mart 1919'da, işgal altındaki İstanbul'da, vatansever tıbbiyeliler tarafından kutlanmaya başlanmıştır. Aynı zamanda o gün, Mekteb-i Tıbbiye-i Şahane'nin fedakâr öğrencileri, işgal kuvvetlerine karşı bir direniş hareketi başlatmış ve "Bağımsızlık olmadan sağlık olmaz" diyerek, millî mücadele ateşini yakarak tarihe geçmişlerdir. İşte bu ruh, Türk milletinin damarlarında dolaşan bağımsızlık aşkının ve vatanperverliğin en güçlü göstergelerinden biridir. Türk hekimleri, tarih boyunca yalnızca hastalara şifa dağıtan değil, gerektiğinde cephede, savaş meydanlarında, salgın hastalıklarla mücadelede en ön safta yer alan kahramanlardır. Onlar, Çanakkale'de, Kurtuluş Savaşı'nda, Kıbrıs Barış Harekâtında ve terörle mücadelede vatan uğruna canlarını feda etmekten de hiçbir zaman çekinmemişlerdir. Nitekim Türk milletinin önderi Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün "Beni Türk hekimlerine emanet edin" sözü de Türk hekimlerinin fazlasıyla hak etmiş olduğu değerinin anlaşılması açısından oldukça anlamlıdır.

TARİHİN TÜRK MİLLETİNE YÜKLEDİĞİ SORUMLULUK

Sağlık çalışanlarının salgında canlarını siper ederek şifa dağıtmaları, deprem bölgesinde arama kurtarma faaliyetlerinin yanı sıra gönüllü olarak bölgeye giderek verdikleri sağlık hizmetleri, sağlık çalışanlarımızın son dönemdeki fedakarlıkları olarak zihinlere kazınmıştır. Milletin derdi ile dertlenen, memleket için hiçbir görevden asla çekinmeyen ve üzerine düşeni fazlasıyla yapan tüm sağlık camiası her türlü övgünün üstündedir. Bu çerçevede sağlık hizmeti sunan sağlık çalışanlarımızın ve sağlık hizmeti alan vatandaşlarımızın sorunlarının bir an önce çözülmesi, tarihin Türk milletine yüklediği bir sorumluluktur. Tıp eğitiminde ve uzmanlık eğitiminde yaşanan sorunlar, sağlık çalışanlarının özlük hakları, aile hekimlerimizin karşılaştığı belirsizlikler, literatürde ikinci basamak olarak tarif ettiğimiz kamu ve özel hastanelerde yaşanan sorunlar, İşyeri hekimlerimizin ve emekli hekimlerimizin yüz yüze olduğu problemler, üniversitelerimizdeki tükenmişlik ve kaygı belirtileri göz ardı edemeyeceğimiz düzeydedir. Tarihin bize yüklediği bu sorumluluk ve görev bilinci ile büyük Türk Milletine hizmet etmek amacıyla tüm paydaşlar olarak elimize taşın altına koymakla yükümlü olduğumuzu biliyor, bu çerçevede Milliyetçi Hareket Partisi olarak her türlü çözümün bir parçası olma arzumuzu kamuoyuyla paylaşıyoruz.

ÜNİVERSİTE DEMEK GELECEK DEMEKTİR

Üniversite bilimin, gelişmenin ve ilerlemenin anahtarıdır. Tıp söz konusu olduğunda üniversiteler daha büyük bir resimde sağlığın, huzurun ve esenliğin de anahtarıdır. Bugün üniversite hastanelerinin en önemli sorunu; kaynaklarının eğitim ve araştırmadan çok hizmet odaklı çalışmalara ayrılmış olmasıdır. Bilim ve ilerlemeyle anılabilecek potansiyele sahip olan yüzlerce yıllık tıp eğitimi geleneğimizin, dünyayı şekillendirme ve araştırma ve geliştirme projeleriyle tarihe geçme potansiyelinin önü açılmalı ve desteklenmelidir.

Sağlık çalışanlarımızın sorunları arasında sağlıkta şiddet, ne yazık ki hala en önemli sorun olarak yer almaktadır. Pandemi sürecinde en üst düzey gayretle çalışan sağlık çalışanları her gün sağlıkta şiddet haberi almaktan dolayı güvensizlik sarmalında birçok kaygıyla baş etmek zorunda kalmaktadır. Şiddetten uzak, can güvenliğinden endişe edilmeyen bir şekilde çalışmak ve hizmet sunmak istemektedirler. Bunun yanı sıra özlük haklarının iyileştirilmesi ve sadeleştirilmesi de sağlık çalışanlarının beklentisi durumundadır. Tüm sağlık camiası, günümüz şartlarında bir anlam ifade edecek seviyede ve tek kalemde belirlenecek bir maaş istemektedir. Planlı bir istihdam politikası ile hem iş yükünün azaltılması, hem de atama bekleyen sağlık profesyonellerimizin sağlık camiasına katılması mümkün olacaktır.

MİLLİYETÇİ HAREKET PARTİSİNİN SAĞLIK POLİTİKASI

Milliyetçi Hareket Partisi olarak, sağlıkta ilk basamakta Aile Hekiminin, ikinci basamakta Devlet Hastanesinin ve üçüncü basamakta Üniversite Hastanesinin yer aldığı "Entegre Basamak Sisteminin" ülkemiz için en etkin ve en makul yaklaşım olduğunu biliyoruz. Koruyucu ve önleyici tıp yaklaşımını odak alan "Entegre Basamak Sisteminin" en önemli aktörü olan kıymetli Aile Hekimlerimizi birinci basamak olarak hastalıkları önlemede, tedavide ve milletimizin ihtiyaç duyduğu danışmanlıklarda ilk başvuru noktası olarak konumlandırıyoruz. Sağlıkta entegre bir sistemin en önemli sonucu, hem sağlık çalışanlarımızın hem de hizmet alan vatandaşlarımızın aynı anda memnun kalması olacaktır.

Sağlık politikalarımızın temelinde güçlü özlük hakları ile hizmet veren sağlık çalışanlarımız ve aldığı hizmetten memnun kalan vatandaşlarımız bulunmaktadır. Bilindiği üzere MHP ve Türk milliyetçileri, birçok alanda olduğu gibi bilim tarihinin de önemli bir parçasıdır. Sağlık politikalarından sorumlu Genel Başkan Yardımcılığı Birimi olarak Milliyetçi Hareket Partisini bilimin merkez üssü olarak görüyoruz. İlhamımızı Liderimiz ve Genel Başkanımız Sayın Devlet Bahçeli’nin “Türk milleti, zafer sancağının, bilim ve bilgi otağının taşıyıcısıdır” sözlerinden alarak çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Adeta bir nefes alma süresinde bile hızla gelişen teknolojinin, insan hayatı ile birlikte sağlık politikaları üzerinde de etkili olduğunu görüyoruz. Bu çerçevede “Türkiye’de Sağlık Politikalarında Yapay Zekanın Yeri ve Tıbbın Geleceği” gündemiyle çok seçkin akademisyen, bilim insanları ve uzmanlarla yakın temaslarda bulunuyoruz ve görüşmeler yapıyoruz. Yapay zeka ve büyük veri ile hem koruyucu tıp yaklaşımlarımızı geliştirmeye hem de büyük veri ve süper yapay zeka döneminde sağlık uygulamalarının ve politikalarının geleceğini kestirmek üzerine çalışmalar yapıyoruz. Bu alanda dünyada rekabetçi olma ve Türk Milletinin her bir ferdinin sağlığını koruyup geliştirme ülküsü ile hareket ediyoruz.

Bu görüş ve dileklerle tüm sağlık çalışanlarının 14 Mart Tıp Bayramını kutluyor, Şehadete eren sağlık çalışanlarımızı rahmetle yad ediyorum ve millet olarak birlik ve beraberlik ruhuyla sağlıklı, huzurlu ve esenlik içinde nice 14 Martlara ve yarınlara ulaşmayı temenni ediyorum.