CELAL ADAN

Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkan Yardımcısı – İstanbul Milletvekili
Sayın Celal ADAN’ın yapmış olduğu yazılı basın açıklaması.
29 Aralık 2016

Türkiye’nin birden çok cephede yürüttüğü terörle mücadele, Suriye’de ABD’nin başını çektiği koalisyon güçlerinin YPG’ye silah sağladığına ilişkin ciddi kanıtların ortaya çıkmasıyla yeni bir boyut kazanmıştır. Zira hem Hükümet’ten hem de Cumhurbaşkanlığı’ndan ABD’nin YPG’ye açıktan destek olduğuna yönelik açıklamalar gelmiştir. Özellikle PYD’nin kontrolündeki Haseke’ye havadan ve karadan yardım götürüldüğünün belgelendiği resmi makamlarca dile getirilmektedir. 

Tüm bunlar açıkça göstermiştir ki; ABD’nin mevcut tutumunu makul göstermek için sürekli tekrar ettiği “YPG’nin DEAŞ’la mücadele ettiği söylemi” gerçek dışıdır ve tam anlamıyla hikâyedir. YPG bırakın DEAŞ’la mücadele etmeyi, Türkiye düşmanı her şer odağıyla işbirliği yapmaktadır. Bu gerçeği artık sağır sultan bile bilirken halen daha YPG ve PKK’yı desteklemek ABD’nin Türkiye’ye karşı samimiyetsizliğinin açık bir kanıtıdır. ABD, Türkiye’nin YPG ve PKK terörüyle mücadelesinin önüne set çekmektedir. PKK ve YPG’ye silah vermek, onlara hamilik yapmakla eşdeğerdir ve kabul edilemez. 

PKK ve PYD’nin hedefi açıktır. Bu iki Türk düşmanı terör örgütü Haseke’den Hatay’ın karşısına kadar uzanan sınır boyunda bir hâkimiyet alanı kurmaya çalışmaktadır. Buna asla müsaade edilemez. Türkiye’nin El Bab’daki savaşı da bir yönüyle bu hain niyeti, hain şer ittifakını sonuçsuz bırakmak için devam etmektedir. 

Bir yandan FETÖ elebaşına ev sahipliği yapıp, diğer yandan açıkça veya dolaylı olarak Türkiye düşmanı terör odaklarına arka çıkmak müttefiklik anlayışına da NATO kurumsallığına da aykırıdır.  

Güney sınırlarımız boyunca adı ister PKK, ister PYD isterse DEAŞ olsun hiçbir taşeron şer odağının yuvalanmasına izin verilemez. Bunlara yardım edenler, hamilik yapanlar, arka çıkanlar şunu çok iyi bilmelidirler: Ortadoğu coğrafyasında elde kalem harita çizilemez. Bu coğrafyada birileri kafalarına göre kadastro yapamaz. Buralardan imar geçmez, kaçak kata izin verilmez. Aynı yerde DEAŞ’a kadastro yaptırıp, PYD’de imar açıp, PKK’ya kaçak kat izni vermek mümkün değildir.   

Tüm bunlar göstermiştir ki; Türkiye ve Türk milleti haklılığı tartışılmaz terör mücadelesinde yalnız bırakılmak, teslim alınmak istenmektedir. Türkiye elbette kendi göbeğini kendisi kesecek kuvvete ve iradeye sahiptir. Bugün sadece Güneydoğu’da değil, Türkiye’nin her yerinde devam eden terörle mücadelemizde, sınırlarımız dışında dişe diş yürüyen savaşımızda ve her türlü şer odağına karşı meydan okuyuşumuzda kendimizden başka güveneceğimiz bir kuvvet olmadığını artık daha net olarak görüyoruz.