SADİR DURMAZ

Milliyetçi Hareket Partisi Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı
Ankara Milletvekili Sayın Sadir DURMAZ’ın,
CHP’li Seyit TORUN’a cevaben yaptığı yazılı basın açıklaması.
23 Haziran 2021

Genel Başkanımız Sayın Devlet Bahçeli’nin 22 Haziran 2021 tarihindeki grup toplantısında yaptığı konuşma sonrasında, CHP Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun, sosyal medya hesabından paylaşım yaparak, “heykel belediyeciliği” ile ünlü CHP’li belediyeciliğinin üstünü örtme, konuyu çarpıtarak değiştirme çabasına girmiştir.

Öncelikle, Seyit Torun’a Sayın Genel Başkanımızı takip ettiği için teşekkür ederiz lakin dinlediğini doğru anlamasını da ısrarla öneririz.

Sayın Genel Başkanımız grup toplantısında “İbn-i Haldun’un, “insan beyni değirmen taşına benzer. İçine yeni bir şeyler atmazsanız kendi kendini öğütür” sözü adeta Kılıçdaroğlu için özel söylenmiş gibidir.” ifadelerini kullanmıştı. Anlaşılan o ki Seyit Torun da genel başkanı Kılıçdaroğlu’nun yolunda ilerlemektedir.

Atalarımızın dediği gibi; “çalıda gül bitmez, cahile söz yetmez”!

CHP’li Torun, Genel Başkanımıza sözde “teşekkür” ederek bir yandan ekonomiye ilişkin kendi çürük tezlerine gerekçe oluşturmaya çalışmış, diğer yandan da aklı sıra Cumhur İttifakı içinde “fitne çıkarabilir miyim” hesabı yapmıştır.

CHP ve Zillet İttifakının, çaresizlikten sık sık denediği bu yol artık kabak tadı vermiş, ciddiyetsiz ve itibarsız bir hal almıştır.

Cumhur İttifakı, aziz milletimizin 15 Temmuz kara gecesinde sokakta doğal bir sonuç olarak kurduğu, 7 Ağustos Yenikapı ruhuyla perçinlediği, konjoktürel olmayan, siyasi çıkara dayanmayan bir ittifaktır!

Sayın Genel Başkanımızın tarifiyle; “Cumhur İttifakı Türkiye’dir, ihanete karşı engel, işgale karşı direniş, yerli ve yabancı şer cephesine karşı muhkem siperdir.”

Atatürk adının arkasına saklanıp, terörün siyasi uzantısıyla ittifak yapanların, kurtla bir olup koyunu yiyen sonra da çobanla ağlaşanların Sayın Genel Başkanımızın yukarıdaki sözünü de doğru anlayacağını sanmıyorum!

Heykel açılışları ile gündeme gelen CHP’li belediyeleri aklama çabasına giren Seyit Torun, Sayın Genel Başkanımızın “Nüfusun yüzde 54’nün CHP’li belediyeler tarafından yönetildiğini muhataralı bir dille vurgulamak bize göre potansiyel bir ayrımcılığın, hatta devlet içinde başka bir devlet varmış gibi değerlendirme yapmanın diğer bir şeklidir. Kılıçdaroğlu’nun ağzındaki bakla zehirlidir.” sözleri karşısında da üç maymunu oynamayı tercih etmiştir.

Sayın Genel Başkanımız, CHP’li belediyelerin yaptıklarını objektif bir değerlendirmeye tabi tutmuş, “algı belediyeciliği” yapanların maskelerini düşürmüştür.

Belediyeleri, “özerk” yapı gibi ele alanları, meydanlarda “yerel yönetimler özerklik şartını uygulama” sözünü verenleri hayal dünyasından uyandırmış, gerçeklerle yüzleştirmiştir.

Belediye başkanlarının seçildikleri andan itibaren siyasi düşüncesi ve parti aidiyeti ne olursa olsun yörelerindeki herkesi kucaklamakla mükellef oldukları gerçeğini yok sayarak görevini yapmayı başarı gibi yutturmaya çalışan Seyit Torun’a tavsiyemiz, Milliyetçi Hareket Partisi’nin “devletin kasası, milletin kesesi üzerinde de hiç kimsenin istismar düzeneği kurmasına göz yummayan” tavrını istismar etmeye kalkmaması, bulanık suda balık avlama çabasına girmemesidir.

Son olarak, CHP’li Seyit Torun’un, Sayın Genel Başkanımızın açıklamaları üzerinden konuyu erken seçime bağlamada gösterdiği gayretkeşliği, Genel Başkanımızın grup toplantısında Kılıçdaroğlu’na yönelttiği “Kılıçdaroğlu, beş CHP’li belediyenin 13 bin 338 sanatçıya yardım yaptıklarını da söylemiş. Peki, bu sanatçılar kimlerdir? Sanatçı kisvesine bürünmüş bölücülere, Türkiye muhaliflerine belediye imkânları peşkeş çekilmiş midir?” sorusuna yanıt verme noktasında da göstermesini tavsiye ederiz.

Kime, hangi sanatçıya neyin karşılığında ne kadar ücret verdiniz?

Yoksa bu sanatçı dedikleriniz, CHP’li İzmir Büyükşehir Belediyesinin Tiyatro Koordinatörü gibi tipler mi?

Tek katlı bir kreşin temel atma törenine, birkaç milletvekili ve onlarca belediye başkanıyla katılıp kreşten daha büyük kurdeleyi kesmeye çalışanlar için ne desek boş gibi!