Meclis Konuşması : 01 Mart 2012Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 171 sıra sayılı ve kamuoyunda “İntibak yasası” diye bilinen Kanun Tasarısı’nın 5’inci maddesi üzerinde şahsım ve Milliyetçi Hareket Partisi Grubunun görüşlerini açıklamak üzere huzurlarınızdayım. Yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum. Değerli milletvekilleri, dünden itibaren intibak yasasını konuşmaya başladık. Bu tasarı Meclise intikal ettiği tarihten itibaren tasarının yasalaşmasını bekleyenlerin içeriğini duydukça, kapsamını öğrendikçe karamsarlığı artmakta, gittikçe ümidini yitirmektedir. Kıymetli arkadaşlar, açıkça söylemek gerekirse dağ fare doğurmuştur! Birçok teknik tabir, oranlar ve rakamlar içinde bu tasarının neler getirdiğini kısaca şöyle özetleyebiliriz: Ülkemizde 9,5 milyon emekli var. Bu tasarı BAĞ-KUR, Emekli Sandığı ve SSK emeklilerinin bir bölümünü yani yaklaşık 7,5 milyon emekliyi ilgilendirmiyor. Kimse hayale kapılmasın, sadece SSK emeklilerinin bir kısmını, yaklaşık 2 milyon kişiyi enterese ediyor yani emeklilik rejiminde bir devrim değil yapılan. 2008’de bizzat sizin uygulamalarınızla açılan 2000’den önce ve sonra emekli olanların maaşları arasındaki makası kapatmaya yönelik bir çalışma. Ne denir buna? “Önce eşeğini kaybettirip sonra da buldurmanın getirdiği mutluluk!” denilmez de ne denir buna? 2008’den önce en düşük emekli aylığı 782 lira, getirdiğiniz düzenlemelerle bugün en düşük emekli aylığı 642 lira, yani siz en düşük emekli aylığını daha da gerilettiniz. Şimdi görüyoruz ki bunu telafi etmek için geriye dönük bir toplu ödeme de yapmayacaksınız, hiç olmazsa kırıp döktüğünüzün yerine bir şeyler koysaydınız. Yasanın yürürlük tarihini 2013 olarak tespit ediyorsunuz. Neden? Emeklilerimizde bıçağın kemiğe dayandığını görüyor, bir an önce bir şeyler yapılması gerektiğini biliyorsunuz. Her yerde de koca koca konuşuyorsunuz “Ekonomimiz şöyle iyi, böyle iyi. Avrupa bile bizden akıl istiyor.” diye. O zaman emekliye neden yansıtmıyorsunuz bu gelişmeleri? Millete mi yalan söylüyorsunuz, yoksa emeklileri mi gözden çıkardınız? Ülkeyi iyi yönetemiyorsunuz dediğimizde celallenmeyin. Sorarım size: Uygulanan bir işte neden intibaka, uyuma ihtiyaç duyulur? Çünkü hesaplanamayan, öngörülemeyen gelişmeler olmuştur, bazı şeyler kötü gitmiştir. Yeni duruma uyum sağlamak üzere intibak çalışması yapılır. Bu tasarının açıklaması budur. Emekli aylığı rejimi nasıl bu hâle geldi? Devri iktidarınızda nasıl daha adaletsiz bir noktaya gelindi? Kısaca, emekli aylığı hesaplama yöntemini değiştirmenizdir bunun nedeni. Aylık bağlama oranlarını düşürdünüz. 2000’den önce dokuz bin gün prim ödeyenlerin yüzde 75 olan aylık bağlama oranı, 2000-2008 arasında yüzde 65’e, 2008’den sonra yüzde 50’ye düşürülmüştür. Ülke refah payından emeklilere verilen pay üçte 1’lere düşürülmüştür. Ayrıca, alt sınır aylıkları düşürülmüştür. Bu değişiklikleri yaptıktan sonra “Emeklilere enflasyon artış oranında zam yapıyoruz.” demenin ne anlamı var? Kaldı ki işinize geldiği şekilde sonuç elde etmek üzere enflasyon hesaplama yöntemini de değiştirdiniz. Hesaplarınız yanlış, bu hesapların doğruluğunu tespit etmek için ortaya koyduğunuz sağlamalar da yanlış. “Rakamlara takla attırmak” yahut “kafanıza göre muhasebeci bulmak” denir bunun adına. Değerli milletvekilleri, 5’inci madde 5510 sayılı Kanun’a geçici 39’uncu maddeyi eklemekte ve 2000 yılı öncesinde 506 sayılı Kanun’a göre bağlanan malullük, yaşlılık ve ölüm aylıklarında yeniden hesaplama yapılması hususunu getirmektedir. Taban aylık bağlama oranları olarak gösterge tablosundan aylık hesaplanmış olanlar için yüzde 60, üst gösterge tablosundan aylık hesaplanmış olanlar için ise 1999 yılı Aralık ayında yürürlükte bulunan ve gösterge rakamına göre yüzde 59,9 ile yüzde 50 arasında belirlenmiş olan oranlar esas alınmıştır. 506 sayılı Kanun’un kaldırılan 96’ncı maddesinin önceki hükümlerine göre uygulanmış olan aylık alt sınır hiç dikkate alınmamıştır. Taban aylık bağlama oranları yüzde 70’ten yüzde 60’a çekilmiş, tavan göstergeden prim ödeyenlerin aylık bağlama oranları da yüzde 60 yerine yüzde 50 olarak uygulanmıştır. İntibak yapılabilmesi için taban aylık bağlama oranlarında eşitlik mutlaka temin edilmelidir. Bir diğer konu da süper emeklilerin durumu. Bu tasarıda, süper emeklilerin satın aldıkları hizmet süreleri dikkate alınmamıştır. 1987 tarihinde çıkarılan kanun gereği borçlanma primi ödeyen ve kamuoyunda “süper emekli” olarak bilinen emeklilerin yüksek prim ödeyerek satın aldığı her iki yüz kırk gün için de aylık bağlama oranının bir puan artırılması hususu ortada bırakılmıştır. Nasıl bir netice ile karşılaşılacağı belirsizdir. Devletin devamlılığı gereği süper emeklilerin müktesep haklarının korunacağı tasarıda açıkça belirtilmelidir. 2000 öncesinde emekli olmuş insanlarımıza yeniden hesaplanan aylıklarının 2000 yılı Ocak ayından itibaren her yılın yıl sonu TÜFE artış oranı ve gayrisafi yurt içi hasıla sabit fiyatlarla gelişme hızı esas alınarak güncellenmek suretiyle 2008 yılı Ocak ayına taşınması öngörülmektedir ancak bu hesaplamada gayrisafi yurt içi hasıla gelişme hızının yüzde 75’i esas alınmaktadır. Neden tamamının değil de yüzde 75’inin esas alındığını da anlamış değilim. Madde gerekçesine baktığımızda da bu hususu açıklayan bir ifadeye rastlanılmamıştır. Aylıkların güncellenmesinde gayrisafi yurt içi hasıla gelişme hızının tamamı dikkate alınmalıdır. Sayın Bakan, getirilen tasarı, emeklilerin derdine deva olmadığı gibi, büyük bir hayal kırıklığı yaratmıştır. Bu sükûtu hayalin müsebbibi de başta Sayın Başbakan olmak üzere sizlerin seçim meydanlarında milyonlarca emekliye vermiş olduğunuz sözlerdir. Bu sözlerinizin maalesef aslı astarının olmadığı ortadadır. Elbette, SSK emeklilerinin bir bölümü için çok cüzi bir iyileştirme vardır. Sırf bu yüzden, Milliyetçi Hareket Partisi olarak tasarıya “Evet.” diyeceğiz ancak ülkenin sosyal güvenliğinden sorumlu bir bakan olarak Emekli Sandığı, BAĞ-KUR emeklilerine, bu kanundan faydalanmayacak SSK emeklilerine siz ne söyleyeceksiniz, merak ediyorum. “O seçim meydanlarında öyleydi.” mi diyeceksiniz “Yandaşlarımıza kaynaklar akıtırken yeterli parayı bulamadık.” mı diyeceksiniz yahut “Bize çuval çuval oy verdiniz, bedeline katlanırsınız.” mı diyeceksiniz sizin bileceğiniz iş ancak emin olduğum bir şey var, bu tasarı için söylenecek tek şey, tasarı, emeklinin insan onuruna yakışır bir şekilde yaşamasını temin edecek bir emekli aylığı rejimi getirmemektedir, emeklinin umutları başka bahara kalmıştır, AKP tarafından maalesef yine aldatılmıştır. Meydanlarda verdiği sözleri yerine getirmeyen, aklı fikri Çankaya’da olan bir Başbakan ile bu işin daha fazla gitmeyeceğini görerek bu gidişata son vermek, başta emeklilerimiz olmak üzere yine vatandaşlarımızın elinde diyor, yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum. (MHP sıralarından alkışlar) SÜLEYMAN NEVZAT KORKMAZ Tarafından Yapılan Meclis KonuşmalarıSosyal Sigortalar Ve Genel Sağlık Sigortası Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı Bu tasarı Meclise intikal ettiği tarihten itibaren tasarının yasalaşmasını bekleyenlerin içeriğini duydukça, kapsamını öğrendikçe karamsarlığı artmakta, gittikçe ümidini yitirmektedir 01 Mart 2012Detay İçin TıklayınızDevlet İstihbarat Hizmetleri ve Milli İstihbarat Teşkilatı Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi Yapmazlar, yapmadılar dedikleri eylemleri yapıp yapmadıkları ancak soruşturma ve yargılama ile anlaşılabilir. Bunları yapmadan inkâr etmeniz, araştırmadan, incelemeden âdeta kefil olmanız ilginç, hatta vahim 16 Şubat 2012Detay İçin TıklayınızTrafik kazası sonucunda ortaya çıkan yaralanmaların tedavi giderlerinin karşılanması (Gündem Dışı Konuşma) İnsanımızı canından usandıran, âdeta onun kurumlar arasında bir pinpon topu gibi gidip gelmesine sebep olan ama yine de bir neticeye ulaştırmayan bürokratik işkence devreye giriyor 08 Şubat 2012Detay İçin TıklayınızTürkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğünde Değişiklik Yapılmasına Dair İçtüzük Teklifi İktidar yasa yapma sürecinin yavaşlığından, muhalefet ise Meclisteki denetimin etkin olmamasından şikâyet ederek bu İç Tüzük değişikliklerini gündeme getirmiştir 03 Şubat 2012Detay İçin TıklayınızCumhurbaşkanı Seçimi Kanunu Tasarısı Verdiğimiz önergeyle, adaylıkları kesinleştikten sonra istifa etmesi öngörülen bürokratların yanında, Cumhurbaşkanı, Başbakan ve bakanların da görevlerini, seçim sonuçlarının açıklanmasına kadar vekillerine devretmelerini öngörüyoruz< 19 Ocak 2012Detay İçin TıklayınızCumhurbaşkanı Seçimi Kanunu Tasarısı Cumhurbaşkanın halk tarafından seçiliyor olması Hükûmetin meşru otoritesini Cumhurbaşkanı karşısında zayıflatacaktır 19 Ocak 2012Detay İçin TıklayınızCumhurbaşkanı Seçimi Kanunu Tasarısı 11 no.lu Cumhurbaşkanı iki yıl daha Cumhurbaşkanlığına devam edecek ve Sayın Erdoğan’ın önüne bir daha aday olarak çıkamayacaktır. Siyasette mıntıka temizliği dedikleri bu olsa gerek 19 Ocak 2012Detay İçin TıklayınızCumhurbaşkanı Seçimi Kanunu Tasarısı Cumhurbaşkanının görev süresinin ne olduğu Hükûmet tarafından bugüne kadar ortada bırakılmıştır. Bugün bu düzenlemenin bir yasayla yapılmaya çalışılması tutarlılık arz etmemektedir 18 Ocak 2012Detay İçin TıklayınızTürkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Çin Halk Cumhuriyeti Hükümeti Arasında İkili Ticari ve Ekonomik İşbirliğinin Geliştirilmesi ve Derinleştirilmesine İlişkin Çerçeve Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı Tüm olumsuz unsurlara rağmen Türkiye’nin Çin ile yürüyeceği her iki ülkenin menfaatlerine uygun politikaların var olduğunu biliyor ve bu anlaşmanın da bu amaca hizmet edeceğine olan inancımızı ifade ediyoruz 12 Ocak 2012Detay İçin TıklayınızGündem Dışı Konuşma: Türk Silahlı Kuvvetlerindeki sivil memurların durumu Silahlı Kuvvetler içerisindeki sivil memurlar, onurlu, medeni bir çalışma ortamında askerî personel ile birlikte çalışmak ve hak ettikleri düzeyli yaşamı sağlayan özlük haklarına kavuşmak istemektedirler 04 Ocak 2012Detay İçin Tıklayınız Atı alan sınırlarımızın dışında almıştır soluğu Artık yeni bir Türk Telekom, yeni bir PETKİM kurmak, ekonominin aktörlerini millileştirmek hiç de kolay değildir. Atı alan Üsküdar’ı geçmiştir, ne Üsküdar’ı, sınırlarımızın dışında almıştır soluğu. 18 Aralık 2011Detay İçin TıklayınızTBMM, Sayıştay, YDK Bütçeleri Meclisin kanun hükmünde kararnamelerle devre dışı bırakılması bir sistem krizine yol açma riskini içinde barındırmaktadır. Bir taraftan Mecliste uzlaşma çağrıları yapan AKP, öte taraftan ikiyüzlü bir tavır sergileyerek muhalefeti devre dışı bırakmak iç 09 Aralık 2011Detay İçin TıklayınızTBMM,Sayıştay ve Başbakanlık Yüksek Denetleme Kurumu Bütçeleri Temsili demokrasinin kalbi, milli iradenin tecelligahı meclistir. Bu temsilin yüksek bir oranda gerçekleşmesi ve meclisin yasama ve denetim işlevlerinin etkin ve sorunsuz bir şekilde yürütülmesi, kalbi sağlam bir bünyeye delalettir. 09 Aralık 2011Detay İçin Tıklayınız |