Meclis Konuşması : 20 Aralık 2011Teşekkür ederim Sayın Başkan. Çok değerli milletvekilleri, Kesin Hesap Kanun Tasarısı 6’ncı madde, iptal edilen ödenekler. Tabii, aslında, bu iptal edilen ödeneklere bakıldığı zaman, Millî Eğitim Bakanlığına tahsis edilen ödeneklerin yaklaşık yüzde 20’sinin de kullanılamadığına ilişkin bir tespiti burada ifade etmek istiyorum. Aslında bu madde vesilesiyle, Sayın Bakanın daha önceki maddelerde yaptığı birtakım açıklamalar vardı, onlarla ilgili görüş ve düşüncelerimi ifade etmek istiyorum. Tabii, daha önce, işsizliğin yüzde 8,8’e düştüğünü söylerken “Mevsimlikten arındırılmış mı?” dediğim zaman, yüzde 8,8’in öyle olduğunu ifade etti ama bugün Sayın Bakan o düzeltmeyi yaptı, yüzde 9,2, tabii, mevsimsel etkilerden arındırılmış olan. Tabii, Sayın Bakan, yolsuzluk konusunda Türkiye'nin konumunu anlatırken, kendilerinden önceki döneme de birtakım atıflar yaptı. “Ülke sayısı arttı ama yerimiz yerinde sayıyor.” şeklinde bir değerlendirmeyi de ben burada sunmuştum. Tabii, her dönemi kendi şartları içerisinde değerlendirmek lazım. Dolayısıyla 1990’lı yıllarda, herkesin istediği gibi banka oluşturduğu, birtakım kredileri verdiği bir ortam, hukuk sisteminin, gerçekten, siyasi istikrarsızlıkla birlikte oluşturduğu bir ortam içerisinde görev alan 57’nci Hükûmetin, yolsuzlukla mücadele konusunda, mesela Kamu İhale Kanunu’nu çıkartması, yolsuzluklarla mücadele konusunda önemli bir adım değil midir? 4222 sayılı Çıkar Amaçlı Suç Örgütleri… Bunlarla ilgili, bu örgütlerin herhangi bir faaliyeti konusunda artık savcılık doğrudan doğruya operasyon yapabilecekti. O seviyede zaten, o zaman -hatırlarsınız- yani yaptığımız, yolsuzlukla ilgili operasyonlara ad bulmakta zorlanıyorduk. Böyle bir yapı içerisinde meseleleri ele aldık ve oParlamentoda yolsuzlukla mücadele konusunda çok yapısal birtakım tedbirler de aldınız. Dolayısıyla o günün koşullarını değerlendirirken on yıldır iktidarda olan Hükûmetin kendi içerisinde nereye gittiğini gözlemlemesi daha sağlıklı olur. Bakın yani yolsuzluk indeksiyle ilgili birtakım değerlendirmelerde bulundunuz. Sayın Bakan, işte 180 ülkede şu olmuştur, işte baktığınız zaman 61, 58, 64’üncü sıralardayız ama bir konuyu dikkatinize sunmak istiyorum. Adalet ve Kalkınma Partisinin iktidar olduğu bir dönem ve yolsuzluk endeksinde 10’a doğru yaklaşıldığı zaman daha az yolsuzluk yapıldığını gösteren bu endeks. Bakın, 2008 yılında 4,6 iken 2011 yılında 4,2’ye düşmüş. Bu ne demektir? Yani kendi iktidarınız döneminde giderek yolsuzluklar konusunda geriye düşüş var demektir. İşte burada endeks. Dolayısıyla yani elmayı armutla karıştırmayalım. Kendi döneminiz içerisinde bunu bir sakınca olarak görmüyor musunuz? Yani 4,6 olan endeks 4,2’ye nasıl olur da düşmüş? Hangi olaylar, hangi gelişmeler, bunları takip etmek lazım yoksa… Elbette, bizim dönemimizle, bizden önceki dönemle değerlendirmek, o şartları dikkate almak lazım. Takdir edersiniz ki bu Parlamentoda o zamanki yolsuzluk iddialarıyla ilgili aklama, işte karalama gibi siyasi amaçla kullanılan bir dönemin de olduğunu dikkate almak lazım. Bu bakımdan, tek başına iktidar olmuş bir siyasi partinin 2008 yılında 4,6 olan yolsuzluk endeksinin 4,2’ye ve geriye doğru gitmiş olması, zannederim muhalefetin bu konuda Hükûmetin içerisinde yaptığımız eleştiriler ve istikamet doğrultusunda bakıldığı zaman haklı bir eleştiri olduğunu ben düşünüyorum. Bir diğer husus da emekliler konusunda. Gerçekten belli bir konu var, “Emeklilere şu kadar verdik.” diyorsunuz. Bakın, Sayın Bakan, açıkça, şimdi, en düşük SSK emeklisi 2006 yılında 162 kilo pirinç alırken, 2011 yılındaki –burada sadece yüzde 4 artış yaptık pirinçte yani tüketici endeksinde yüzde 4’lük artışı dikkate aldığımız zaman- 149 kilo pirinç alabiliyor, yüzde 8 azalmış. Daha eti: 35 kilo alırken 29,9 kiloya düşmüş, yüzde 15 azalmış. Kendinizi kendinizle mukayese edin. 70’li yıllara, cumhuriyet öncesine, cumhuriyet dönemine giderseniz yanlış yaparsınız. İstikametiniz doğru değil. Peynir: 84 kilo alırken 53 kilo alıyor, yüzde 43 azalma var. Soğan: Yüzde 29 azalma var. Elektrikten bahsettiniz; 2.937 kilovat saat elektrik tüketirken şimdi 2.631 kilovat saat elektrik tüketir hâle gelmiş. İşte, sizin Hükûmetinizin içerisindeki tablo bu. Bugüne baktığımızda, bir emekli, şu fileyi dikkate aldığı zaman 2006 yılına göre yüzde 5 daha az satın alma gücüne sahiptir. Bu yönüyle bakıldığında, 2011 yılında dediğim gibi tüketici fiyat endeksini yüzde 4 aldığım zaman, emekli, 1 emekli maaşıyla 64 file alabiliyor, geçen sene 68 file alabiliyordu; 4 filesini çaldınız. Mevcut fiyatları da daha güncelleştirmedim. Emeklinin durumu kötü. Bir elleri yağda, bir elleri balda… Sayın Bakan sizin bunları bilmeniz gerekir, öyle değil; kendi içinizde mukayeselere bakacaksınız. Yine emeklilerle ilgili bir şey söyleyeyim: Kanun tasarısı var. Kamuda dokuz, on, on bir yıl hizmet etmiş insanlar istifa ediyor, başka yere gidiyor, emekli ikramiyesi vermemek için yine kanun tasarısı getiriyorsunuz. Niye? Verin hakkını. Niye gasp etmeye çalışıyorsunuz 300 bin emeklinin hakkını? Asgari ücretler… Yani, asgari ücretler dünyada şudur budur diyerek benzinle ilgili birtakım mukayeseleri veriyorsunuz. Bakın, ben size vereyim Sayın Bakan: Asgari ücretli bir kimse İngiltere’de 1 asgari ücretle 214 kilogram peynir alabiliyorken, Türkiye’de 54 kilogram alabiliyor. Tereyağı: İngiltere’de 2010 kilogram alırken, Türkiye’de 33 kilogram alıyor. Pirinç: İngiltere’de 1.031 kilo alıyor, Türkiye’de 286 kilo alıyor. Yani, sanki emeklileri abat etmişsiniz maşallah, yani hiçbir problemleri yok! Böyle bir tablo, sürekli olarak geçmişin şartlarından arındırıp bugüne getirip yaptığınız mukayeseler doğru mukayeseler değil. İşte tablo burada. Bu tabloya bakıldığı zaman, maalesef Türkiye’deki asgari ücretlerle başka ülkelerdeki asgari ücretleri, Fransa’yı alalım, İspanya’yı, Almanya’yı alalım, maalesef bunlar, onlara göre daha az peynir, daha az tereyağı, daha az kıyma, pirinç, yumurta, ekmek ve benzin alabilmektedir. Mukayesenizi yapacaksanız böyle yapın. Onun için, mukayeseleri yapıldığı zaman… Asgari ücretlerle ilgili Sayın Bakan diyor ki; “Bir asgari ücret…” Asgari ücret nedir? Bir insanın asgari olarak geçimini, kıt kanaat bile diyemeyeceğim… Devam etti “Dört çocukluya vergi yok” Bakın, yani o zaman ne yapıyorsunuz? Siz o çocukların rızkından mı kesiyorsunuz? Yani, bir asgari ücretlinin vergi almamak için dört çocuk sahibi olması lazım. Ne yiyecek, ne içecek bu çocuklar? Yani, dört çocuk bedelinde verdiğiniz ne kadar? Yüzde 10. Yahu el insaf ya! Yüzde 10 dediğiniz şey de, bir asgari ücret 650 milyon ise 65 lira. 65 lira için dört çocuğu nasıl doyuracak ya! (MHP sıralarından alkışlar) Yani bunlarla, dört çocuğu varsa, onlardan vergi almıyoruz demek, yani bunların sıkıntılarını göz ardı etmiş demektir gerçekten. Asgari ücretli nasıl bu çocuklarını doyuracak diye düşünmüyorsunuz, dört çocukluya vergi yok diye, yani asgari ücretliye yol gösteriyorsunuz. Ben seni asgari ücrete mahkûm ettim ama vergi almamak için dört çocuk yap. Yani bu mantık son derece yanlış bir mantıktır. Önemli olan, o çocukları nasıl doyuracağını, onların bir insan gibi nasıl yaşamasını temin edeceğinizi düşünmeniz gerekir. Bu bakımdan, asgari ücretlerle ilgili, emeklilerle ilgili, bunları, kafayı kuma gömüp burada bunları eleştirmek de bu yaşadığımız gerçekler. Hiç kimse, herkes elini vicdanına koysun; bir asgari ücretli, bir emeklinin sıkıntısını hissedemiyorsak milletin vekili değiliz demektir. Onun için o sıkıntıyı hissedeceksiniz. Eğer siz bir asgari ücretlinin aldığı ücreti doğru görüyorsanız el insaf derim. HÜSEYİN FİLİZ (Çankırı) – Kaç kişi çalışıyor? OKTAY VURAL (Devamla) - Kaç kişi? Türkiye’deki istihdamın yüzde 40’ından fazlası asgari ücretlidir. Ya, bilmiyorsunuz... HÜSEYİN FİLİZ (Çankırı) – Primleri öyle gösteriyorlar ama gerçek öyle değil. OKTAY VURAL (Devamla) - Yani böyle bir şey olabilir mi? Zannedersiniz ki Fransuva. Ekmek bulamıyorlar, “Pasta yesinler.” diyor AKP milletvekilleri. (MHP sıralarından alkışlar) Bu kadar da emeklilere hakareti kabul etmemiz mümkün değil, asgari ücretlilere hakareti kabul etmemiz mümkün değil. (Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı) OKTAY VURAL (Devamla) - Sayın Başkanım, çok teşekkür ediyorum, saygılarımı arz ediyorum. (MHP sıralarından alkışlar) OKTAY VURAL Tarafından Yapılan Meclis KonuşmalarıOktay VURAL: Yabancılara Toprak Satışı MHP GRUP BAŞKANVEKİLİ OKTAY VURAL'IN YABANCILARA TOPRAK SATIŞIINA İLİŞKİN TBMM GENEL KURULUNDA YAPTIĞI KONUŞMA 03 Mayıs 2012Detay İçin TıklayınızDevlet İstihbarat Hizmetleri ve Milli İstihbarat Teşkilatı Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi Aslında bugün tartıştığımız konu, devlet dediğimiz, halk için muteber bir nesne olması gereken devletin, muteber dışına çıkartıldığı bir süreci yaşıyoruz 16 Şubat 2012Detay İçin TıklayınızNükleer Terörizmin Önlenmesine İlişkin Uluslararası Sözleşmenin Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı İktidar ve muhalefet görev bölümünü yapmak suretiyle, karşılıklı saygıyla, sözümüzü de esirgemeden, yetkimizi de başkasına devretmeden bu milletin kürsüsünü etkin bir şekilde kullanacağımızı ifade ediyorum 15 Şubat 2012Detay İçin TıklayınızTürkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğünde Değişiklik Yapılmasına Dair İçtüzük Teklifi Parlamentonun verimli çalışması dengesi oluşturulur ve bu çerçevede, inşallah hepimizin beraber uygulaması gereken İç Tüzük’ü kendi irademizle, isteğimizle beraber ve birlikte geçiririz 03 Şubat 2012Detay İçin TıklayınızCumhurbaşkanı Seçimi Kanunu Tasarısı MHP olarak “Yahu hiç olmazsa seçilmiş olan Cumhurbaşkanının bu Anayasa çerçevesindeki süresini dikkate alın, adamı azletmeyin.” dedik ve bununla ilgili kanunu da 16 Ekim 2007’de çıkarttık da mevcut Cumhurbaşkanını te 19 Ocak 2012Detay İçin TıklayınızŞırnak Uludere’de 35 vatandaşımızın hayatını kaybetmesiyle ilgili İç Tüzük’ün 59’uncu maddesine göre söz talebi Bir terör örgütüyle bizim dağda polisimiz, askerimiz mücadele ederken, o terör örgütünün kurşunlarını aldığı sigara, akaryakıt kaçakçılığıyla mücadele edilmiyorsa, o zaman bizim askerimiz, polisimiz, öğretmenimiz, yem olarak mı kullanılıyor? 03 Ocak 2012Detay İçin Tıklayınız2010 Yılı Kesin Hesap Kanunu 6. Maddesi üzerindeki konuşması Bir asgari ücretlinin vergi almamak için dört çocuk sahibi olması lazım. Ne yiyecek, ne içecek bu çocuklar? 20 Aralık 2011Detay İçin Tıklayınız2012 Bütçesi 30. maddesi üzerindeki konuşması İsviçre’de siz istediğiniz gibi mal mülk alamazsınız, İspanya’da da alamazsınız, sınırları vardır. Birçok ülkenin kendi özelliklerine göre sınırları vardır 19 Aralık 2011Detay İçin TıklayınızKısa Konuşma Oktay Vural: Teröre, şiddete ve bölücülüğe karşı demir yumruk olalım 15 Temmuz 2011Detay İçin Tıklayınız |